Ara Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu - Ulus

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, bir kimsenin rızası dışında konutuna ya da yerleşim alanına girilmesi veya girdikten sonra orada kalmaya devam edilmesi halinde oluşur. Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesinde düzenlenen bu suç, bireyin özel hayatına ve yaşam alanına duyulan saygının bir sonucudur. Her bireyin konutu, onun mahremiyet alanıdır ve hukuken koruma altındadır.

Konut Dokunulmazlığının Kapsamı Nedir?

Konut kavramı, yalnızca evleri değil, bireyin sürekli veya geçici olarak ikamet ettiği, yaşamını sürdürdüğü yerleri de kapsar. Bir kişinin geceyi geçirdiği bir otel odası, yazlık ev, karavan ya da misafirlikte kaldığı yer de konut olarak kabul edilebilir. Konut dokunulmazlığı, kişinin orada yaşayıp yaşamadığı değil, orayı bir süreliğine dahi olsa özel alanı olarak kullanıp kullanmadığına bakılarak değerlendirilir.

Konut dokunulmazlığının ihlali, yalnızca fiziksel olarak içeri girilmesiyle değil, kişinin rızası hilafına kapının zorlanması, camının kırılması, balkondan izinsiz çıkılması gibi durumlarda da meydana gelebilir. Aynı şekilde, davetli olarak girilen bir konuttan çıkmamak da bu suçu oluşturur.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçunun Unsurları

Bu suçun oluşabilmesi için belirli hukuki unsurların varlığı gerekir:

Konutun bir başkasına ait olması

Rıza dışında girilmesi veya çıktıktan sonra izinsiz kalınması

Fiilin kasten işlenmiş olması

Failin, eylemi isteyerek ve bilerek gerçekleştirmesi gerekir. Kast olmadan, yani örneğin yanlışlıkla girilen bir adreste, bu suç oluşmaz. Öte yandan, kolluk kuvvetleri ya da icra memurları gibi kamu görevlilerinin kanuni yetki dışında veya orantısız şekilde konuta girmesi de bu suçu doğurabilir.

Cezai Yaptırımlar ve Nitelikli Haller

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun basit hali için 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak bazı hallerde ceza artırılabilir:

Suçun gece vakti işlenmesi

Silah kullanılarak işlenmesi

Birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi

Kamu görevlisinin görevini kötüye kullanarak işlemesi

Bu hallerde ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir. Failin, eylem sırasında cebir, tehdit veya hile kullanması da cezayı artırıcı niteliktedir.

Bu Suç Şikâyete Tabi Midir?

Evet. Konut dokunulmazlığını ihlal suçu şikâyete tabidir. Bu, mağdurun eylemi öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunması gerektiği anlamına gelir. Aksi halde soruşturma yapılamaz. Şikâyet süresi kaçırıldığında dava açılması mümkün olmaz.

Failin yakın akraba, komşu ya da tanıdık olması halinde suçun unsurları daha dikkatli incelenmelidir. Özellikle taraflar arasındaki ilişkinin niteliği ve geçmişteki alışkanlıklar değerlendirilir.

Konut Dokunulmazlığı Davası Hangi Mahkemede Görülür?

Bu suça ilişkin ceza davaları asliye ceza mahkemelerinde görülür. Suçun niteliğine göre görevli mahkeme değişmez. Ancak nitelikli hallerin varlığı, mahkemenin karar verirken dikkate alacağı faktörlerdendir.

Ceza davasına ek olarak mağdur, manevi tazminat davası da açabilir. Bu durumda zarar gören kişi, yaşadığı huzursuzluk, korku ve mahremiyet ihlali nedeniyle tazminat talebinde bulunabilir.

Uygulamada Sık Görülen İhlal Durumları

Uygulamada sık karşılaşılan durumlar arasında şunlar yer alır:

Eşlerden birinin izinsiz şekilde boşanma sürecindeki eşin evine girmesi

Üzerine tapu kaydı bulunmayan, ancak birlikte yaşanmış evlere yapılan müdahaleler

Boşandığı eşin, çocukları görme bahanesiyle eve izinsiz girmesi

Aile içi şiddet sonrası verilen koruma kararına rağmen eve giriş yapılması

Bu gibi durumlar mahkemeler tarafından somut olay çerçevesinde değerlendirilir. Konutun aidiyeti, rıza, olayın zamanı ve tanıklar önemli delil unsurlarıdır.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Sıkça Sorulan Sorular
Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Sıkça Sorulan Sorular

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Sıkça Sorulan Sorular

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedir?

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu, bir kişinin izni olmadan konutuna girilmesi veya girdikten sonra rızası dışında orada kalınmasıdır. Bu fiil, Türk Ceza Kanunu’nun 116. maddesi kapsamında suç olarak düzenlenmiştir.

Hangi durumlar konut dokunulmazlığının ihlali sayılır?

Bir kişinin evine, yazlığına, otel odasına veya geçici olarak kullandığı alana rızası olmadan girilmesi ya da dışarı çıkması istenmesine rağmen çıkmamak konut dokunulmazlığını ihlal sayılır. Bu fiilin gece işlenmesi veya cebirle yapılması cezayı artırır.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası nedir?

Suçun basit hali için 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Eğer suç gece işlenmişse ya da cebir, tehdit, silah kullanılmışsa ceza 1 yıldan 3 yıla kadar çıkar. Kamu görevlisi bu suçu göreviyle bağlantılı işlerse ceza daha da artar.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu şikâyete tabi midir?

Evet, bu suç şikâyete tabidir. Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde savcılığa başvurmalıdır. Bu süre geçerse dava açılamaz. Şikâyet olmazsa soruşturma re’sen yürütülmez.

Suçun işlendiği durumlarda hangi mahkeme görevlidir?

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle açılacak ceza davaları asliye ceza mahkemesinde görülür. Nitelikli halleri bulunsa bile görevli mahkeme değişmez. Mahkeme, delil ve beyanlara göre karar verir.

Eşin veya eski eşin eve izinsiz girmesi bu suçu oluşturur mu?

Evet, boşanmış ya da ayrı yaşayan eşin izinsiz olarak diğer eşin konutuna girmesi de konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturur. Bu durumda da şikâyet hakkı kullanılabilir. Ancak birlikte yaşanan evde, özel durumlara göre farklı değerlendirmeler yapılabilir.

Konut dokunulmazlığının ihlaline uğrayan kişi tazminat davası açabilir mi?

Evet, mağdur kişi manevi zarara uğramışsa manevi tazminat davası açabilir. Bu davada yaşanan korku, huzursuzluk ve özel hayat ihlali gerekçe gösterilir. Ceza davasından bağımsız olarak açılabilir.

Konut olarak sayılan yerler nerelerdir?

Ev, yazlık, otel odası, karavan, bağ evi, kiralık ev gibi yerler konut sayılır. Önemli olan kişinin orayı barınma amacıyla kullanıyor olmasıdır. Sürekli yaşama şartı aranmaz; geçici konaklama da bu korumadan yararlanır.

Polis veya icra memuru eve girerse bu suç oluşur mu?

Eğer bir mahkeme kararı varsa veya kanuni yetki kullanılıyorsa bu suç oluşmaz. Ancak kamu görevlisi yetkisini kötüye kullanarak konuta girerse konut dokunulmazlığını ihlal etmiş sayılır ve cezai sorumluluğu doğar.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Yargıtay Kararları
Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Yargıtay Kararları

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 13. Ceza Dairesi         2016/6126 E.  ,  2018/2104 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Kemalettin’e karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme, katılan …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Hale’ye karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından,
Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Kemalettin’e karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme, katılan …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Hale’ye karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından,
Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Kemalettin’e karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar vermek,
Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık,
Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık,
Sanıklardan … hakkında katılanlar … ve …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki …’e karşı işlemiş olduğu hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, müşteki Kemalettin’e karşı işlemiş olduğu konut dokunulmazlığını ihlal, katılanlar … ve …’a karşı işlemiş olduğu hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar vermek, katılan …’ye karşı işlemiş olduğu hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar Rıdvan, İsmail, Fatih ve Özgür hakkında suçlara doğrudan iştirak etmeleri nedeniyle haklarında TCK’nun 37/1. maddesi gereği ceza verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu TCK’nın 39. maddesi uygulanmış ise de; aleyhe temyiz olmadığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında müşteki …’e karşı işlemiş oldukları hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle haklarında ceza verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar Mahmut ve Ramazan hakkında katılanlar … ve …, müşteki … ile katılan …’ye karşı işlemiş oldukları konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 61/6. maddesine aykırı olarak aynı Yasanın 119/1-c. maddesinin uygulanması sonucu cezanın 12 ay yerine 1 yıl olarak hükmolunması sonucu sanıklara fazla ceza tayini,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafii, sanık …, sanık …, sanık …, sanık … ve müdafii ile sanık … ve müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden “b” bendinin çıkartılması suretiyle ve sanıklar Mahmut ve Ramazan hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sonuç cezanın 12 AY HAPİS CEZASINA İNDİRİLMESİ suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

II-Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında müştekiler … ve …’e karşı işlemiş oldukları hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların hırsızlık yapmak için girdikleri müştekilere ait evde çalacak vasıf ve değerde eşya ya da para bulamadıkları için bir şey almadan olay yerinden ayrıldıkları iki eylemde; hırsızlık suçunun icra hareketine başlandığı, ancak tamamlanmadığı anlaşıldığından, anılan suçların teşebbüs aşamasında kaldığı düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yargıtay 2. Ceza Dairesi         2020/33312 E.  ,  2021/11663 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kısa kararın açıklandığı 15/04/2019 tarihli duruşmaya, Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü bulunan suça sürüklenen çocuk … getirtilerek yüzüne karşı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yokluğunda verilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK’nın 263’ncü maddesine göre bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi suretiyle suça sürüklenen çocuğun yanıltılması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin 29/06/2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
I – Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’ya yönelik hırsızlık, katılan …’e yönelik hırsızlık; sanıklar … ve … hakkında mağdur …’ya ve katılan …’e yönelik hırsızlık; suça sürüklenen çocuk … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal; suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’ya yönelik konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal; suça sürüklenen çocuk … hakkında katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …/…’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal; suça sürüklenen çocuk … hakkında katılan …’ye yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan …/…’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde,
Kısmi iade halinde suçtan zarar gören kişinin 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi uyarınca rıza göstermesi koşuluyla, etkin pişmanlık hükümlerinden kısmi iadede bulunan sanığın yararlanabileceği gözetildiğinde, katılan …’a karşı işlenen suçta, kısmi iadenin suça sürüklenen çocuk …’un babası tarafından sağlandığı, kısmi iadede bulunmayan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2-4 maddesinin uygulanması mümkün olmadığı halde sanık … hakkında da 168/2-4 madde gereğince indirim yapılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanıklar …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II – Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçundan; suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında katılan …’e, katılan …’a ve mağdur …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1. Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’ya karşı işlenen hırsızlık suçundan gerekçeli kararın 23 nolu hüküm fıkrasında hüküm tesis edildikten sonra, devamında aynı hükmün mükerrer şekilde verilen 26 nolu hüküm fıkrası ile tekrar yazılarak hükümde karışıklığa ve infazda tereddüde sebep olunması,
2. Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında katılan …’e karşı işlemiş olduklarını konut dokunulmazlığını ihlal suçundan gerekçeli kararın 32 nolu, katılan …’a karşı işlemiş olduklarını konut dokunulmazlığını ihlal suçundan gerekçeli kararın 33 nolu ve mağdur …’e karşı işlemiş olduklarını konut dokunulmazlığını ihlal suçundan gerekçeli kararın 34 nolu hüküm fıkraları ile Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 26.04.2017 tarihli bozma ilamına uygun şekilde hükümler tesis edildiği anlaşılmakla, aynı katılanlara ve mağdura yönelik olduğu belirtilerek gerekçeli kararın 31 nolu hüküm fıkrasında aynı suç nedeniyle, bozmaya uyulmadan bir hüküm daha tesis edilmek suretiyle hükümde karışıklığa ve infazda tereddüde sebep olunması,
Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin, suça süürklenen çocuk … ve müdafiinin, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçundan 26 nolu hüküm fıkrası ile ikinci kez yazılan kararın hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek” ve “suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında katılan …, katılan … ve mağdur …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 31 nolu hüküm fıkrası ile sehven verilen kararın hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek” suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 13. Ceza Dairesi         2015/12445 E.  ,  2017/4657 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER: Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar …, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından,sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’e yönelik hırsızlık, suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık suçundan, sanıklar …, …, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …, …, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan … -…’ya yönelik hırsızlık suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’ye yönelik hırsızlık suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık suçundan, sanıklar …, Mehmet Sadık
, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Tüm sanıklar hakkında katılan …’a, mağdur …’e katılan …’e katılan … – …’ya, katılan …’e, yönelik mala zarar verme suçlarından zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Sanıklar …hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş ise de sanık … bakımından tekerrüre esas alınan….Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/780 Esas 2012/611 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin TCK’nın 86/2.maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 86/2. maddesinde tanımı yapılan kasten yaralama suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanık …’in hukuki durumunun yeniden değerlendirilip haklarında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK’nın 58.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Katılan …’a yönelik hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hükümler kurulması ve katılan …’e yönelik hırsızlık suçu bakımından mağdurun çalınan eşyasının olduğuna dair hazırlık beyanı ile örtüşmeyen mahkeme beyanı arasındaki çelişki giderilmeksizin sanıklar hakkında TCK’nın 35.maddesi ile uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerine ““Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık …’nin katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, sanıklar …, …, … ve …’ün katılan …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …, …, … ve …’ün katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’a yönelik hırsızlık mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …, …, … ve …’ün Mağdur …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan … -…’ya yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’ye yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan,sanıklar …,…, … ve …’ün katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan, sanıklar …,…, … ve …’ün mağdur …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; katılan …’a yönelik hırsızlık, mağdurlar … ve …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, katılan … Kabasal’a yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal, mağdur …’e yönelik hırsızlık, suçlarının sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılan …’a yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçları bakımından, olay günü diğer sanıklar …, … ve …’ü toplam da üç kişi olarak suça konu eylemi işlerken gören tanık Kazım beyanı ile bu beyan örtüşen katılan … ifadesi ve tüm dosya kapsamı karşısında; sanık …’nin üzerine atılı hırsızlık ve mala zarar verme suçunu işlediğine ilişkin hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık …’nin beraatı yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Katılan …’a yönelik hırsızlık suçu bakımından, sanıkların, katılana ait 50TL değerinde uydu cihazı çalmaları karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145.maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, hırsızlık yapılan yerin katılanın annesinin vefatından suç tarihine kadar eşyalı, fakat boş kalmak suretiyle kullanımında olmadığının anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
4- Mağdur …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, mağdurun kolluk aşamasında vermiş odluğu beyanında suça konu yerin vefat eden kayın pederinden kaldığını ve bugüne kadar kullanılmadığını buna karşılık en son iki ay önce bahse konu eve gitmiş olduklarını belirtmiş olması yine mahkemenin keşif mahalinde yapmış olduğu gözlemde de bahsi geçen evin boş olduğunun gözlemlenmiş olması karşısında, öncelikle mağdura ait evin suç tarihi itibariyle eşyalı şekilde yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun mağdurun yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, hırsızlık yapılan yerin kullanımda olmayan boş bina olduğunun anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
6-Katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, katılanın keşif sırasında vermiş olduğu beyan içeriğine göre hırsızlık yapılan yerin konut olarak kullanımda olmayan bina olduğunun anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
7-Mağdur …’e yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından, sanıkların mağdura ait… köyündeki 63,63/1,63/1a nolu yerlerden hırsızlık şeklindeki eylemlerinde kesintinin bulunmaması ve bahse konu yerlerin aynı mağdura ait olduğu dikkate alınıp sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçların birden fazla işlenmediği gözetilmek suretiyle tek bir hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluştuğu kabul edilerek haklarında TCK’nın 43/1.maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini,
8-Mağdur …’ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından, sanıkların mağdura ait Dudaş köyündeki 62,62/1 nolu yerlerden hırsızlık şeklindeki eylemlerinde kesintinin bulunmaması ve bahse konu yerlerin aynı mağdura ait olduğu dikkate alınıp sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçların birden fazla işlenmediği gözetilmek suretiyle tek bir hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluştuğu kabul edilerek haklarında TCK’nın 43/1.maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini,
9-Katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, mahkemenin keşif mahalinde yapmış olduğu gözlemde suçun işlendiği evin boş olduğunun belirtilmiş olması, katılanın savcılık aşamasındaki beyanında bahse konu evin vefat eden annesinden kaldığını belirtmiş olması karşısında, öncelikle katılana ait evin suç tarihi itibariyle eşyalı şekilde yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanın yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
10-Katılan …a yönelik hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları bakımından, sanıkların katılana ait Sırhoca köyündeki 77,71,99 nolu yerlerden hırsızlık şeklindeki eylemlerinde kesintinin bulunmaması ve bahse konu yerlerin aynı mağdura ait olduğu dikkate alınıp sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçların birden fazla işlenmediği gözetilmek suretiyle tek bir hırsızlık mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluştuğu kabul edilerek haklarında TCK’nın 43/1.maddesi gereğince uygulama yapılamayacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini,
11-Mağdur …’ya yönelik hırsızlık suçu bakımından mağdurun çalınan eşyasının olmadığına dair aşamalarda alınan beyanı gözetilerek sanıklar hakkında TCK’nın 35.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
12-Mağdur …’ya yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından mağdura ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun mağdurun yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
13-Katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, katılanın 20.10.2012 tarihli mahkemece alınan beyan içeriğine göre hırsızlık yapılan yerin kullanımda olmadığının anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
14-Katılan … -…’ya yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından katılanlara ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanların yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
15-Katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından katılana ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanın yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
16-Katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, hırsızlık yapılan yerin kiler olarak kullanılan bina olduğunun anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
17-Katılan …’ye yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından katılana ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanın yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
18-Katılan …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından katılana ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanın yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
19-Katılan …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından katılana ait evin suç tarihi itibariyle yerleşim yeri olarak kullanıma özgülenip özgülenmemiş olduğunun katılanın yeniden beyanı alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
20-Mağdur …’e yönelik hırsızlık suçu bakımından mağdurun çalınan eşyasının olmadığına dair aşamalarda alınan beyanı gözetilerek sanıklar hakkında TCK’nın 35.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
21-Mağdur …’e yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, mağdurun kolukça alınan beyan içeriğine göre hırsızlık yapılan yerin kullanımda olmayan bina olduğunun anlaşılması karşısında konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşmayacağının dikkate alınmaması,
22-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 26.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya