Ara Yalan Tanıklık - Ulus

Yalan Tanıklık

Yalan Tanıklık

Yalan tanıklık suçu, ceza veya hukuk yargılamasında tanık sıfatıyla beyanda bulunan bir kişinin gerçeğe aykırı şekilde ifade vermesiyle oluşan ve Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bir suçtur. Bu suç, yargılama sürecinde doğru karar verilebilmesi için tanığın vereceği beyanın güvenilirliğini esas alır. Tanıklık müessesesi adaletin tecellisinde kritik bir rol oynar ve yalan beyanlarla bu süreç manipüle edildiğinde ciddi cezai yaptırımlar gündeme gelir.

Tanığın olay hakkında bildiği gerçekleri değiştirmesi, olmayan olayları varmış gibi göstermesi veya önemli bilgileri gizlemesi yalan tanıklık suçunun kapsamına girer. Tanığın beyanı, mahkemeler için delil niteliği taşıdığından, yalan tanıklık sadece bireylere değil, adalet sisteminin bütününe zarar verir.

Bu nedenle yalan tanıklık yalnızca basit bir ahlaki ihlal değil, aynı zamanda toplumsal güveni zedeleyen bir suç olarak değerlendirilir. Suçun işlenmesiyle birlikte yargılama yanlış yöne sevk edilebilir, masumlar cezalandırılabilir ya da suçlular beraat edebilir.

Yalan Tanıklık Suçunun Kanuni Dayanağı

Yalan tanıklık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 272. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre, yargılama sırasında tanık olarak dinlenen kişinin bilerek ve isteyerek doğru olmayan beyanda bulunması halinde bu suç oluşur.

Kanun maddesi çerçevesinde:

  • Yalan tanıklık yapan kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanır.

  • Eğer yalan beyan neticesinde sanık hakkında haksız mahkûmiyet kararı verilmişse ceza artırılır.

  • Yalan tanıklık suçu, sadece ceza davalarında değil, hukuk yargılamalarında da işlenebilir.

Kanun koyucu, yalan tanıklık suçunun sonuçlarına göre farklı ceza oranları belirlemiştir. Bu sayede hem fiilin ağırlığı hem de doğurduğu sonuç dikkate alınarak adil bir yaptırım öngörülür.

Yalan Tanıklık Suçunun Unsurları

Yalan tanıklık suçunun oluşabilmesi için bazı şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar, suçun hem maddi hem de manevi yönlerini kapsar:

  1. Tanıklık sıfatıyla beyanda bulunulmalı: Kişi resmi olarak tanık olarak dinlenmelidir.

  2. Yargılama makamı önünde ifade verilmiş olmalı: Beyan duruşmada ya da mahkeme huzurunda yapılmış olmalıdır.

  3. İfade bilinçli şekilde yalan olmalı: Tanık, olayları yanlış hatırladığı için değil, bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmalıdır.

  4. Yalan beyan gerçeğe aykırı olmalı: Beyan edilen hususlar doğru değilse ve tanık bunu bilerek yapmışsa suç oluşur.

Bu unsurların bir arada bulunması zorunludur. Yanlış hatırlama, heyecan, bilgi eksikliği gibi durumlarda yalan tanıklık suçu oluşmaz. Kasıtlı bir yalan beyanın varlığı şarttır.

Yalan Tanıklık Suçunun Cezası ve Ağırlaştırıcı Hâller

Yalan tanıklık suçunun cezası, temel haliyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak bu ceza bazı durumlarda artırılabilir. Ağırlaştırıcı sebepler şunlardır:

  • Yalan beyan sonucu sanığın haksız yere mahkûm edilmesi: Tanığın ifadesiyle bir kişi haksız yere ceza almışsa, ceza 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çıkabilir.

  • Ceza infaz edildikten sonra gerçeğin ortaya çıkması: Mağdur kişi cezaevine girdikten sonra yalan tanıklık ortaya çıkarsa ceza daha da ağırlaşır.

  • Tanık yeminli ise: Tanıklığın yeminsiz yapılması hâlinde ceza alt sınırdan verilebilirken, yeminli tanıklık hâlinde daha yüksek ceza uygulanabilir.

Yalan tanıklık suçu aynı zamanda adil yargılamanın engellenmesi anlamına geldiği için ceza hukukunda ciddi ihlaller arasında yer alır.

Yalan Tanıklık ile İlgili Dava Süreci Nasıl İşler?

Yalan tanıklık suçu, genellikle yargılamanın ilerleyen safhalarında ya da hüküm sonrasında ortaya çıkar. Dava süreci şu adımlarla ilerler:

  • Yargılamada verilen beyanlar çelişirse ya da somut delillerle yalan olduğu anlaşılırsa, savcılık tarafından re’sen ya da şikâyet üzerine soruşturma başlatılır.

  • Tanığın ifadesi yeniden alınır ve yalanın kasıtlı olup olmadığı araştırılır.

  • Gerekirse olayla ilgili uzman görüşü ya da teknik incelemeler yapılır.

  • Suç sabit görülürse, asliye ceza mahkemesi tarafından yargılama yapılır.

Yalan tanıklık soruşturması ve davası, tanığın mahkemeye sunduğu ifadenin içeriğine göre şekillenir. Eğer ifade masum bir yanılgıya dayanıyorsa ceza verilmez. Ancak kasten yalan söylenmişse ceza kaçınılmazdır.

Yalan Tanıklık Suçunda Geri Dönüş Mümkün müdür?

Türk Ceza Kanunu, tanığa pişmanlık ve geri dönüş imkânı da tanımaktadır. Buna göre:

  • Tanık, mahkeme hüküm vermeden önce gerçeği açıklarsa, hakkında ceza verilmez.

  • Bu durum, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilir.

Ancak hüküm verildikten sonra yalan tanıklığın düzeltilmesi hâlinde cezada indirim yapılabilir ama tamamen ortadan kalkması mümkün olmayabilir.

Bu nedenle tanıklık yapan kişinin yargılama süreci boyunca doğru, eksiksiz ve gerçeğe uygun beyanda bulunması hayati önemdedir. Aksi hâlde adli makamları yanıltmak ve masum kişilere zarar vermek gibi ağır sonuçlar doğabilir.

Yalan Tanıklık Suçundan Zarar Gören Ne Yapabilir?

Yalan tanıklık nedeniyle zarar gören kişi aşağıdaki yollara başvurabilir:

Bu süreçlerin etkin ve hukuka uygun şekilde yürütülebilmesi için uzman bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.

Yalan Tanıklık Suçu Sıkça Sorulan Sorular

Yalan tanıklık suçu nedir?

Yalan tanıklık suçu, bir kişinin ceza veya hukuk yargılamasında tanık olarak dinlenirken gerçeğe aykırı, kasten yanlış beyanda bulunması durumunda oluşan ve Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bir suçtur. Bu eylem, yargılamanın adil ve doğru bir şekilde yürütülmesini engellediği için cezai yaptırımı olan ciddi bir ihlaldir.

Yalan tanıklık suçu hangi kanun maddesinde düzenlenmiştir?

Yalan tanıklık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 272. maddesinde yer almaktadır. Bu maddede, tanığın kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunması hâlinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Eğer bu beyan başka ağır sonuçlara yol açarsa ceza artırılır.

Yalan tanıklık suçunun şartları nelerdir?

Bu suçun oluşabilmesi için tanığın resmi bir yargılamada dinlenmesi, kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunması ve beyanın yeminli ya da yeminsiz fark etmeksizin mahkemeye sunulmuş olması gerekir. İfadenin yanlış hatırlamadan değil, bilerek ve isteyerek yalan olması şarttır.

Yalan tanıklık suçu hangi mahkemede yargılanır?

Yalan tanıklık suçu nedeniyle açılan davalar, asliye ceza mahkemelerinde görülür. Yetkili mahkeme, yalan tanıklığın gerçekleştiği yargılamanın yapıldığı yer mahkemesidir. Deliller ve tanığın kasıt durumu bu süreçte titizlikle incelenir.

Yalan tanıklık cezası ne kadar sürer, artırımı mümkün mü?

Suçun basit halinde ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir. Ancak yalan beyan sonucunda sanık haksız yere mahkûm olmuşsa veya ceza infaz edilmişse, ceza 3 yıldan 7 yıla kadar çıkabilir. Etkili pişmanlık gösterilmesi durumunda cezada indirim uygulanabilir.

Yalan tanıklık suçu sadece ceza davalarında mı geçerlidir?

Hayır, yalan tanıklık suçu hem ceza hem de hukuk yargılamalarında işlenebilir. Tanığın yargılamanın konusu olan olayla ilgili gerçek dışı beyanda bulunması yeterlidir. Yani sadece suç isnat edilen dosyalarda değil, tüm resmi yargılamalarda bu suç gündeme gelebilir.

Mahkeme karar vermeden önce tanık yalan beyanını düzeltirse ne olur?

Türk Ceza Kanunu’na göre tanık, hüküm verilmeden önce gerçeği açıklarsa hakkında ceza verilmez. Bu durum etkin pişmanlık olarak değerlendirilir. Ancak hüküm verildikten sonra yapılan düzeltmelerde sadece cezada indirim yapılabilir.

Yalan tanıklık nedeniyle mağdur olan biri ne yapabilir?

Yalan tanıklık nedeniyle zarara uğrayan kişi, savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Ayrıca maddi ya da manevi zarar söz konusuysa tazminat davası açma hakkı da vardır. Haksız mahkûmiyet varsa yeniden yargılama başvurusunda bulunulabilir.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya