Kasten yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenmiş olup, bir kişinin vücut dokunmazlığına kasten zarar verilmesini ifade eder. Bu suç, mağdurun bedensel ya da ruhsal sağlığının bozulmasıyla sonuçlanan her türlü kasıtlı fiili kapsar ve failin kast derecesine, mağdurun durumuna ve yaralanmanın ağırlığına göre farklı cezalara tabi tutulur. Kasten yaralama suçu nedir, hangi durumlarda oluşur, hangi mahkemede yargılanır ve ceza oranı nedir gibi sorular, özellikle şiddet vakalarıyla ilgili davalarda sıklıkla merak edilmektedir.
Kasten Yaralama Suçunun Unsurları Nelerdir?
Kasten yaralama suçunun oluşabilmesi için failin mağdura karşı bilerek ve isteyerek vücut bütünlüğüne zarar veren bir fiil işlemesi gerekir. Bu zarar, fiziksel bir darbe olabileceği gibi, ruhsal bütünlüğe zarar veren başka bir davranış da olabilir. Suçun oluşması için yaralamanın iz bırakması veya ciddi bir sağlık problemine yol açması şart değildir; basit bir acı ya da geçici bir sarsıntı dahi yeterli olabilir. Bu yönüyle suç, sonuç değil fiil esaslıdır.
Türk Ceza Kanunu m.86/1’e göre, “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Suçun bu temel şekli, basit yaralama olarak değerlendirilir.
Yaralama eyleminin failiyle mağdur arasında önceye dayalı bir husumet olması, olayın adli makamlarca değerlendirilmesinde önem taşır. Ancak husumet olup olmaması suçun oluşmasını engellemez. Bir kimsenin yumruk atarak, tekme atarak ya da bir cisimle vurarak yaralanmasına sebep olmak, kasten yaralama suçunu oluşturur. Bu fiillerin kamuya açık alanda, okulda, evde ya da iş yerinde işlenmesi de suçun niteliğini değiştirmez.

Kasten Yaralamanın Nitelikli Hâlleri
TCK 86. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen nitelikli haller, suça özel ağırlık kazandıran durumları kapsar. Bu durumlarda ceza oranı artar. Nitelikli haller şunlardır:
-
Suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş gibi yakın akrabalara karşı işlenmesi
-
Kamu görevi nedeniyle veya kamu görevlisine karşı görev sırasında işlenmesi
-
Silahla, canavarca hisle ya da birden fazla kişiyle işlenmesi
-
Kadına karşı işlenmesi
-
Beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı işlenmesi
TCK 86/3’e göre, eğer yaralama mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da kırık oluşmasına yol açarsa, fail hakkında verilecek ceza daha ağır olur. Mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir yaralanma meydana gelmişse veya yüzünde sabit iz kalmışsa da cezada artış olur.
Ayrıca, gebelik halinde bir kadının yaralanması ve bu eylemin çocuğa zarar vermesi de nitelikli hal olarak değerlendirilir. Kadına yönelik şiddet suçlarında TCK m.86 kapsamında ağırlaştırılmış ceza uygulanabilir.
TCK 86 – Kasten Yaralama Suçu Fıkralarına Göre Tablo
Fıkra | İçerik |
---|---|
TCK 86/1 | Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |
TCK 86/2 | Fiilin, kişi üzerinde kalıcı hasar bırakmayacak şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. |
TCK 86/3-a | Kasten yaralama suçunun; üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı, |
TCK 86/3-b | Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, |
TCK 86/3-c | Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, |
TCK 86/3-d | Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle, |
TCK 86/3-e | Silahla, |
TCK 86/3 (Son Cümle) | İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, faile birinci fıkraya göre belirlenen cezanın yarısı oranında artırılarak hapis cezasına hükmolunur. |
Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilebilecek Yaralanmalar
Suçun basit hali, mağdurun gördüğü zararın “basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte” olması durumunu kapsar. Bu tür yaralanmalar genellikle hafif darp fiilleri, küçük çizikler veya kısa süreli acı verici hareketler şeklinde karşımıza çıkar. Bu halde ceza, şikayete bağlı olarak belirlenir ve adli para cezası veya 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası şeklinde olabilir.
Bu durumda kovuşturma yapılabilmesi için mağdurun şikayetçi olması gerekir. Şikayet süresi 6 aydır ve failin kimliğinin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Şikayet süresi içinde başvuru yapılmazsa, dava açılması mümkün olmaz.
Uygulamada, polis merkezine giderek darp raporu alınması, sonrasında şikayet dilekçesinin savcılığa verilmesi en sık izlenen yoldur. Şikayet dilekçesinde failin kimliği, olayın yeri ve zamanı ayrıntılı şekilde anlatılmalıdır.
Kasten Yaralama Suçunda Mağdurun Durumu
Mağdurun yaşadığı fiziksel veya ruhsal zararın boyutu, suça uygulanacak cezayı doğrudan etkiler. Özellikle çocuklar, yaşlılar veya engelli bireyler gibi korunmasız kişilere karşı işlenen yaralama fiilleri, daha ağır yaptırımlarla cezalandırılır.
Ayrıca mağdurun şikayeti suçun takibini etkileyebilir. Basit yaralama suçu şikayete tabi iken, nitelikli yaralama suçlarında genellikle şikayet aranmadan kamu davası açılır. Mağdurun şikayetinden vazgeçmesi basit şekillerde davanın düşmesine neden olabilir, ancak nitelikli hallerde bu etkiyi yaratmaz.
Özellikle aile içi şiddet olaylarında mağdurun korunması amacıyla koruma tedbirleri de uygulanabilir. 6284 sayılı kanun kapsamında alınabilecek tedbir kararları, failin evden uzaklaştırılması, mağdura yaklaşmaması gibi uygulamaları içerir.
Kasten Yaralama Suçunda Ceza Miktarları
Suçun basit hali için TCK m.86/1’de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Eğer fiil, yukarıda sayılan nitelikli hallerden birine giriyorsa, bu ceza yarı oranında artırılır. Ağır neticeler doğurmuşsa, ceza artırımı üçte birden yarıya kadar olur.
Bazı durumlarda cezanın adli para cezasına çevrilmesi, ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkündür. Ancak nitelikli yaralama halleri veya mağdurun durumu bu ihtimalleri ortadan kaldırabilir.
Ayrıca yargılamanın yapıldığı mahkemeye göre cezanın infaz süresi ve ertelenme koşulları farklılık gösterebilir. Suçun örgütlü olarak işlenmesi, organize bir yapının parçası olması ya da failin suç geçmişi, cezada artırıma neden olur.
Kasten Yaralama Suçunda Hangi Mahkeme Yetkilidir?
Kasten yaralama suçunda yetkili ve görevli mahkeme, suçun niteliğine göre belirlenir. Basit yaralama suçları genellikle asliye ceza mahkemelerinde, ağır neticeli veya nitelikli yaralama suçları ise ağır ceza mahkemelerinde görülür.
Yaralamanın öldürmeye teşebbüs veya organ kaybı gibi ciddi sonuçlara yol açtığı durumlarda, olayın ceza soruşturması ve kovuşturması daha kapsamlı yürütülür ve ilgili mahkeme buna göre belirlenir.
Aynı zamanda suçun işlendiği yer mahkemesi kural olarak yetkilidir. Ancak mağdurun ikametgahı, failin yakalandığı yer veya suçun işlendiği alan farklıysa yetki itirazı gündeme gelebilir.
Kasten Yaralama Suçunda Etkin Pişmanlık ve Uzlaşma
TCK 86 kapsamında işlenen bazı yaralama suçlarında fail ile mağdur arasında uzlaşma mümkündür. Özellikle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralamalarda uzlaşma yolu önerilir. Bu süreçte tarafların anlaşması halinde ceza davası açılmaz veya açılmış dava düşer.
Etkin pişmanlık ise failin suçu işledikten sonra pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermesi durumunda söz konusu olur. Bu hâlde mahkeme failin cezasında indirim yapabilir.
Ancak mağdurun yaşadığı zarar ciddi düzeydeyse veya kamu düzenini ilgilendiren bir durum varsa, uzlaşma mümkün olmaz. Mahkeme bu gibi durumlarda doğrudan kamu davası açabilir ve ceza verilebilir.

TCK Madde 86 – Kasten Yaralama Suçu Sıkça Sorulan Sorular
Kasten yaralama suçu nedir?
Kasten yaralama suçu, bir kişinin vücut bütünlüğüne bilerek ve isteyerek zarar verilmesini ifade eder. Bu zarar fiziksel ya da ruhsal olabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenmiştir. Fiilin basit ya da ağır sonuç doğurması, uygulanacak cezayı etkiler.
Kasten yaralama suçu nasıl oluşur?
Bu suçun oluşması için failin kastla hareket etmesi gerekir. Yani kişi, karşısındakine zarar vereceğini bilerek ve isteyerek hareket etmelidir. Yumruk atmak, bıçakla saldırmak ya da ruhsal bütünlüğe zarar veren şiddet eylemleri bu kapsamda değerlendirilir.
Kasten yaralama suçu hangi durumlarda şikâyete bağlıdır?
Mağdurun basit bir şekilde yaralandığı, yani yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebileceği hallerde suç şikâyete bağlıdır. Ancak suç, silahla işlenmişse ya da nitelikli haller söz konusuysa, kamu davası şikâyete bağlı olmadan da açılır.
Kasten yaralama suçunun cezası nedir?
Basit hâlde kasten yaralama suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Eğer mağdurun duyularında kalıcı zarar, yaşam tehlikesi ya da yüzde iz oluşmuşsa ceza artar. Ağırlaştırılmış hallerde ceza 5 yıla kadar çıkabilir.
Kasten yaralama suçu hangi mahkemede görülür?
Basit kasten yaralama suçları asliye ceza mahkemelerinde, ağır sonuç doğuran veya nitelikli haller içeren yaralama suçları ise ağır ceza mahkemelerinde görülür. Mahkemenin belirlenmesinde cezanın üst sınırı ve suçun niteliği dikkate alınır.
Kasten yaralama suçunda mağdur şikâyetinden vazgeçerse ne olur?
Şikâyete tabi olan basit yaralama hallerinde mağdurun vazgeçmesiyle dava düşer. Ancak kamu davası niteliğinde olan nitelikli yaralama suçlarında mağdurun şikâyetten vazgeçmesi davanın düşmesini sağlamaz. Yargılama devam eder.
Kasten yaralama suçunda uzlaşma mümkün müdür?
Basit yaralama suçu uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer alır. Taraflar arasında uzlaşma sağlanırsa dava açılmaz veya açılmışsa düşer. Ancak ağır neticeli ya da nitelikli yaralama fiilleri uzlaşmaya tabi değildir.
Kasten yaralama suçu ne kadar sürede zaman aşımına uğrar?
Kasten yaralama suçunun zaman aşımı süresi, suça verilen cezanın ağırlığına göre değişir. Basit yaralamada 8 yıl, nitelikli hallerde ise 15 yıla kadar uzayabilir. Bu süre içinde dava açılmazsa ya da açılan dava sonuçlanmazsa suç zaman aşımına uğrar.
Kasten yaralama suçunda etkin pişmanlık uygulanabilir mi?
Fail, suç sonrası mağdurun zararını telafi ederse veya mağdurla uzlaşma sağlanırsa etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Bu durum, verilecek cezada indirim yapılmasına veya cezanın ertelenmesine yol açabilir.
Kasten yaralama suçu sabıka kaydına işler mi?
Evet. Kasten yaralama suçu kesinleştiğinde adli sicil kaydına geçer. Ancak ceza ertelenmişse veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse, belirli şartlar altında sicile işlenmeyebilir ya da zamanla silinebilir.

TCK Madde 86 – Kasten Yaralama Suçu Yargıtay Kararları
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2019/199 E. , 2021/14304 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, silahla kasten yaralama
HÜKÜMLER :A-) Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2016 tarih ve 2015/129 Esas, 2016/278 sayılı kararı ile;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 21/11/2017 tarih ve 2017/702 Esas, 2017/1731 sayılı kararının sanıklar …, … ve … müdafii tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291 ve 295. maddelerinde belirtilen süreler içinde aynı Kanunun 294.maddesi uyarınca gerekçeli olarak, katılan sanıklar … vekili, sanık …, sanık …, sanık … tarafından ise CMK’nin 291.maddesi belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama suçlarından verilen kararların istinafı kabil olmadığından, CMK’nin 279/1-b. maddesi uyarınca istinaf başvurularının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı CMK’nin 279/1-son maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi olduğundan, bu kararlarla ilgili itirazlar mahallinde değerlendirilmek üzere inceleme dışı bırakılmıştır.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/11/2017 tarih ve 2017/702 Esas, 2017/1731 sayılı gerekçeli kararının sanıklar …, … ve … müdafine 13/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, anılan sanık müdafii tarafından 30/12/2017 tarihinde ve CMK.’nin 295.maddesi uyarınca yasal 7 gün olan süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki sanıklar …, … ve … müdafiinin gerekçeli temyiz dilekçesinin CMK’nin 295.maddesinde belirtilen süreden sonra verilmesi nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Katılan sanıklar …, … ve … vekili tarafından 22/11/2017 tarihinde süre tutum dilekçeleri verilerek temyiz iradesi açıklanmış ise de, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/11/2017 tarih ve 2017/702 esas, 2017/1731 sayılı gerekçeli kararının katılan sanıklar vekiline 11/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, katılan sanıklar vekili tarafından CMK’nin 295/1. maddesinde belirtilen yasal süreden sonra 25/12/2017 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, süre tutum dilekçesi temyiz sebeplerini içermediğinden, katılan sanıklar , … ve … vekilinin temyiz isteminin aynı Kanunun 294,295 ve 298/1.maddeleri uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık … hakkında katılan …’a yönelik silahla kasten yaralama, sanık … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik silahla kasten yaralama, sanık … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik silahla kasten yaralama, sanık … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik silahla kasten yaralama suçlarından kurulan Bölge Adliye Mahkemesi kararının CMK’nin 286/2. maddesine göre kesin nitelikte olması sebebiyle, sanıklar … ve … müdafii ile sanıklar Tolgahan ve …’nın bu kararlarla ilgili temyiz istemlerinin CMK’nin 298/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
Sanıklar …, … ve … hakkında maktul …’a yönelik kasten öldürme suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine dair kararının, bu sanıklar müdafinin temyiz sebepleriyle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde ;
Sanıklar …, … ve … hakkında maktul …’a yönelik kasten öldürme suçlarından TCK’nin 81/1, 62, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 25 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına dair Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan hükümlere karşı sanıklar müdafii ile katılanlar vekili tarafından istinaf başvurularında bulunulması üzerine, istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/11/2017 tarih ve 2017/702 Esas, 2017/1731 sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, süresi içerisinde temyiz talebinde bulunan sanıklar …, … ve … müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, eksik incelemeye, suç niteliğine haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle; 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, sanıklar hakkında hükmolunan ceza miktarları ile tutuklulukta kaldıkları süreler dikkate alınarak, müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “Trabzon 1.Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/11/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.
23/11/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı …’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar …, …, … müdafii Avukat …’nun yokluğunda 25/11/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2019/2836 E. , 2020/644 K.
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme ve bu suça azmettirme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen hükümlerle ilgili olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık … hakkında; kasten öldürmeye azmettirme, kasten yaralamaya azmettirme suçlarından açılan davada verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin herhangi bir temyiz talebi bulunmadığından söz konusu hükümler inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanıklar…,…,.., ve … hakkında; mağdur …’a yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile mağdur sanıklar…, … ve … hakkında; mağdur sanıklar…. ve….’e yönelik kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümlerinin kesin nitelikte olmasından ve katılan sanık vekillerinin suç vasfına yönelik bir temyiz talepleri de bulunmadığından, mağdur sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
Sanıklar …, … ve … hakkında; maktul …’na, mağdurlar … ve …’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan ceza miktarı itibariyle kesin olan hükümlerle ilgili katılan vekilinin suç vasfına yönelik temyiz isteminde bulunduğu ve anılan hükümler yönünden temyiz incelemesi yapılması gerektiği sonucuna varılarak yapılan incelemede;
1) Sanıklar …, … ve … hakkında; mağdur …’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat hükümleri ile sanık … ve … hakkında; mağdur ……’e yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatlerine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden, mağdur sanıklar … ve … müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE,
2) Sanık … hakkında; maktul …’na yönelik kasten öldürme, mağdurlar … ve …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, sanık … hakkında; mağdur …’e yönelik kasten yaralama ve sanıklar …, … ve … hakkında; maktul …’na yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin, sanıklar müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25/10/2018 gün ve 2018/2227 esas, 2018/2143 karar sayılı ilamında bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar….,…. ve … müdafiinin; haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık … hakkında akıl sağlığı yönünden rapor aldırılması gerektiğine, teşebbüsün derecesine, katılanlar vekilinin; mağdurlar … ve … yönünden tüm sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
a) Sanık … hakkında; maktul …’na yönelik kasten öldürme, mağdurlar … ve …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, sanık …’ın, mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE,
b) Sanıklar …, … ve … hakkında; maktul …’na yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar…,…,…,ve…’in olay günü önce yaylada sonrasında Araç ilçe merkezinde birlikte alkol aldıkları, akabinde otomobil ile bir süre dolaştıkları ve … Kıraathanesinin önünde durup, maktule seslendikleri, maktulün dışarı çıkması üzerine, sanıkların araçtan inerek maktule ve yanında bulunan mağdurlara topluca saldırdıkları, olay anında sanıklardan …’in bıçakla maktulü yaralayarak ölümüne neden olduğu, diğer sanıkların da ellerinde sopalarla maktule saldırdıkları anlaşılan olayda; ölüm sonucunu doğuran eylem sanık … tarafından gerçekleştirilmiş ise de, tüm sanıkların iştirak iradesi içerisinde olay yerine gittikleri ve suçun işlenişi üzerinde fiili hakimiyet sağladıkları ve sanıklar hakkında TCK’nin 37. maddesi delaletiyle 81. maddesi uyarınca kasten öldürme suçundan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde suç vasfında yanılgılı değerlendirme sonucu kasten yaralama suçundan hükümler kurulması,
Yasaya aykırı olup, maktulden katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/6211 E. , 2014/1182 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : 1- Katılan sanık …- 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-) Sanık … hakkında mağdurlar … ve … kasten silahla yaralama, sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama, sanık … hakkında mağdur …’ı kasten yaralama, sanıklar … ve … hakkında mağdurlar … ve …’ı kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Sanıklar hakkında verilen beraat kararını temyiz etmede, sanıkların hukuki yararlarının bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar müdafiilerinin temyiz taleplerinin bu suçlar yönünden CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2-) Sanık … hakkında mağdur …’ı kasten yaralama suçundan, sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden;
Anayasa Mahkemesi’nin 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren 23.07.2009 tarih ve 65-114 sayılı kararı ile Dairemizce’de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13.12.2011 tarih ve 189/267 sayılı kararı dikkate alındığında hüküm tarihi itibariyle sanık … hakkında mağdur …’ı kasten yaralama suçundan, sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama suçundan kurulan 2000.TL. adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin temyizi kabil bulunduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince hükümlerin kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmesi yönündeki görüş benimsenmemiştir.
3-) Sanık …’in mağdurlar …, …, … ve …’ı kasten silahla yaralama suçundan mahkumiyetine, sanık …’ın mağdurlar … ve …’i kasten silahla yaralama suçundan mahkumiyetine, mağdurlar … ve … kasten silahla yaralama suçundan beraatine, sanık …’nın mağdur …’ı kasten yaralama suçundan mahkumiyetine, mağdur …’i kasten yaralama suçundan beraatine, sanık …’ın mağdur …’i kasten yaralama suçundan mahkumiyetine, mağdur …’ı kasten yaralama suçundan beraatine, sanıklar … ve …n mağdurlar … ve …’ı kasten yaralama suçundan beraatlerine ilişkin kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların mahkum oldukları suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen kabul kısmen reddedilmiş, sanık …’ın mağdur …’ı kasten silahla yaralama, sanık …’nın mağdur …’i kasten yaralama, sanık …’ın mağdur …’ı kasten yaralama, sanıklar … ve …n mağdurlar … ve …’ı kasten yaralama suçları yönünden elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan sanık … ve müdafiinin savunma hakkının kısıtlandığına, sübuta, meşru savunmaya, haksız tahrikin varlığına, beraat eden sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine yönelen, katılan sanık … müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, beraat eden sanıkların da cezalandırılmaları gerektiğine ilişen, katılan sanıklar …, …, … ve … müdafiinin mahkum olan müvekkilleri yönünden sübuta, katılan sıfatıyla; suç niteliğine, sanık …’ın mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle de cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Sanık …’ın mağdurlar … ve …’i kasten silahla yaralama suçundan mahkumiyetine, mağdur …’ı kasten silahla yaralama suçundan beraatine, sanık …’nın mağdur …’i kasten yaralama suçundan beraatine, sanık …’ın mağdur …’ı kasten yaralama suçundan beraatine, sanıklar … ve …’ın mağdurlar … ve …’ı kasten yaralama suçundan beraatlerine ilişkin kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; mağdur-sanıklar … ve …’ın işletmekte oldukları pastaneye mağdur sanıklar … ve …’ın kamyonetle sipariş getirdikleri, koli paketlerini pastanenin müşteri giriş kapısından getirilmesi üzerine müdür görevini ifa eden …’nın malzemeleri arka taraftaki imalat kapısından getirilmesinin gerektiğini söylemesi üzerine … ve …’ın kızarak malzemeleri yere bıraktıkları, bu nedenle çıkan tartışmada … ve …’ın kamyonetten aldıkları demir borularla tekrar pastaneye gelip kavgaya başladıkları, sanık …’in demir boru ile … ve …’ın vücuduna, pastane çalışanları … ve …’in kafasına, sanık …’ın ise elindeki demir boru ile
…, … ve …’ya vurduğu, kavga sırasında mağdur …’in kafa ve kol bölgelerinden frontal kemikte deplase kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde, mağdur …n kafa bölgesinden frontal kemikte kırık oluşacak, epidural hematoma neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde, …, …, … ve …’in ise basit bir tıbbi müdahale ile iyileşebilecek derecede yaralandıkları olayda;
a-) Sanık … hakkında mağdurlar … ve … kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden;
aa-) 5237 sayılı TCK’nun 61/1 maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak makul şekilde verilmesi yerine, yazılı şekilde alt sınırdan ceza tayini,
bb-) Sanığın belli haklardan yoksun bırakılmasına dair uygulama yapılırken 5237 sayılı TCK’nun 53/1-c maddesindeki hakları kullanmaktan aynı yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkisini kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi,
b-) Sanık …’in mağdurlar … ve …’ı kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden;
Mükerrir olan sanık hakkında ceza tayin edilirken seçimlik olarak hapis ve adli para cezası öngören 5237 sayılı TCK’nun 86/2. maddesinin uygulanması sırasında aynı yasanın 58/3. maddesi uyarınca hapis cezasına hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-) Sanık … hakkında mağdur …’ı kasten yaralama suçundan, sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama suçundan kurulan hükümler yönünden;
Mağdur sanıklar … ve …’dan kaynaklanan, sanıklara yönelik haksız eylem oluşturan davranışlar nedeniyle, sanıkların cezasından tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
d-) Sanık … hakkında mağdur … kasten silahla yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanık …’ın, diğer sanık … ile birlikte kasten silahla yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan sanıklar … ve … müdafiileri ile katılan sanıklar …, …, … ve … vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321.maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 03/03/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/3558 E. , 2019/4744 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, silahlı tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Katılanlar vekilinin sadece sanık …’ın maktul …’e yönelik kasten öldürme ve mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk … hakkında; maktul …’e yönelik kasten öldürme ve sanık … hakkında; mağdur …’e yönelik tehdit suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık … hakkında; mağdur … oğlu Hasan’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmü aleyhe temyiz bulunmadığından inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanıklar … (… oğlu), …, …, … ve … (… oğlu) hakkında; mağdur sanıklar … ve …’a yönelik olan kasten yaralama, sanıklar … (… oğlu) ve … hakkında; mağdur sanık …’a yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama ve suça sürüklenen çocuk … hakkında; mağdur … (… oğlu)’a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerde doğrudan verilen adli para cezaları miktarlarına göre kesin nitelikte olup, temyizi mümkün olmadığından bu hükümler yönünden yapılan temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın, maktul …’a yönelik kasten öldürme, mağdur … (… oğlu)’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur …’a yönelik nitelikli kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçları ile sanık …’ın, mağdur …’e yönelik nitelikli kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, sanık …’ın, mağdur …’a yönelik eylemi ve sanık …’nın, mağdur …’e yönelik eylemi yönünden haksız tahrik ve cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, sanıklar … ve … hakkında kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde ise; sanıklar hakkında elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin; yasal savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına, haksız tahrik ve teşebbüsün derecesine, katılanlar vekilinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
1) Sanık … hakkında; mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur …’a yönelik kasten yaralama ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet, sanık … hakkında; mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler ile sanıklar … ve … hakkında kurulan beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında maktul …’a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Sanık …’ın atılı suçu, oğulları olan Hakkı ve Cengizhan’ın maktul tarafında bulunan kişilerce darp edilmesi nedeniyle işlediği gerekçe gösterilerek mahkemece haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, sanık …’ın diğer mağdurlara yönelik eylemlerinde haksız tahrik nedeniyle indirim yapılırken asgari düzeyde kalındığı, ancak maktule yönelik eylemde asgari düzeyde indirim yapılması yerine alt hadden uzaklaşılarak indirim yapılması suretiyle çelişkiye düşülerek eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
06/11/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’ın yokluğunda 07/11/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/1184 E. , 2014/3132 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs
HÜKÜM : 1- Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında :
a) Maktul …’yı kasten öldürme suçundan; TCK’nun 81/1, 31/3. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Katılan …’i kasten yaralamaya teşebbüs etmek suçundan; TCK’nun 86/2, 86/3-e, 35/1-2, 31/3, 52/2-4. maddeleri gereğince neticeten 2.400.TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
c) Katılan …’ı kasten yaralama suçundan; TCK’nun 86/2, 86/3-e, 31/3 , 52/2-4. maddeleri gereğince neticeten 3.600.TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.
2- Sanık … Hakkında :
Katılan …’i kasten yaralama suçundan; TCK’nun 86/2, TCK.nun 53/1-a-b-c-d-e, 53/2-3, 63. maddeleri uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Suça sürüklenen çocuk …hakkında mağdur …’a yönelik kasten yaralama suçuna teşebbüsten verilen doğrudan 2.400.TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMUK’nun 305/1 maddesi gereğince kesin nitelikte olup, temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz talebinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk …’ın maktül …’ı kasten öldürme suçu ile mağdur …’e yönelik eyleminin ve sanık…’un mağdur …’ı kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suça sürüklenen çocuk …hakkında maktüle yönelik kasten öldürme, sanık… hakkında ise mağdur …’a yönelik kasten yaralama suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık… müdafiinin bir nedene dayanmayan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin suça sürüklenen çocuk hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, Cumhuriyet Savcısının suça sürüklenen çocuk hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Suça sürüklenen çocuk …hakkında maktül …’ı kasten öldürme ve sanık… hakkında mağdur …’ı kasten yaralama suçlarından kurulan ve kısmen re’sen de temyize tabi bulunan mahkumiyet hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Suça sürüklenen çocuk …hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, kısa kararda suça sürüklenen çocuk …’ın mağdur …’e yönelik eyleminin kasten yaralama suçuna teşebbüs olarak kabul edilmesine rağmen teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 35. Maddesi uyarınca uygulama yapılmayarak hükmün karıştırılması,
Kabule göre de;
Mağdurun suça sürüklenen çocuk tarafından omuzundan bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının kabul edilmesine rağmen mağdurun bıçakla yaralandığına ilişkin dosya içerisinde herhangi bir rapor bulunmaması, mağdurun soruşturma aşamasında alınan 15.11.2011 tarihli ifadesinde de kendisine bıçağın isabet etmediğini beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, mağdurun ilk ifadesi ile çelişen ve dosya kapsamı ile uygun düşmeyen 06.02.2012 tarihli celsede vermiş olduğu sol omuzundan yaralandığına ilişkin beyanına itibar edilerek yazılı şekilde tamamlanmış kasten yaralama suçu uyarınca ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk …müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 14/05/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/781 E. , 2018/5396 K.
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, düşme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama eyleminden dolayı dava açılmasına karşın hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği anlaşılarak dosya görüşüldü:
A-Sanık … hakkında … ve ye yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama suçları için kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık … hakkında … ve …’ye yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama suçlarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği,
Anlaşıldığından, sanık … ve …’ın temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanık … (Kırköse) hakkında …’a yönelik kasten yaralama, sanık … hakkında …a yönelik hakaret ve sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama suçlarına ilişkin kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama suçu için şikayetten vazgeçme nedeniyle verilen düşme kararına yönelik mağdur …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında …’a yönelik kasten yaralama suçunda eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında …’a yönelik hakaret suçunda haksız bir fiile tepki olarak işlenen hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik mağdur …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 11/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.