Ara Tahdit Kodu - 2025 - Ulus

Tahdit Kodu – 2025

Tahdit Kodu Nedir

Tahdit kodu, Türkiye’de yabancı uyruklular hakkında uygulanan idari kısıtlamaları gösteren özel kodlardır. Göç İdaresi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan bu kodlar, bir yabancının Türkiye’ye girişine, ülkede kalışına veya çıkışına dair yasaklayıcı ya da sınırlandırıcı hükümler içerir. Her tahdit kodu, farklı bir hukuki gerekçeye ve uygulama türüne dayanır. Bu kodların varlığı, çoğu zaman kişinin vize alamamasına, sınır dışı edilmesine veya mevcut ikamet izninin uzatılmamasına neden olabilir.

İçindekiler

Tahdit Kodlarının Hukuki Dayanağı ve Amacı

Tahdit kodlarının uygulanmasındaki temel amaç, kamu düzeni ve güvenliğinin korunmasıdır. Bu kodlar, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu kanuna bağlı ikincil mevzuat kapsamında idareye verilen yetkiler doğrultusunda uygulanmaktadır. Her tahdit kodu bir idari işlem sonucunda oluşturulur ve çoğunlukla:

  • Vize ihlali,

  • Sahte evlilik şüphesi,

  • Kamu sağlığını tehdit eden durumlar,

  • Yasadışı çalışma,

  • Terör bağlantısı veya kamu düzenini bozucu eylemler gibi nedenlere dayanır.

Uygulanan tahdit kodu, yalnızca idari bir işlem değil; aynı zamanda kişisel hak ve özgürlükler üzerinde doğrudan etkisi olan ciddi bir tedbirdir. Bu nedenle hem sebebi hem de sonucu bakımından dikkatli değerlendirilmesi gerekir.

Tahdit kodu ne zaman uygulanır?

Tahdit kodları genellikle bir ihlal tespit edildikten sonra uygulanır. Bu ihlal, Türkiye’deyken gerçekleşmiş olabileceği gibi, sınır kapısında fark edilen bir durum da olabilir. Örneğin, sahte belgelerle giriş yapmaya çalışmak, süresi bitmiş vizeyle ülkede kalmak ya da çalışmak için izin almamak bu tür kodların gerekçesi olabilir.

Tahdit Kodu Türleri ve Anlamları

Her bir tahdit kodu, belirli bir sebebi ifade eden harf ve rakamlardan oluşur. Bu kodlar, idari kararların daha hızlı ve sistematik şekilde uygulanmasını sağlar. En sık karşılaşılan bazı tahdit kodları şunlardır:

  • V-84: Geri gönderme merkezi kararıyla sınır dışı edilen yabancılar

  • V-87: Kamu düzeni veya güvenliği açısından sakıncalı bulunan kişiler

  • Ç-113: Sahte evlilik yaptığı değerlendirilen kişiler

  • G-78: Uluslararası koruma başvurusu reddedilen ve hakkında sınır dışı kararı verilen yabancılar

  • N-99: Adli tahdit, yani hakkında ceza soruşturması veya davası olan yabancılar

Bu kodlardan bazıları giriş yasağı niteliğindeyken, bazıları Türkiye içinde kalış süresini etkiler. Özellikle “V-87 tahdit kodu”, kamu güvenliği gerekçesiyle uygulandığından kaldırılması oldukça zordur ve ciddi hukuki süreçler gerektirir.

Tahdit kodu süresi ne kadardır?

Tahdit kodları süresiz olmayabilir. Bazı kodlar belirli bir süre için uygulanır (örneğin 1 yıl – 5 yıl arası), bazıları ise belirli şartlar yerine getirilene kadar kalıcı olabilir. Bu süre, idari kararın içeriğinde belirtilir ve çoğu zaman sınır dışı edilen kişiye yazılı tebligatla bildirilir.

Tahdit Kodu Sorgulama ve Öğrenme Yolları

Bir yabancının hakkında tahdit kodu olup olmadığını öğrenmesi çoğu zaman sınır kapılarında yaşanan ret kararları veya ikamet izni başvurusunun reddi ile ortaya çıkar. Ancak bu kodun ne olduğunu ve gerekçesini net şekilde öğrenmenin bazı yolları vardır:

  • Göç İdaresi İl Müdürlükleri’ne doğrudan başvuru yapılabilir.

  • Avukat aracılığıyla dosya bilgilerine ulaşılabilir.

  • Eğer sınır dışı kararı verilmişse, bu karara ilişkin belgeler incelenerek tahdit kodu tespit edilebilir.

  • Yabancılar hakkında uygulanan sınır dışı kararları incelenirken kod açıklamaları yazılı olabilir.

Ancak çoğu zaman bu bilgiler açık şekilde paylaşılmadığından, ilgili kamu kurumuna yazılı başvuru yapılması veya dava yoluna gidilmesi gerekebilir.

E-Devlet üzerinden tahdit kodu sorgulanabilir mi?

Hayır. Şu an için E-Devlet sistemi üzerinden doğrudan tahdit kodu sorgulaması yapılamaz. Yalnızca ikamet izni, vize başvuru durumu gibi genel bilgilere ulaşılabilir. Tahdit kodunun öğrenilmesi için bireysel başvuru gereklidir.

Tahdit Kodunun Kaldırılması İçin Başvuru Süreci

Tahdit kodu kaldırılması, idari bir başvuru veya dava yoluyla mümkündür. Kodun türüne ve gerekçesine göre başvuru yöntemi değişiklik gösterebilir. Genel süreç şu şekildedir:

  1. Kodun öğrenilmesi: Öncelikle hangi kodun uygulandığı ve hangi gerekçeyle işlendiği netleştirilmelidir.

  2. Dilekçe ile başvuru: Göç İdaresi Başkanlığı’na yazılı başvuru yapılır. Kodun kaldırılması için hukuki gerekçeler açıklanmalıdır.

  3. Gerekçe sunulması: Örneğin kamu düzenine tehdit oluşturmadığına dair deliller, sabıka kaydı, istihdam durumu gibi unsurlar sunulabilir.

  4. İdari dava açılması: Başvuru reddedilirse, idare mahkemesinde iptal davası açılması mümkündür. Bu dava, tahdit kodunun hukuka aykırı şekilde uygulandığını ispat etmeye yöneliktir.

  5. Avukatla süreç takibi: Süreç karmaşık ve uzmanlık gerektirdiği için profesyonel hukuki destek alınması tavsiye edilir.

Bazı kodlar, idarenin takdir yetkisine dayanır ve yalnızca idari başvuru ile kaldırılabilirken, bazı kodlarda (örneğin N-99) adli sürecin tamamlanması gerekir.

Tahdit Kodu Kaldırma Süreci Tablosu

Aşama Açıklama
1. Tahdit Kodu Tespiti Yabancı kişi hakkında uygulanan tahdit kodunun ne olduğu belirlenir. Bu bilgi Göç İdaresi‘nden veya avukat aracılığıyla öğrenilebilir.
2. Kodun Gerekçesi Hangi nedenle kod uygulandığı (kamu düzeni, vize ihlali, sahte evlilik vb.) ve kodun süresi ya da kapsamı analiz edilir.
3. Hukuki Değerlendirme Kodun dayanağının hukuka uygunluğu değerlendirilir. Gerekirse adli dosya veya sınır dışı kararları incelenir.
4. İdari Başvuru Göç İdaresi Başkanlığı’na yazılı dilekçeyle tahdit kodunun kaldırılması için başvuru yapılır. Belgeler ve gerekçeler eklenir.
5. Başvurunun Cevaplanması Başvuru 30 gün içinde sonuçlandırılmalıdır. Reddedilirse ret kararı yazılı olarak kişiye veya vekiline tebliğ edilir.
6. İptal Davası Açılması Ret halinde, ilgili idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde tahdit kodunun iptali için 60 gün içinde dava açılır.
7. Yürütmenin Durdurulması Dava ile birlikte mahkemeden yürütmenin durdurulması talep edilerek tahdit kodunun geçici olarak kaldırılması sağlanabilir.
8. Mahkeme Kararı Mahkeme, kodun hukuka aykırı olduğuna karar verirse iptal edilir. Karar kesinleşince tahdit kodu sistemden tamamen silinir.

Tahdit kodu kaldırılmadan Türkiye’ye giriş yapılabilir mi?

Genellikle hayır. Tahdit kodu yürürlükteyken Türkiye’ye giriş yasağı devam eder. Ancak bazı özel durumlarda (örneğin insani nedenler, eğitim hakkı, evlilik) idare takdir kullanarak geçici izin verebilir. Bu istisnai haller de başvuru ve belgeyle değerlendirilir.

Tahdit Kodu Hakkında Dava Hangi Mahkemede Açılır?

Tahdit koduna karşı açılacak davalar, işlemi yapan idari makamın bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılır. Örneğin, Göç İdaresi tarafından verilen bir “V-84” tahdit kodu kararına karşı Ankara’da dava açılması gerekebilir. Dava sürecinde şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Tebligat tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.

  • Tahdit kodunun gerekçesi net şekilde incelenmeli ve buna uygun hukuki argümanlarla itiraz edilmelidir.

  • Yabancının Türkiye ile bağlarının güçlü olması, ailevi, ticari veya eğitim gerekçeleri dava sürecinde önem arz eder.

İdari davalarda yürütmenin durdurulması talebi ile birlikte tahdit kodunun geçici olarak askıya alınması da sağlanabilir. Böylece dava süreci devam ederken mağduriyetin önüne geçilebilir.

Tahdit Kodu Nedir? Sıkça Sorulan Sorular
Tahdit Kodu Nedir? Sıkça Sorulan Sorular

Tahdit Kodu Nedir? Sıkça Sorulan Sorular

Tahdit kodu nedir?

Tahdit kodu, Türkiye’de yabancı uyruklu kişiler hakkında uygulanan ve onların ülkeye giriş, çıkış veya ikamet hakkını kısıtlayan idari bir kod sistemidir. Her kod farklı bir gerekçeye dayanır ve kişiye uygulanan kısıtlamanın türünü açıklar.

Tahdit kodu neden uygulanır?

Tahdit kodları; vize ihlali, yasa dışı çalışma, sahte evlilik, kamu düzenini tehdit, sınır dışı kararı, suça karışma ya da adli soruşturma gibi nedenlerle uygulanabilir. Her kod, ilgili durumu temsil eden özel bir işaretleme içerir.

Tahdit kodu nasıl öğrenilir?

Tahdit kodu, çoğu zaman sınır kapısında giriş reddi, vize başvurusunun reddi ya da ikamet izni uzatma işlemlerinde ortaya çıkar. Kesin bilgiye ulaşmak için Göç İdaresi’ne şahsen başvuru yapılması gerekir. Avukat aracılığıyla dosya sorgulaması da mümkündür.

Tahdit kodu kaldırma başvurusu nasıl yapılır?

Tahdit kodunun kaldırılması için öncelikle Göç İdaresi’ne yazılı bir dilekçeyle başvuru yapılır. Başvuruda kodun hukuka aykırı olduğu veya artık geçerliliğini yitirdiğine ilişkin belgeler sunulmalıdır. Reddedilirse dava açma hakkı vardır.

Tahdit koduna karşı dava hangi mahkemede açılır?

Tahdit koduna karşı iptal davası, işlemi yapan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılır. Dava açma süresi, tebligat tarihinden itibaren 60 gündür. Dava sürecinde yürütmenin durdurulması talep edilebilir.

V-87 tahdit kodu nedir?

V-87 tahdit kodu, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görülen kişilere uygulanan giriş yasağı niteliğindeki bir koddur. Genellikle kaldırılması en zor olan kodlardan biridir ve güçlü hukuki gerekçeler gerektirir.

Tahdit kodu olan kişi Türkiye’ye girebilir mi?

Genel olarak hayır. Tahdit kodu yürürlükteyken kişinin Türkiye’ye girişi engellenir. Ancak insani nedenler, evlilik, eğitim veya sağlık gibi özel durumlarda idare takdir yetkisiyle geçici izin verebilir.

Tahdit kodu süresiz mi uygulanır?

Tahdit kodlarının çoğu belirli süreyle uygulanır (örneğin 1-5 yıl). Ancak bazı kodlar, belirli şartlar gerçekleşene kadar geçerliliğini koruyabilir. Süre bilgisi genellikle sınır dışı kararında veya idari işlemde belirtilir.

Tahdit kodu kaldırılmadan vize alınabilir mi?

Hayır. Tahdit kodu varken Türkiye’ye yönelik herhangi bir vize başvurusu genellikle otomatik olarak reddedilir. Kaldırılmadan yeni başvuru yapılması hukuki sonuç doğurmaz.

Tahdit kodu hakkında yürütmenin durdurulması nasıl sağlanır?

İdare mahkemesine açılan iptal davasıyla birlikte yürütmenin durdurulması talep edilebilir. Bu durumda mahkeme, tahdit kodunun dava sonuna kadar geçici olarak askıya alınmasına karar verebilir. Bunun için telafisi güç zarar şartı aranır.

Tahdit Kodu Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tahdit Kodu Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tahdit Kodu Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tahdit kodu nedir, hangi durumlarda uygulanır?

Tahdit kodu, Türkiye’ye giriş, çıkış veya kalış hakkı sınırlanan yabancılar hakkında uygulanan idari bir kısıtlamadır. Göç İdaresi Başkanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, kamu düzenini veya güvenliğini korumak amacıyla uygulanır. Vize ihlali, sahte evlilik şüphesi, yasa dışı çalışma ya da adli soruşturma gibi durumlarda tahdit kodu konulabilir.

Tahdit kodu nasıl öğrenilir?

Tahdit kodu, çoğu zaman yabancının sınır kapısında geri çevrilmesi, vize başvurusunun reddi veya ikamet izni uzatma talebinin kabul edilmemesiyle fark edilir. Net bilgiye ulaşmak için Göç İdaresi İl Müdürlüğü’ne şahsen başvuru yapılmalı ya da avukat aracılığıyla dosya sorgulanmalıdır.

Tahdit kodu kaldırma başvurusu nasıl yapılır?

Tahdit kodunun kaldırılması için öncelikle hangi kodun uygulandığı ve dayandığı gerekçe öğrenilmelidir. Ardından Göç İdaresi Başkanlığı’na gerekçeli bir dilekçeyle başvuru yapılır. Kodun hatalı uygulandığı veya artık geçerliliğini yitirdiği durumlar detaylıca anlatılmalıdır. Destekleyici belgeler mutlaka eklenmelidir.

Tahdit kodu kaldırma başvurusu reddedilirse ne yapılır?

Başvuru reddedilirse, bu karara karşı tebligat tarihinden itibaren 60 gün içinde ilgili idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Dava dilekçesinde hem idari işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçelendirilir hem de yürütmenin durdurulması talep edilebilir.

V-87 tahdit kodu nedir, neden dikkat gerektirir?

V-87 kodu, kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturduğu düşünülen yabancılar için uygulanır. Bu kod, giriş yasağı niteliği taşır ve genellikle istihbarat temelli değerlendirmelerle konulur. Kaldırılması diğer kodlara göre daha zordur ve ciddi hukuki gerekçeler sunulmalıdır.

Tahdit kodu olan biri Türkiye’ye tekrar girebilir mi?

Tahdit kodu yürürlükteyken Türkiye’ye giriş genellikle engellenir. Ancak bazı istisnai durumlarda (insani nedenler, aile birleşimi, eğitim hakkı gibi) idare, geçici giriş izni verebilir. Bunun için ek başvuru yapılması ve özel duruma dair belgelerin sunulması gerekir.

Tahdit koduna karşı hangi mahkemede dava açılır?

Tahdit koduna karşı açılacak iptal davası, işlemi yapan kurumun bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde görülür. Örneğin Göç İdaresi Başkanlığı’nın işlemine karşı dava, çoğu zaman Ankara İdare Mahkemesi’nde açılır. Dava süresi içinde yürütmenin durdurulması kararı istenebilir.

Tahdit kodu kaldırma süreci ne kadar sürer?

İdari başvurular genellikle 30 gün içinde sonuçlandırılır. Ancak bu süre, idarenin iş yüküne göre uzayabilir. Mahkeme süreci ise ortalama 6 ay ila 1 yıl arasında değişebilir. Yürütmenin durdurulması kararı erken alınırsa tahdit kodunun geçici olarak askıya alınması sağlanabilir.

Tahdit kodu olan biri vize başvurusu yapabilir mi?

Tahdit kodu aktifken Türkiye’ye yönelik vize başvuruları otomatik olarak reddedilir. Vize alınabilmesi için önce kodun tamamen kaldırılmış olması gerekir. Kod kaldırılmadan yapılan başvurular olumsuz sonuçlanır ve yeniden giriş yasağını uzatabilir.

Tahdit Kodunun Kaldırılmasına İlişkin Örnek İdari Başvuru Dilekçesi

T.C. GÖÇ İDARESİ BAŞKANLIĞI
… İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

KONU: Hakkımda uygulanan tahdit kodunun kaldırılması talebimden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

Tarafıma yapılan bildirim ile/veya ülkeye girişimde/sınır kapısında yapılan kontrol sırasında, hakkımda “… (örneğin: G-87 / V-84 / Ç-113)” tahdit kodunun uygulandığı tarafıma bildirilmiştir.

Hakkımda uygulanan bu tahdit kodunun, gerek Türk hukuk sistemi içinde yer alan Anayasa’nın 23. ve 40. maddeleri, gerekse 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve uluslararası sözleşmeler (özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) kapsamında seyahat özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerime aykırı şekilde uygulandığı kanaatindeyim.

Uygulanan tahdit kodunun gerekçesi tarafıma açık ve yazılı bir şekilde bildirilmemiştir. Somut ve nesnel herhangi bir idari, adli ya da cezai işlem veya hüküm olmaksızın bu tür kısıtlamaların getirilmesi, ölçülülük ilkesine ve hukuka aykırıdır.

Ekte sunduğum belgelerle birlikte, hakkımda herhangi bir suç isnadı, sınır dışı kararı, kamu düzenini tehdit ettiğime dair bir karar veya delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de bulunduğum süre boyunca kamu düzenine aykırı hiçbir faaliyette bulunmadım ve yasal kalış şartlarına uygun hareket ettim.

Bu nedenlerle, şahsım hakkında uygulanmakta olan tahdit kodunun kaldırılmasını, aksi takdirde hakkımda uygulanan bu idari işlemin iptali için yasal yollara başvurulacağını bilgilerinize arz ederim.

TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, hakkımda uygulanan “… kodlu tahdit kararının” kaldırılmasına karar verilmesini talep ederim.

Saygılarımla,

Tarih: …/…/20…
Adı Soyadı: [Adınızı yazınız]
Uyruk: [Uyruk bilgisi]
Pasaport No: [Pasaport numarası]
T.C. Kimlik No (varsa):
İletişim Adresi:
Telefon/E-posta:
İmza:

Ekler:

  1. Pasaport fotokopisi

  2. İkamet izni belgeleri (varsa)

  3. Adli sicil kaydı (varsa)

  4. Kodun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu gösteren belgeler (varsa)

  5. Tebligat belgeleri (varsa)

  6. Diğer destekleyici belgeler

Tahdit Kodu Danıştay Kararları 
Tahdit Kodu Danıştay Kararları

Tahdit Kodu Danıştay Kararları

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/4631 E.  ,  2024/5214 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4631
Karar No : 2024/5214
İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, hakkında tesis edilen yurda giriş yasağının kaldırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 16/11/2016 tarih ve E:2016/3187, K:2016/4042 sayılı bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, Emniyet Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığının… tarihli ve … sayılı yazısı göz önünde bulundurularak terörist faaliyetlere iştiraklerin önlenmesi, çatışma bölgelerine seyahatlerin engellenmesi ve ülke güvenliğinin korunması bağlamında, davacı hakkında devlet güvenlik birimlerinin raporları dikkate alınmak suretiyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis olunduğu anlaşılan dava konusu işlemde ulusal ve uluslararası metinlere aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, hakkında alınan yurda giriş yasağı kararının fiili nedenleri ve somut delilleri bulunmadığı, hakkındaki kararların Rusya makamlarından kaynaklandığı ve idare tarafından işlem tesis edilirken politik saiklerle hareket edildiği, 15 yıldır eşi ve çocuklarıyla birlikte Türkiye’de yaşadığı, etnik köken olarak Ahıska Türkü ve Çerkez olması nedeniyle burada tarihsel bağlarının bulunduğu, geri gönderilmesi halinde dini inançları nedeniyle kötü muamele ve işkence ile karşılaşacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, kamu güvenliğini tehlikeye sokacağı anlaşılan yabancılar hakkında tahdit kodu veri girişi yapıldığı, davacı hakkında ulusal güvenlik, terörizm eylemlerinin önüne geçmek ve çatışma bölgelerine seyahatin engellenmesi amacıyla G-87 tahdit kodu veri girişinin yapıldığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Rusya Federasyonu vatandaşı olan davacının, yasal olarak 2007 yılında Türkiye’ye giriş yaptığı, davacıya bu tarihten itibaren ikamet izni verildiği, istihbarat birimlerinde elde edilen bilgiler uyarınca davacı hakkında 23/10/2014 tarihinde ülkemizi çatışma bölgelerine geçişlerde güzergah olarak kullandığı gerekçesiyle Türkiye’ye giriş yasağı kararı alındığı, davacı tarafından Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması talebiyle 25/03/2015 tarihinde yapılan başvurunun dava konusu işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti” başlıklı 23. maddesinde, “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.” hükmü yer almaktadır.
BM tarafından, 16 Aralık 1966 tarihli, 2200A (XXI) sayılı Genel Kurul Kararıyla kabul edilen ve 23 Mart 1976 tarihinde yürürlüğe giren (Türkiye’nin taraf olduğu), Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 12. maddesi şöyledir:
“1. Yasal olarak bir Devletin ülkesinde bulunan herkes, o ülke içinde özgürce hareket etme hakkına ve ikametgahını seçme özgürlüğüne sahiptir. 2. Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terketmekte özgürdür. 3. Yukarıda sözü edilen haklara, ulusal güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığını ya da genel ahlakı veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak üzere yasalarla konmuş ve bu Sözleşme’de tanınan diğer haklarla uyumlu olanlar dışında herhangi bir sınırlama konulamaz. 4. Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.”
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yayımı tarihinden bir yıl sonra 11/04/2014 tarihinde yürürlüğe giren 9. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle, “(1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. (2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır. (3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir. (4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez. (5) 56 ncımadde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. (6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir. (7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, kamu güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişi yapıldığının, G-87 tahdit kodunun (Genel Güvenlik) Türkiye’nin kamu düzeni veya güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkında Türkiye’ye giriş yasağı alınmasında esas alınan veri girişi kodu olduğunun, jeopolitik konumu gereği Türkiye’yi çatışma bölgelerine geçiş güzergahı için kullanan, böylece ülkeye giriş çıkış yapan yabancıların, ülkeye giriş yapmalarını, ülkeyi güzergah olarak kullanmalarını, ülkede terör faaliyetlerinde bulunmalarını önlemek amacıyla veri girişi yapıldığının belirtildiği görülmektedir.
Dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı Göç İdaresi Başkanlığınca verilen savunmalarda, davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığının … tarih ve… sayılı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığının… tarih ve… sayılı ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığının… tarih ve… sayılı gizli yazılarına istinaden; ulusal güvenlik, terörizm eylemlerinin önüne geçmek ve çatışma bölgelerine seyahatin engellenmesi amacıyla ve genel güvenlik gerekçesiyle yurda giriş yasağı kararının alındığı belirtilmektedir.
Dairemizin 27/03/2024 tarihli ara kararı uyarınca yukarıda aktarılan yazıların anılan idarelerden istenildiği, bunun yanında davalı idareden davacı hakkında dava konusu işlemin tesis edilmesine sebep olan işlemler ile bilgilerin gönderilmesinin istenildiği; anılan idareler tarafından verilen ara kararı cevaplarında davacı hakkında tahdit kodu konulmasına gerekçe teşkil edecek somut bilgi ve belge sunulamadığı, davalı idarenin 06/11/2024 tarihli cevabi yazısında ise davacı hakkında tesis edilen tüm G-87 tahdit kodlarının, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı gizli yazısına istinaden kaldırıldığının bildirildiği, davacı hakkında aktif G-87 tahdit kodu bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı hakkındaki tahdit kodlarının hangi gerekçeler ile kaldırıldığı da araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, davanın reddi yönünde verilen … İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2024/3661 E.  ,  2024/2693 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2024/3661
Karar No : 2024/2693

BAĞLANTI KARARI

Davacı … vekili Av. … tarafından, Irak uyruklu olan müvekkili hakkında tesis edilen G-43 tahdit koduna ilişkin işlemin iptali istemiyle Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan dava ile müvekkilinin G-43 tahdit kodu kaydı nedeniyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca sınır dışı edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle Adana Valiliği’ne karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan dava arasında bağlantı bağlantı bulunduğu iddiası üzerine, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… sayılı bağlantı isteminin reddine ilişkin karara karşı davacı tarafından yapılan itiraz başvurusunun karara bağlanması için Danıştay’a gönderilen dosya incelendi, gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. maddesinin 1. fıkrasında, aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların bağlantılı davalar olduğu; 2. fıkrasında, idare mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştaya veya birden fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmış bulunan davalarda, bağlantının varlığına taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verileceği; 4. fıkrasında, bağlantılı davalar, değişik bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyaların Danıştaya gönderileceği hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun’un 39. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, Danıştayın bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde; davaların çözümlenmesi ayrı bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki idare veya vergi mahkemelerinin görevlerine giren uyuşmazlıklarla ilgili ise, Danıştayın ilgili dairesinin yetkili mahkemeyi kararında belirteceği ve dosyaları bu mahkemeye göndererek diğer mahkemeye veya mahkemelere durumu bildireceği, yetkili mahkemenin de durumu ilgililere duyuracağı, (c) bendinde, Danıştayca verilen karar bağlantı bulunmadığı yolunda ise dosyaların ilgili mahkemelere geri gönderileceği hüküm altına alınmıştır.
Bağlantılı olduğu ileri sürülen dosyaların incelenmesinden, … İdare Mahkemesinde açılan ve davacının bağlantı isteminin reddine ilişkin karara itiraz edilerek hakkında karar verilmek üzere Danıştay’a gönderilen dosyada; davanın, davacı hakkında G-43 tahdit kodlu yurda giriş yasağı getirilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açıldığı; … İdare Mahkemesinde görülen davanın ise, davacı hakkında konulan G-43 tahdit kodu kaydı nedeniyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca sınır dışı edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, … İdare Mahkemesinde ve … İdare Mahkemesinde açılan davaların, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeniyle 2577 sayılı Kanun’un 38. maddesinde tanımlandığı şekliyle bağlantılı davalar olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının bağlantı itirazının kabulüne, … İdare Mahkemesinde ve … İdare Mahkemesinde açılan davalar arasında bağlantının bulunduğuna, her iki davaya bakmak üzere … İdare Mahkemesinin yetkili kılınmasına, kararın birer örneğinin … İdare Mahkemesine ve taraflara tebliğine, 09/07/2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2812 E.  ,  2020/6421 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2812
Karar No : 2020/6421
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Rusya uyruklu olan davacı tarafından, hakkındaki yurda giriş yasağı kararının kaldırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün …tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkındaki istihbarat birimlerinin raporları ile G-87 tahdit kodu bir arada değerlendirildiğinde; hükümranlık yetkisi dahilinde tesis olunduğu anlaşılan dava konusu işlemde ulusal ve uluslararası metinlere aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı vekili tarafından, müvekkili hakkında Türkiye’de bulunduğu sırada konulan giriş yasağının 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9 ve 10. maddelerine aykırı olduğu, ayrıca seyahat hürriyetinin sadece vatandaşlara tanınan bir hak olmadığı, Anayasa’nın seyahat hürriyetini vatandaş-yabancı ayrımı olmaksızın güvence altına aldığı, diğer taraftan kişi hak ve özgürlüklerine kısıtlama getiren tüm işlem ve eylemlerin kanuni bir dayanağının bulunması gerektiği halde müvekkilinin özgürlüğünü ve hakları kısıtlayan tahdit kodu konulması işleminin Kanun ile değil idari alışkanlıklarla yürütüldüğü, öte yandan müvekkili hakkında herhangi bir soruşturma, kovuşturma veya mahkumiyet bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kamu güvenliğini ciddi bir şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişinin yapıldığı, G-87 (Genel Güvenlik) tahdit kodunun 6458 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınmasında esas alınan veri giriş kodu olduğu belirtilerek ve davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2020/3217 E.  ,  2020/5912 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3217
Karar No : 2020/5912
İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının gerekçe değiştirilerek onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi’nin 14/11/2019 tarih ve E:2014/3485, K:2019/7853 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ukrayna uyruklu olan davacıdan 407,65+DEF (545,25 TL) vize ücreti talep edilmesine rağmen söz konusu ücretin ödenmemesi nedeniyle hakkında ülkeye 60 ay giriş yasağı uygulanarak sınır dışı edilmesine ilişkin 21/10/2013 tarihli işlemin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesinde (107) nolu suç tahdit kodunda yer alan ve 1-3 ay arası vize ihlali nedeniyle 3 ay men yaptırımı uygulanmasını içeren düzenleme uyarınca idari yaptırım uygulanması gerekirken, salt yurt dışına çıkış yapacağı esnada üzerinde yeterli parasının olmadığından bahisle hakkında verilen cezalı ikamet harcı ile ikamet tezkere bedeli olan 407,65 TL + DEF tutarındaki para cezasını ödeyememesi nedeniyle Ç-120 suç tahdit kodu belirlenerek davacının ülkeye girişinin 5 yıl yasaklanmasına yönelik işlemin ölçülülük ilkesiyle bağdaşmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, Anayasanın 17. maddesine göre, seyahat özgürlüğü de dahil olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği, dolayısıyla, Kanunda öngörülmeyen bir sınırlama neden ve yönteminin idari düzenleme ile getirilmesine de olanak bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Kanunu’nun 7. maddesinin son fıkrası hükmüyle de, idari yargı yerlerine, kanunlara açıkça aykırı düzenlemeleri, bu düzenlemeler dava konusu edilmeyip, sadece uygulama işlemleri dava konusu edilmiş olsa bile; ihmal etmek suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesine olanak tanınması karşısında; davanın çözümünde, bir takım fiiller nedeniyle belirli sürelerde yurda giriş yasağı konulmasını öngören Genelgenin dikkate alınmaması gerektiğinden; anılan düzenleme esas alınarak tesis edilen ve yasal dayanağı bulunmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı yönündeki gerekçe ile idare mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 21/10/2013 tarihinde hudut kapısına gelen davacının geriye dönük olarak 180 gün içerisinde 90 günden fazla Türkiye’de kalmaması gerektiği halde, yapılan araştırmada 24/04/2013-21/10/2013 tarihleri arasındaki dönemde 116 gün Türkiye’de kalarak vize ihlali yaptığının tespit edildiği, sonrasında hakkında genelgeye istinaden cezalı ikamet harcı ve ikamet tezkere bedeline yönelik para cezasını ödememesi sebebiyle de Ç-120 tahdit kodu girilerek davacıya 5 yıl süreli yurda giriş yasağı uygulandığı ve Türkiye’ye girişine izin verilmediği belirtilerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek ve Dairemizce verilen gerekçeli onama kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2014/3485, K:2019/7853 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA, 08/12/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/278 E.  ,  2020/4672 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/278
Karar No : 2020/4672
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Azerbaycan uyruklu olup Türk vatandaşı ile evli bulunan davacının Türk vatandaşlığına alınma talebinin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının … tarihinde … isimli Türk vatandaşı ile evlendiği, davacının ilk evliliğinden … doğumlu bir oğlu bulunduğu ve hep beraber yaşadıkları, evliliğinin devam ettiği, davacının Türk vatandaşlığını evlenme yoluyla kazanmak için davalı idareye başvurduğu, bu başvuru davalı idarece yapılan inceleme sonucu davacının Türk vatandaşı eşinin ”uyuşturucu madde kullanmak amacıyla satın almak”, “bir kimseyi fuhuşa teşvik veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek” suçundan iki adet kaydının tespit edildiği, ”kasten yaralama” ve ”uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak” suçlarından iki adet “yakalandı” kaydının olduğundan bahisle redddedilmiş ise de davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığı kazanma isteminin, sırf eşi hakkında suç kaydına rastlanıldığından bahisle reddine yönelik olarak tesis olunan davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının Türk vatandaşı eşinin ”uyuşturucu madde kullanmak amacıyla satın almak”, “bir kimseyi fuhuşa teşvik veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek” suçundan iki adet kaydının tespit edildiği, ”kasten yaralama” ve ”uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak” suçlarından iki adet “yakalandı” kaydının olduğu bu eylemlerinin de kamu düzenini bozan fiiller olarak değerlendirildiği ve davacının V-70 (Sahte Evlilik) iptal aranan tahdit kodunun bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun, ” Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması” başlıklı 16. Maddesinde ” (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama,
şartları aranır…” düzenlemesi yapılmıştır.
Türk vatandaşının, bir yabancı ile evlenmesi halinde, yabancı olan eşin evlilik yolu ile vatandaşlık talebinde bulunması durumunda, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile yabancının, Türk vatandaşlığını kazanmak için başvurabilmesinin asgari koşulunun üç bent halinde sayıldığı, bunların birlikte aranacağının belirtildiği, “millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama” şartının bir mahkumiyete bağlanmadığı; idarece değerlendirme yapılırken özellikle; uyuşturucu, kaçakçılık, hırsızlık, fuhuş, terör ile ilgili vakaların dikkate alındığı görülmektedir.
Mutlak anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı olan evlenme kararı, Türk vatandaşlarının kişisel tercihi iken; Türk vatandaşı ile evlenen yabancının vatandaşlığa kabulü; kamu hizmetine girme, sosyal güvenlik kurumlarından yararlanma, seçme seçilme hakkı kazanma gibi… kamusal sonuçlar doğurduğundan; başvuruda bulunan yabancının, mevzuatta aranan asgari şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin davalı idarece gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, vatandaşlık isteminin kabul edilip, edilmeyeceği hususunda yapılacak değerlendirmede geniş bir taktir hakkı bulunduğu tartışmasızdır.
Dava dosyası incelendiğinde; davacının Türk vatandaşlığına alınması talebiyle yapmış olduğu başvurunun incelendiği ve istemin reddi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, davacının başvurusunun reddi yönünde tesis edilen işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya