Tahdit kodları, Türkiye’de yabancıların ülkeye girişine, ikametine veya çıkışına dair kısıtlamaların nedenlerini ifade eden idari kodlardır. Bu kodlar, Göç İdaresi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uygulanır ve genellikle sınır dışı edilme, kamu düzenini tehdit, vize ihlali veya sahte evlilik gibi çeşitli sebeplere dayanır. Tahdit kodu bulunan yabancılar, ülkeye giriş yapamaz veya mevcut oturum izinlerini uzatamayabilir.
Tahdit Kodlarının Anlamı ve Türleri
Tahdit kodları, her biri farklı gerekçelere dayanan ve farklı hukuki sonuçlar doğuran idari tedbirlerdir. Bu kodların anlamı yalnızca harf ve rakamlardan ibaret olmayıp, arka planında idari bir değerlendirme ve çoğu zaman bir işlem dosyası bulunmaktadır. Her tahdit kodu, belirli bir ihlal ya da kamu güvenliği gerekçesiyle ilişkilendirilmiştir.
En sık karşılaşılan tahdit kodlarından bazıları şunlardır:
- G-87 (Genel Güvenlik): Türkiye’nin kamu güvenliğini tehdit ettiği değerlendirilen kişiler hakkında uygulanır.
-
Ç-113 (Sahte Evlilik): Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile yapılan evliliğin gerçek dışı olduğunun tespit edilmesi halinde uygulanır.
-
V-84 (Vize İhlali): Türkiye’de kalış süresini aşan veya vize şartlarını ihlal eden yabancılara uygulanır.
-
N-82 (Ön İzin Şartı): Türkiye’ye girişte ön izin alınması gereken durumları ifade eder, örneğin kamu düzeni riski barındıran kişiler.
Tahdit kodu türleri, uygulandığı sebebe göre geçici veya sürekli olabilir. Bazı kodlar belirli bir yıl yasaklamayı içerirken, bazıları süresiz Türkiye’ye giriş yasağı doğurur. Bu nedenle tahdit kodunun ne anlama geldiğini öğrenmek ve ona uygun bir başvuru stratejisi oluşturmak oldukça önemlidir.
Tahdit Kodu Hangi Durumlarda Konulur?
Yabancılar hakkında tahdit kodu uygulanmasına neden olabilecek başlıca durumlar şunlardır:
-
Sahte evlilikle oturum izni alınması
-
Kamu düzenini tehdit eden davranışlar
-
Terör örgütü üyeliği ya da destek şüphesi
-
Suç örgütü ile irtibatlı olma
-
Sahte belge ile giriş yapma
-
Vize süresinin aşılması veya kaçak kalış
-
Çalışma izni olmaksızın çalışma
-
Sağlık sigortası veya ikamet süresinde eksiklik
-
Deport kararı verilen yabancının yeniden giriş yapma girişimi
Bu durumların her biri, farklı bir tahdit koduna karşılık gelir ve buna göre farklı süre ve sonuçlar doğurur.
Tahdit Kodu Uygulama Süreci ve Karar Dayanağı
Tahdit kodları, doğrudan yabancının bilgisi dışında idari işlemlerle uygulanabilir. Ancak bu durum, hukuki güvenlik ve savunma hakları açısından sorunlu olabilir. Genellikle sınır dışı etme kararıyla birlikte veya idari gözetim altına alma kararlarıyla eş zamanlı olarak tahdit kodu belirlenir.
Kararın alınmasında;
-
Göç İdaresi’nin istihbarat bilgileri
-
Emniyet raporları
-
Yabancının Türkiye’deki yasal durumuna ilişkin kayıtlar
-
Mahkeme kararları veya disiplin kayıtları (varsa)
gibi kaynaklar dikkate alınır.
Ancak bu kararlar her zaman somut ve açık gerekçelere dayanmayabilir. Bu durumda, yabancı kişi veya avukatı tahdit kodunun kaldırılması için hukuki yollara başvurabilir.
Tahdit Koduna Karşı Hukuki Başvuru Yolları
Tahdit koduna karşı başvuru yolu, kodun türüne ve veriliş gerekçesine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı kodlar idari işlemle kaldırılabilirken, bazıları için dava açılması gerekir.
Başvuru yolları genel olarak şunlardır:
-
İdari Başvuru: Vize ihlali veya kısa süreli kalış gibi nedenlerle konulmuş kodlar için Göç İdaresi’ne yazılı başvuru yapılabilir.
-
İtiraz ve Savunma Dilekçeleri: Kodun yanlışlıkla veya hukuka aykırı şekilde konulduğu durumlarda detaylı dilekçelerle açıklama sunulabilir.
-
İdare Mahkemesinde Dava: G-87 veya N-82 gibi ciddi kısıtlama içeren kodlar için doğrudan iptal davası açılabilir. Bu davalarda “kamu düzeni” gibi soyut kavramların somut gerekçelerle ispat edilmesi idareye aittir.
-
Tedbir Talebi: Mahkemeye yapılan başvurularda, işlemin durdurulması için yürütmenin durdurulması talep edilebilir.
Tahdit kodunun kaldırılması için başvuru yapılacak kurumlar şunlardır:
-
Göç İdaresi İl Müdürlüğü
-
Emniyet Yabancılar Şubesi
-
İlgili idare mahkemesi (dava yolu seçilirse)
Ayrıca, Türkiye’den sınır dışı edilen ve ardından yeniden ülkeye girmek isteyen yabancılar, tahdit kodunun kaldırılmasını Türkiye dış temsilciliklerinden (konsolosluklardan) da talep edebilir.
Tahdit Kodu Ne Zaman Sona Erer?
Bazı tahdit kodları süreli olurken, bazıları süresiz olarak uygulanır. Kodun türüne göre sona erme şartları değişebilir:
-
V-84 gibi süreli ihlal kodlarında, para cezası ödenmesi ve belirli bir sürenin dolması sonrasında kod otomatik olarak düşer.
-
G-87 gibi güvenlik kodlarında, süre sınırlaması olmaksızın kalıcı tahdit uygulanır. Bu tür kodların kaldırılması için yargı kararı gerekir.
-
N-82 gibi ön izinli kodlar, ilgili kurumdan alınacak olumlu görüş sonrasında kaldırılabilir.
Her kod türü için sona erme süreci farklı olduğu için, başvuru süreci öncesinde mutlaka hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.
Tahdit Kodunun Sonuçları ve Etkileri
Bir yabancı hakkında tahdit kodu bulunması, çok sayıda idari ve hukuki sonuca yol açabilir. Bu etkilerden bazıları şunlardır:
-
Türkiye’ye girişin engellenmesi
-
Oturum veya ikamet izinlerinin reddedilmesi
-
Mevcut oturumun iptali
-
Sınır dışı edilme riski
-
Gelecekteki vize başvurularının olumsuz etkilenmesi
Bazı kodlar yalnızca belirli sürelerle geçerli olurken, örneğin G-87 gibi kodlar süre sınırlaması olmaksızın uygulanabilir. Bu nedenle, tahdit kodu öğrenildiğinde en kısa sürede uzman desteğiyle hukuki sürece başlanması önem taşır.
Tahdit Kodu Nasıl Öğrenilir ve Nereden Sorgulanır?
Yabancılar, tahdit kodlarının varlığını genellikle aşağıdaki yollardan öğrenir:
-
Sınır kapısında ülkeye alınmama durumu
-
İkamet izni başvurusunun reddedilmesi
-
Konsolosluklarda vize başvurularının ret gerekçesi
-
Göç İdaresi’nden alınan resmi bildirim
Tahdit kodunun tam içeriğini ve gerekçesini öğrenmek için Göç İdaresi Başkanlığı‘na yazılı bilgi edinme başvurusu yapılabilir. Ayrıca avukat aracılığıyla ilgili kurumdan kodun içeriği ve dayanağına ilişkin bilgi talep edilmesi mümkündür.
G-87 gibi kamu güvenliği temelli kodlarda ise ilgili evraklara ulaşmak çoğu zaman kısıtlıdır; bu durum idari dava sürecinde detaylıca değerlendirilir.

Türkiye’ye Giriş Yasağının Kaldırılması
Tahdit kodları çoğu zaman doğrudan giriş yasağı ile bağlantılıdır. Bu yasağın kaldırılması için şu yollar izlenebilir:
-
Giriş yasağı süresi dolmuşsa, otomatik olarak kaldırılır.
-
Giriş yasağı devam ediyorsa, konsolosluk aracılığıyla özel izin talebi yapılabilir.
-
Mahkeme kararıyla tahdit kodu ve giriş yasağının iptali sağlanabilir.
Türkiye’ye giriş yasağı kaldırma başvurusu, detaylı belge sunumu ve hukuki argüman gerektirir. Bu nedenle bireysel başvurularda destek alınması hak kaybını önler.
Tahdit Kodunun Kaldırılması Süreci – Aşamalar Tablosu
Aşama No | Süreç Adımı | Açıklama | Başvuru Yapılacak Yer | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
---|---|---|---|---|
1 | Tahdit Kodunun Öğrenilmesi | Tahdit kodu genellikle sınır kapısında, vize başvurusunda, ikamet izni reddinde veya Göç İdaresi’nden gelen bildirimle öğrenilir. | Göç İdaresi İl Müdürlüğü / Konsolosluk | Kodun türü ve uygulama gerekçesi detaylı şekilde öğrenilmelidir. |
2 | Kodun Gerekçesinin Sorgulanması | Tahdit kodunun neden konulduğuna dair bilgi edinme hakkı çerçevesinde yazılı başvuru yapılabilir. | İl Göç İdaresi / Emniyet Yabancılar Şubesi | Avukat aracılığıyla da bilgi alınabilir; kamu güvenliği kodlarında gerekçe kısıtlı olabilir. |
3 | İdari Başvuru (İtiraz veya Talep) | Kodun yanlış, hukuka aykırı ya da süresi dolmuş olduğu düşünülüyorsa idari başvuru yapılabilir. | Göç İdaresi İl Müdürlüğü | Kodun kaldırılması gerekçeli dilekçeyle talep edilmelidir; belgelerle desteklenmelidir. |
4 | İptal Davası Açılması | Kod kaldırılmazsa, iptali için idari yargıda dava açılır. G-87, N-82 gibi kodlar için genellikle zorunlu aşamadır. | İlgili İdare Mahkemesi | Dava süresi tebligattan itibaren 60 gündür. Kodun hukuka aykırılığı somutlaştırılmalıdır. |
5 | Yürütmenin Durdurulması Talebi | Mahkemeden dava süresince kodun uygulanmaması istenebilir. Giriş yasağı veya acil durum varsa özellikle önemlidir. | İdare Mahkemesi | Gerekçeli dilekçeyle birlikte “telafisi güç zarar” unsuru açıklanmalıdır. |
6 | Delillerin Sunulması ve Savunma | Kodun haksız olduğunu gösteren belgeler (temiz sabıka kaydı, yasal ikamet evrakı, aile durumu, davet mektubu vs.) mahkemeye sunulmalıdır. | Davanın görüldüğü idare mahkemesi | Özellikle G-87 gibi kodlarda delil sunumu çok önemlidir. |
7 | Mahkeme Kararı | Mahkeme, tahdit kodunu iptal edebilir ya da davayı reddedebilir. | İlgili İdare Mahkemesi | Kod iptal edilirse Göç İdaresi karar gereği işlemi kaldırmakla yükümlüdür. |
8 | Kararın Uygulanması / Temyiz | Mahkeme kararı olumluysa kod sistemden silinir. Olumsuzsa istinaf (bölge idare) ya da bireysel başvuru yoluna gidilebilir. | Göç İdaresi ve Bölge İdare Mahkemesi | Kararın uygulanması birkaç gün sürebilir. Hukuki denetim hakkı üst mercilerde devam eder. |
Tahdit Kodları Tablosu – Anlamları ve Sebepleri
Tahdit Kodu | Kodun Açılımı / Tanımı | Uygulama Sebepleri | Hukuki Etkisi | Kaldırma Yolu |
---|---|---|---|---|
G-87 | Kamu Güvenliği Açısından Sakıncalı Kişi | Terör, organize suçlar, radikal faaliyetler, istihbarat raporlarıyla riskli sayılan kişiler | Süresiz tahdit. Türkiye’ye giriş ve ikamet tamamen engellenir. | Yalnızca idare mahkemesinde dava ile kaldırılabilir. |
N-82 | Ön İzin Şartı | Önceden izin alınmadıkça Türkiye’ye girişi sakıncalı görülen kişiler (çoğunlukla G-87 öncesi uyarıdır) | Girişte izin alınması zorunludur. Alınmazsa sınırdan çevrilir. | Göç İdaresi’ne başvuru ya da mahkeme kararı ile kaldırılabilir. |
V-84 | Vize İhlali | Vizesiz kalış, süresi geçen vizeyle bulunma, vize şartlarını ihlal etme | Belirli süreli giriş yasağı uygulanır (1-5 yıl). | Para cezası ödenip süresi dolunca otomatik kalkabilir. |
Ç-113 | Sahte Evlilik | Türk vatandaşlığı elde etmek amacıyla yapılan gerçek dışı evlilik | İkamet izni iptal edilir. Giriş yasağı konur. | Mahkeme kararı veya delillerle Göç İdaresi’ne başvuru yapılabilir. |
Ç-114 | Aile İkametinde Usulsüzlük | Gerçek dışı aile bağı ile yapılan ikamet başvurusu | İkamet izni iptal edilir. Giriş yasağı getirilebilir. | Düzeltici belge sunumu veya mahkemeye başvuru gerekir. |
Ç-115 | Sahte Belge ile Oturum | Sahte öğrenci belgesi, kira kontratı, sigorta vb. belgelerle ikamet başvurusu yapılması | İkamet izni iptali ve giriş yasağı ile sonuçlanabilir. | Kodun kaldırılması için delil sunarak Göç İdaresi’ne başvuru yapılmalı. |
O-100 | Deport Edilen Yabancı | Sınır dışı edilen yabancıların sistemsel takibinde kullanılan genel kod | Belirli süreyle Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır. | Süre sonunda kaldırılır veya özel izin alınabilir. |
K-105 | Kaçakçılıkla Mücadele Kapsamı | İnsan kaçakçılığı, uyuşturucu, sahte pasaport gibi ağır suçlara karışan kişiler | Süresiz giriş yasağı konabilir. | Hukuki dava ve delil temelli savunma ile kaldırılabilir. |
K-108 | Kamu Sağlığı Açısından Riskli Kişi | Bulaşıcı hastalık taşıdığı tespit edilen kişiler (örneğin Tüberküloz, HIV vb.) | Kamu sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle ülkeye giriş engellenir. | Sağlık raporlarıyla birlikte Göç İdaresi’ne başvuru yapılmalıdır. |
G-78 | Genel Güvenlik Tedbiri | Hakkında net suç yoksa bile potansiyel güvenlik riski taşıdığı düşünülen kişiler | Sınırlı süreli ya da süresiz olarak giriş yasağı uygulanabilir. | Mahkemeye başvuru veya Göç İdaresi’ne savunma ile kaldırılabilir. |
D-66 | Deport Kararı ile İlgili Kod | Hakkında sınır dışı kararı verilen, ancak henüz uygulanmamış kişiler | Türkiye’yi terk etme yükümlülüğü doğar. | Dava açılarak deport kararı ve kod iptal ettirilebilir. |
G-89 | Girişte Tespit Edilen Sakınca | Havalimanı veya kara sınırında ülkeye girişte sakınca görülen kişiler | Giriş reddi ve sistemsel tahdit uygulanır. | Konsolosluk başvurusu ile özel izin istenebilir. |
V-71 | Oturum Süresini Aşma | Türkiye’de izinli oturum süresini aştığı tespit edilen kişiler | Süreye bağlı olarak belirli yıl giriş yasağı uygulanır. | Para cezası ve sürenin dolması ile otomatik kalkabilir. |

Tahdit Kodları Sıkça Sorulan Sorular
Tahdit kodu nedir?
Tahdit kodu, Türkiye’de yabancı uyruklu kişilerin ülkeye giriş, kalış veya çıkışına yönelik olarak idare tarafından konulan kısıtlama ve yasakları ifade eder. Bu kodlar Göç İdaresi veya Emniyet birimlerince uygulanır ve genellikle sınır dışı etme, kamu güvenliği riski, vize ihlali, sahte evlilik gibi sebeplere dayanır.
Tahdit kodu hangi durumlarda konulur?
Tahdit kodları, şu durumlarda konulabilir:
-
Türkiye’de vizesiz veya süresini aşarak kalma
-
Sahte belge ile giriş yapma
-
Çalışma izni olmadan çalışma
-
Kamu düzeni ya da güvenliği açısından tehdit oluşturma
-
Sahte evlilikle ikamet izni alma
-
Deport edilen kişinin yeniden giriş yapmaya çalışması
Kodun türüne göre bu nedenlerden biri ya da birkaçı gerekçe gösterilerek kısıtlama uygulanabilir.
En yaygın tahdit kodları hangileridir ve anlamları nedir?
En sık karşılaşılan tahdit kodlarından bazıları şunlardır:
-
G-87: Kamu güvenliği açısından riskli kişi
-
N-82: Türkiye’ye giriş için ön izin alınması gereken kişi
-
V-84: Vize ihlali nedeniyle giriş yasağı konulan kişi
-
Ç-113: Sahte evlilik yaptığı değerlendirilen yabancı
Bu kodlar, hem oturum izni işlemlerini hem de vize başvurularını doğrudan etkileyebilir.
Tahdit kodu nasıl öğrenilir?
Yabancılar tahdit kodlarını genellikle aşağıdaki yollarla öğrenir:
-
Sınır kapısında ülkeye alınmama durumunda
-
Göç İdaresi tarafından gönderilen resmi yazılarla
-
Konsolosluklardan yapılan vize başvurusunun reddi sırasında
-
İkamet izni başvurusunun reddi gerekçesiyle
Ayrıca, avukat aracılığıyla veya şahsen Göç İdaresi’ne başvurarak tahdit kodunun gerekçesi ve içeriği öğrenilebilir.
Tahdit koduna nasıl itiraz edilir?
Tahdit koduna itiraz için uygulanabilecek başlıca yollar şunlardır:
-
Göç İdaresi’ne yazılı başvuru ile düzeltme veya kaldırma talebi
-
Kodun nedenine göre gerekçeli savunma dilekçesi sunulması
-
İlgili idare mahkemesine iptal davası açılması
-
Giriş yasağı varsa, konsolosluktan özel giriş izni talebi
Özellikle G-87 gibi ciddi kodlarda dava açmadan çözüm alınması çoğu zaman mümkün değildir.
Tahdit kodu kaldırma davası hangi mahkemede açılır?
Tahdit kodunun kaldırılması için açılacak davalar, yabancının bulunduğu yer idare mahkemesinde görülür. Davalı taraf, Göç İdaresi Başkanlığı’dır. Dava dilekçesinde kodun neden haksız veya hukuka aykırı olduğunun açıkça ortaya konması gerekir.
Tahdit kodu ne kadar süreyle geçerlidir?
Tahdit kodlarının süresi kodun türüne göre değişir:
-
Bazı kodlar belirli bir süreyle (örneğin 1 yıl, 5 yıl) uygulanır.
-
G-87 gibi kodlar süresiz olarak konabilir.
-
V-84 gibi bazı kodlar, para cezası ödenip süre dolunca otomatik düşebilir.
Her tahdit kodunun süresi ve kaldırılma yöntemi farklı olduğundan, kodun içeriği net olarak öğrenilmelidir.
Tahdit kodu varken Türkiye’ye giriş yapılabilir mi?
Tahdit kodu olan kişiler, Türkiye’ye girişte genellikle sınır kapısından çevrilir. Ancak bazı istisnai durumlarda;
-
Konsolosluktan özel giriş izni alınması
-
Tahdit kodunun geçerlilik süresinin dolması
-
Mahkeme kararıyla kodun kaldırılmış olması
halinde Türkiye’ye giriş mümkün olabilir. Bu nedenle, giriş yasağı içeren tahdit kodlarının kaldırılması için zamanında başvuru yapılması büyük önem taşır.
Tahdit kodu, ikamet izni başvurusunu etkiler mi?
Evet. Tahdit kodu bulunan bir yabancının ikamet izni başvurusu reddedilir. Ayrıca mevcut oturum izni iptal edilebilir. Kod kaldırılmadan oturma izni alınması genellikle mümkün değildir.

Tahdit Kodları Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tahdit kodu nedir ve ne anlama gelir?
Tahdit kodu, yabancıların Türkiye’ye girişini, çıkışını ya da ikametini sınırlamak amacıyla idare tarafından uygulanan idari bir yasaklama tedbiridir. Bu kodlar, Göç İdaresi Başkanlığı veya Emniyet birimleri tarafından, kamu güvenliği, kamu düzeni, vize ihlali, sahte evlilik gibi gerekçelerle konulabilir. Her tahdit kodu, farklı bir ihlale veya güvenlik riskine işaret eder.
Tahdit kodları hangi durumlarda uygulanır?
Tahdit kodları genellikle şu durumlarda uygulanır:
-
Türkiye’de vize süresi dışında veya kaçak şekilde kalmak
-
Sahte belgeyle ülkeye giriş yapmak
-
Yasadışı yollarla çalışmak
-
Sahte evlilik yapmak
-
Kamu düzeni ya da güvenliğini tehdit eden eylemlerde bulunmak
-
Hakkında sınır dışı kararı verilmiş kişinin yeniden ülkeye giriş yapmak istemesi
Kodun türüne göre uygulama nedeni değişebilir.
En sık uygulanan tahdit kodları nelerdir?
Tahdit kodları her biri farklı bir gerekçeye dayanan çok sayıda türde olabilir. En sık karşılaşılanlar:
-
G-87: Kamu güvenliği açısından tehdit oluşturan kişiler
-
N-82: Türkiye’ye giriş için ön izin alınması gereken kişiler
-
Ç-113: Gerçek dışı evlilik yoluyla oturum izni almaya çalışan kişiler
-
V-84: Vize ihlali nedeniyle giriş yasağı konulan kişiler
Bu kodların etkisi, kişinin ülkeye girişinin tamamen engellenmesinden mevcut oturum izninin iptaline kadar değişebilir.
Tahdit kodu nasıl öğrenilir?
Yabancılar genellikle şu yollarla tahdit kodunun varlığından haberdar olurlar:
-
Sınır kapısında ülkeye alınmama
-
Göç İdaresi’nden gelen resmi yazı
-
Vize başvurusunun ret gerekçesi
-
İkamet izni başvurusunun reddedilmesi
Kodun ne olduğunu ve dayandığı hukuki gerekçeyi öğrenmek için Göç İdaresi Başkanlığı’na yazılı bilgi edinme başvurusu yapılabilir.
Tahdit koduna itiraz nasıl yapılır?
Tahdit koduna itiraz süreci kodun türüne göre değişebilir. Başvuru yolları şunlardır:
-
Göç İdaresi İl Müdürlüğü’ne yazılı başvuru
-
Gerekçeli savunma dilekçesi sunarak kodun kaldırılmasını istemek
-
İlgili idare mahkemesinde iptal davası açmak
-
Konsolosluk üzerinden özel izinle giriş talep etmek
Bazı kodlar idari yollarla kaldırılabilirken, bazıları için dava açılması zorunludur.
Tahdit kodu kaldırma davası hangi mahkemede açılır?
Tahdit kodunun kaldırılması amacıyla açılacak iptal davası, ilgili Göç İdaresi’nin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılır. Davanın tarafı, tahdit kodunu koyan idaredir. Dilekçede kodun dayandığı gerekçelere karşı somut hukuki açıklama yapılması gerekir.
Tahdit kodu olan kişi Türkiye’ye tekrar girebilir mi?
Tahdit kodu aktifken Türkiye’ye giriş genellikle mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda istisna olabilir:
-
Tahdit kodunun süresi dolmuşsa
-
Kod mahkeme kararıyla kaldırılmışsa
-
Konsolosluktan özel giriş izni alınmışsa
Bu durumların dışında sınır kapısında ülkeye giriş çoğunlukla engellenir.
Tahdit kodu varken ikamet izni alınabilir mi?
Tahdit kodu varken ikamet izni almak neredeyse imkânsızdır. Kod nedeniyle başvurular ya doğrudan reddedilir ya da değerlendirmeye alınmadan işlemden kaldırılır. Kodun kaldırılması, ikamet izni başvurusunun ön şartıdır.
Tahdit kodunun süresi ne kadardır?
Kodun süresi kod türüne göre farklılık gösterir:
-
Bazı kodlar belirli süreli (örneğin 1 yıl, 5 yıl) olarak uygulanır
-
G-87 gibi bazı kodlar süresizdir ve ancak dava yoluyla kaldırılabilir
-
Vize ihlali gibi nedenlerle konan kodlar, para cezası ödenip süre dolunca otomatik düşebilir
Kodun süresinin dolmuş olması her zaman yeterli olmayabilir; sistemden kaldırılıp kaldırılmadığı ayrıca kontrol edilmelidir.
Tahdit kodu kaldırılmazsa ne gibi sonuçlar doğar?
Tahdit kodu kaldırılmadığı sürece yabancı kişi:
-
Türkiye’ye giremez
-
İkamet izni alamaz
-
Mevcut oturum uzatılamaz
-
Sınır dışı edilme riski devam eder
-
Gelecekteki vize başvuruları olumsuz etkilenebilir
Bu nedenle tahdit kodunun fark edilmesi durumunda, en kısa sürede yasal başvuru yollarına başvurulması gerekir.
Tahdit Kodunun Kaldırılmasına İlişkin Örnek İdari Başvuru Dilekçesi
T.C. GÖÇ İDARESİ BAŞKANLIĞI
… İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜNE
KONU: Hakkımda uygulanan tahdit kodunun kaldırılması talebimden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Tarafıma yapılan bildirim ile/veya ülkeye girişimde/sınır kapısında yapılan kontrol sırasında, hakkımda “… (örneğin: G-87 / V-84 / Ç-113)” tahdit kodunun uygulandığı tarafıma bildirilmiştir.
Hakkımda uygulanan bu tahdit kodunun, gerek Türk hukuk sistemi içinde yer alan Anayasa’nın 23. ve 40. maddeleri, gerekse 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve uluslararası sözleşmeler (özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) kapsamında seyahat özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerime aykırı şekilde uygulandığı kanaatindeyim.
Uygulanan tahdit kodunun gerekçesi tarafıma açık ve yazılı bir şekilde bildirilmemiştir. Somut ve nesnel herhangi bir idari, adli ya da cezai işlem veya hüküm olmaksızın bu tür kısıtlamaların getirilmesi, ölçülülük ilkesine ve hukuka aykırıdır.
Ekte sunduğum belgelerle birlikte, hakkımda herhangi bir suç isnadı, sınır dışı kararı, kamu düzenini tehdit ettiğime dair bir karar veya delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de bulunduğum süre boyunca kamu düzenine aykırı hiçbir faaliyette bulunmadım ve yasal kalış şartlarına uygun hareket ettim.
Bu nedenlerle, şahsım hakkında uygulanmakta olan tahdit kodunun kaldırılmasını, aksi takdirde hakkımda uygulanan bu idari işlemin iptali için yasal yollara başvurulacağını bilgilerinize arz ederim.
TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, hakkımda uygulanan “… kodlu tahdit kararının” kaldırılmasına karar verilmesini talep ederim.
Saygılarımla,
Tarih: …/…/20…
Adı Soyadı: [Adınızı yazınız]
Uyruk: [Uyruk bilgisi]
Pasaport No: [Pasaport numarası]
T.C. Kimlik No (varsa):
İletişim Adresi:
Telefon/E-posta:
İmza:
Ekler:
-
Pasaport fotokopisi
-
İkamet izni belgeleri (varsa)
-
Adli sicil kaydı (varsa)
-
Kodun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu gösteren belgeler (varsa)
-
Tebligat belgeleri (varsa)
-
Diğer destekleyici belgeler

Tahdit Kodları Danıştay Kararları
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4631 E. , 2024/5214 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/4631
Karar No : 2024/5214
İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, hakkında tesis edilen yurda giriş yasağının kaldırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 16/11/2016 tarih ve E:2016/3187, K:2016/4042 sayılı bozma kararına uyularak yeniden yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, Emniyet Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığının… tarihli ve … sayılı yazısı göz önünde bulundurularak terörist faaliyetlere iştiraklerin önlenmesi, çatışma bölgelerine seyahatlerin engellenmesi ve ülke güvenliğinin korunması bağlamında, davacı hakkında devlet güvenlik birimlerinin raporları dikkate alınmak suretiyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis olunduğu anlaşılan dava konusu işlemde ulusal ve uluslararası metinlere aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, hakkında alınan yurda giriş yasağı kararının fiili nedenleri ve somut delilleri bulunmadığı, hakkındaki kararların Rusya makamlarından kaynaklandığı ve idare tarafından işlem tesis edilirken politik saiklerle hareket edildiği, 15 yıldır eşi ve çocuklarıyla birlikte Türkiye’de yaşadığı, etnik köken olarak Ahıska Türkü ve Çerkez olması nedeniyle burada tarihsel bağlarının bulunduğu, geri gönderilmesi halinde dini inançları nedeniyle kötü muamele ve işkence ile karşılaşacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, kamu güvenliğini tehlikeye sokacağı anlaşılan yabancılar hakkında tahdit kodu veri girişi yapıldığı, davacı hakkında ulusal güvenlik, terörizm eylemlerinin önüne geçmek ve çatışma bölgelerine seyahatin engellenmesi amacıyla G-87 tahdit kodu veri girişinin yapıldığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Rusya Federasyonu vatandaşı olan davacının, yasal olarak 2007 yılında Türkiye’ye giriş yaptığı, davacıya bu tarihten itibaren ikamet izni verildiği, istihbarat birimlerinde elde edilen bilgiler uyarınca davacı hakkında 23/10/2014 tarihinde ülkemizi çatışma bölgelerine geçişlerde güzergah olarak kullandığı gerekçesiyle Türkiye’ye giriş yasağı kararı alındığı, davacı tarafından Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması talebiyle 25/03/2015 tarihinde yapılan başvurunun dava konusu işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti” başlıklı 23. maddesinde, “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.” hükmü yer almaktadır.
BM tarafından, 16 Aralık 1966 tarihli, 2200A (XXI) sayılı Genel Kurul Kararıyla kabul edilen ve 23 Mart 1976 tarihinde yürürlüğe giren (Türkiye’nin taraf olduğu), Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 12. maddesi şöyledir:
“1. Yasal olarak bir Devletin ülkesinde bulunan herkes, o ülke içinde özgürce hareket etme hakkına ve ikametgahını seçme özgürlüğüne sahiptir. 2. Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terketmekte özgürdür. 3. Yukarıda sözü edilen haklara, ulusal güvenliği, kamu düzenini, kamu sağlığını ya da genel ahlakı veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak üzere yasalarla konmuş ve bu Sözleşme’de tanınan diğer haklarla uyumlu olanlar dışında herhangi bir sınırlama konulamaz. 4. Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.”
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yayımı tarihinden bir yıl sonra 11/04/2014 tarihinde yürürlüğe giren 9. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle, “(1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. (2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır. (3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir. (4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez. (5) 56 ncımadde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir. (6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir. (7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir.” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, kamu güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişi yapıldığının, G-87 tahdit kodunun (Genel Güvenlik) Türkiye’nin kamu düzeni veya güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkında Türkiye’ye giriş yasağı alınmasında esas alınan veri girişi kodu olduğunun, jeopolitik konumu gereği Türkiye’yi çatışma bölgelerine geçiş güzergahı için kullanan, böylece ülkeye giriş çıkış yapan yabancıların, ülkeye giriş yapmalarını, ülkeyi güzergah olarak kullanmalarını, ülkede terör faaliyetlerinde bulunmalarını önlemek amacıyla veri girişi yapıldığının belirtildiği görülmektedir.
Dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı Göç İdaresi Başkanlığınca verilen savunmalarda, davacı hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığının … tarih ve… sayılı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığının… tarih ve… sayılı ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığının… tarih ve… sayılı gizli yazılarına istinaden; ulusal güvenlik, terörizm eylemlerinin önüne geçmek ve çatışma bölgelerine seyahatin engellenmesi amacıyla ve genel güvenlik gerekçesiyle yurda giriş yasağı kararının alındığı belirtilmektedir.
Dairemizin 27/03/2024 tarihli ara kararı uyarınca yukarıda aktarılan yazıların anılan idarelerden istenildiği, bunun yanında davalı idareden davacı hakkında dava konusu işlemin tesis edilmesine sebep olan işlemler ile bilgilerin gönderilmesinin istenildiği; anılan idareler tarafından verilen ara kararı cevaplarında davacı hakkında tahdit kodu konulmasına gerekçe teşkil edecek somut bilgi ve belge sunulamadığı, davalı idarenin 06/11/2024 tarihli cevabi yazısında ise davacı hakkında tesis edilen tüm G-87 tahdit kodlarının, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı gizli yazısına istinaden kaldırıldığının bildirildiği, davacı hakkında aktif G-87 tahdit kodu bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacı hakkındaki tahdit kodlarının hangi gerekçeler ile kaldırıldığı da araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, davanın reddi yönünde verilen … İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2024/3661 E. , 2024/2693 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2024/3661
Karar No : 2024/2693
BAĞLANTI KARARI
Davacı … vekili Av. … tarafından, Irak uyruklu olan müvekkili hakkında tesis edilen G-43 tahdit koduna ilişkin işlemin iptali istemiyle Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan dava ile müvekkilinin G-43 tahdit kodu kaydı nedeniyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca sınır dışı edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle Adana Valiliği’ne karşı … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan dava arasında bağlantı bağlantı bulunduğu iddiası üzerine, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… sayılı bağlantı isteminin reddine ilişkin karara karşı davacı tarafından yapılan itiraz başvurusunun karara bağlanması için Danıştay’a gönderilen dosya incelendi, gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. maddesinin 1. fıkrasında, aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların bağlantılı davalar olduğu; 2. fıkrasında, idare mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştaya veya birden fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmış bulunan davalarda, bağlantının varlığına taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verileceği; 4. fıkrasında, bağlantılı davalar, değişik bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyaların Danıştaya gönderileceği hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun’un 39. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, Danıştayın bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde; davaların çözümlenmesi ayrı bölge idare mahkemesinin yargı çevresindeki idare veya vergi mahkemelerinin görevlerine giren uyuşmazlıklarla ilgili ise, Danıştayın ilgili dairesinin yetkili mahkemeyi kararında belirteceği ve dosyaları bu mahkemeye göndererek diğer mahkemeye veya mahkemelere durumu bildireceği, yetkili mahkemenin de durumu ilgililere duyuracağı, (c) bendinde, Danıştayca verilen karar bağlantı bulunmadığı yolunda ise dosyaların ilgili mahkemelere geri gönderileceği hüküm altına alınmıştır.
Bağlantılı olduğu ileri sürülen dosyaların incelenmesinden, … İdare Mahkemesinde açılan ve davacının bağlantı isteminin reddine ilişkin karara itiraz edilerek hakkında karar verilmek üzere Danıştay’a gönderilen dosyada; davanın, davacı hakkında G-43 tahdit kodlu yurda giriş yasağı getirilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açıldığı; … İdare Mahkemesinde görülen davanın ise, davacı hakkında konulan G-43 tahdit kodu kaydı nedeniyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca sınır dışı edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, … İdare Mahkemesinde ve … İdare Mahkemesinde açılan davaların, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeniyle 2577 sayılı Kanun’un 38. maddesinde tanımlandığı şekliyle bağlantılı davalar olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının bağlantı itirazının kabulüne, … İdare Mahkemesinde ve … İdare Mahkemesinde açılan davalar arasında bağlantının bulunduğuna, her iki davaya bakmak üzere … İdare Mahkemesinin yetkili kılınmasına, kararın birer örneğinin … İdare Mahkemesine ve taraflara tebliğine, 09/07/2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/2812 E. , 2020/6421 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2812
Karar No : 2020/6421
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Rusya uyruklu olan davacı tarafından, hakkındaki yurda giriş yasağı kararının kaldırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün …tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkındaki istihbarat birimlerinin raporları ile G-87 tahdit kodu bir arada değerlendirildiğinde; hükümranlık yetkisi dahilinde tesis olunduğu anlaşılan dava konusu işlemde ulusal ve uluslararası metinlere aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı vekili tarafından, müvekkili hakkında Türkiye’de bulunduğu sırada konulan giriş yasağının 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9 ve 10. maddelerine aykırı olduğu, ayrıca seyahat hürriyetinin sadece vatandaşlara tanınan bir hak olmadığı, Anayasa’nın seyahat hürriyetini vatandaş-yabancı ayrımı olmaksızın güvence altına aldığı, diğer taraftan kişi hak ve özgürlüklerine kısıtlama getiren tüm işlem ve eylemlerin kanuni bir dayanağının bulunması gerektiği halde müvekkilinin özgürlüğünü ve hakları kısıtlayan tahdit kodu konulması işleminin Kanun ile değil idari alışkanlıklarla yürütüldüğü, öte yandan müvekkili hakkında herhangi bir soruşturma, kovuşturma veya mahkumiyet bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kamu güvenliğini ciddi bir şekilde tehlikeye sokacağı değerlendirilen yabancılar hakkında güvenlik tahdit kodları veri girişinin yapıldığı, G-87 (Genel Güvenlik) tahdit kodunun 6458 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancılar hakkında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınmasında esas alınan veri giriş kodu olduğu belirtilerek ve davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/3217 E. , 2020/5912 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3217
Karar No : 2020/5912
İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının gerekçe değiştirilerek onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi’nin 14/11/2019 tarih ve E:2014/3485, K:2019/7853 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ukrayna uyruklu olan davacıdan 407,65+DEF (545,25 TL) vize ücreti talep edilmesine rağmen söz konusu ücretin ödenmemesi nedeniyle hakkında ülkeye 60 ay giriş yasağı uygulanarak sınır dışı edilmesine ilişkin 21/10/2013 tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesinde (107) nolu suç tahdit kodunda yer alan ve 1-3 ay arası vize ihlali nedeniyle 3 ay men yaptırımı uygulanmasını içeren düzenleme uyarınca idari yaptırım uygulanması gerekirken, salt yurt dışına çıkış yapacağı esnada üzerinde yeterli parasının olmadığından bahisle hakkında verilen cezalı ikamet harcı ile ikamet tezkere bedeli olan 407,65 TL + DEF tutarındaki para cezasını ödeyememesi nedeniyle Ç-120 suç tahdit kodu belirlenerek davacının ülkeye girişinin 5 yıl yasaklanmasına yönelik işlemin ölçülülük ilkesiyle bağdaşmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, Anayasanın 17. maddesine göre, seyahat özgürlüğü de dahil olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği, dolayısıyla, Kanunda öngörülmeyen bir sınırlama neden ve yönteminin idari düzenleme ile getirilmesine de olanak bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Kanunu’nun 7. maddesinin son fıkrası hükmüyle de, idari yargı yerlerine, kanunlara açıkça aykırı düzenlemeleri, bu düzenlemeler dava konusu edilmeyip, sadece uygulama işlemleri dava konusu edilmiş olsa bile; ihmal etmek suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesine olanak tanınması karşısında; davanın çözümünde, bir takım fiiller nedeniyle belirli sürelerde yurda giriş yasağı konulmasını öngören Genelgenin dikkate alınmaması gerektiğinden; anılan düzenleme esas alınarak tesis edilen ve yasal dayanağı bulunmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı yönündeki gerekçe ile idare mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 21/10/2013 tarihinde hudut kapısına gelen davacının geriye dönük olarak 180 gün içerisinde 90 günden fazla Türkiye’de kalmaması gerektiği halde, yapılan araştırmada 24/04/2013-21/10/2013 tarihleri arasındaki dönemde 116 gün Türkiye’de kalarak vize ihlali yaptığının tespit edildiği, sonrasında hakkında genelgeye istinaden cezalı ikamet harcı ve ikamet tezkere bedeline yönelik para cezasını ödememesi sebebiyle de Ç-120 tahdit kodu girilerek davacıya 5 yıl süreli yurda giriş yasağı uygulandığı ve Türkiye’ye girişine izin verilmediği belirtilerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek ve Dairemizce verilen gerekçeli onama kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 14/11/2019 tarih ve E:2014/3485, K:2019/7853 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA, 08/12/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/278 E. , 2020/4672 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/278
Karar No : 2020/4672
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Azerbaycan uyruklu olup Türk vatandaşı ile evli bulunan davacının Türk vatandaşlığına alınma talebinin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının … tarihinde … isimli Türk vatandaşı ile evlendiği, davacının ilk evliliğinden … doğumlu bir oğlu bulunduğu ve hep beraber yaşadıkları, evliliğinin devam ettiği, davacının Türk vatandaşlığını evlenme yoluyla kazanmak için davalı idareye başvurduğu, bu başvuru davalı idarece yapılan inceleme sonucu davacının Türk vatandaşı eşinin ”uyuşturucu madde kullanmak amacıyla satın almak”, “bir kimseyi fuhuşa teşvik veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek” suçundan iki adet kaydının tespit edildiği, ”kasten yaralama” ve ”uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak” suçlarından iki adet “yakalandı” kaydının olduğundan bahisle redddedilmiş ise de davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığı kazanma isteminin, sırf eşi hakkında suç kaydına rastlanıldığından bahisle reddine yönelik olarak tesis olunan davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının Türk vatandaşı eşinin ”uyuşturucu madde kullanmak amacıyla satın almak”, “bir kimseyi fuhuşa teşvik veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek” suçundan iki adet kaydının tespit edildiği, ”kasten yaralama” ve ”uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak” suçlarından iki adet “yakalandı” kaydının olduğu bu eylemlerinin de kamu düzenini bozan fiiller olarak değerlendirildiği ve davacının V-70 (Sahte Evlilik) iptal aranan tahdit kodunun bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun, ” Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması” başlıklı 16. Maddesinde ” (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama,
şartları aranır…” düzenlemesi yapılmıştır.
Türk vatandaşının, bir yabancı ile evlenmesi halinde, yabancı olan eşin evlilik yolu ile vatandaşlık talebinde bulunması durumunda, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile yabancının, Türk vatandaşlığını kazanmak için başvurabilmesinin asgari koşulunun üç bent halinde sayıldığı, bunların birlikte aranacağının belirtildiği, “millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama” şartının bir mahkumiyete bağlanmadığı; idarece değerlendirme yapılırken özellikle; uyuşturucu, kaçakçılık, hırsızlık, fuhuş, terör ile ilgili vakaların dikkate alındığı görülmektedir.
Mutlak anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı olan evlenme kararı, Türk vatandaşlarının kişisel tercihi iken; Türk vatandaşı ile evlenen yabancının vatandaşlığa kabulü; kamu hizmetine girme, sosyal güvenlik kurumlarından yararlanma, seçme seçilme hakkı kazanma gibi… kamusal sonuçlar doğurduğundan; başvuruda bulunan yabancının, mevzuatta aranan asgari şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin davalı idarece gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, vatandaşlık isteminin kabul edilip, edilmeyeceği hususunda yapılacak değerlendirmede geniş bir taktir hakkı bulunduğu tartışmasızdır.
Dava dosyası incelendiğinde; davacının Türk vatandaşlığına alınması talebiyle yapmış olduğu başvurunun incelendiği ve istemin reddi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, davacının başvurusunun reddi yönünde tesis edilen işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.