Seri muhakeme usulü, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) düzenlenen ve bazı suçlarda yargılama sürecini hızlandırmak amacıyla uygulanan özel bir ceza yargılaması yöntemidir. Bu usulde, Cumhuriyet savcısının belirli suçlarda sanık ile anlaşması ve mahkemenin onayı ile ceza karara bağlanır. Amaç, mahkemelerin iş yükünü azaltmak, yargılamayı kısa sürede sonuçlandırmak ve adaletin gecikmesini önlemektir. Ancak bu yöntem yalnızca kanunda sayılan bazı suçlarda ve belirli şartlar altında uygulanabilir.
Seri Muhakeme Usulünün Hukuki Dayanağı
Seri muhakeme usulü, CMK’nın 250. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile usulün uygulanabileceği suç tipleri, şartlar ve süreç adımları açıkça belirtilmiştir. Yasa koyucu, bu yöntemi klasik ceza muhakemesi yerine daha hızlı sonuç alınabilecek dosyalar için tasarlamıştır. Burada, suçun niteliği, delillerin yeterliliği ve sanığın kabul beyanı esas alınır. Bu nedenle seri muhakeme, bir nevi ceza muhakemesi içinde anlaşma usulü olarak değerlendirilebilir.
Kanuna göre bu usul, iddianame düzenlenmeden önce devreye girer. Savcı, sanığa seri muhakeme teklif eder ve sanık kabul ederse süreç başlamış olur. Aksi halde normal yargılama prosedürü uygulanır.
Seri Muhakeme Usulünün Şartları
Seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için hem suçun türü hem de sürecin işleyişi bakımından bazı şartlar vardır:
-
Suç, CMK m.250/1’de sayılan suçlardan biri olmalıdır.
-
Sanık, seri muhakeme usulünü kabul etmelidir.
-
Suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmalıdır.
-
Kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşmalıdır.
-
Usul, yalnızca yetişkin sanıklar için uygulanabilir; çocuklar hakkında geçerli değildir.
Sanığın usulü kabul etmesi, gönüllü olmalı ve hiçbir baskı altında verilmemelidir. Kabul beyanı mahkeme huzurunda alınır ve tutanağa geçirilir.
Örneğin, belirli trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçları veya hakaret gibi daha hafif suçlar seri muhakeme kapsamında değerlendirilebilir.
Hangi Suçlarda Seri Muhakeme Usulü Uygulanır
CMK’ya göre seri muhakeme usulü şu suçlarda uygulanabilir:
-
Hakaret (TCK m.125/1,3)
-
Hırsızlık (bazı nitelikleri hariç, TCK m.141)
-
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (TCK m.191)
-
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179/2)
-
Tehdit (TCK m.106/1)
-
Mala zarar verme (TCK m.151)
-
Konut dokunulmazlığını ihlal (TCK m.116)
-
Güveni kötüye kullanma (TCK m.155)
Bu suçlar dışındaki dosyalarda seri muhakeme uygulanması mümkün değildir. Ayrıca, suçun nitelikli halleri, ağır cezayı gerektiren şekilleri veya mağdurun kamu görevlisi olması gibi durumlar kapsam dışında tutulabilir.
Seri Muhakeme Usulü Nasıl Uygulanır
Seri muhakeme süreci şu şekilde işler:
-
Cumhuriyet savcısı, dosya seri muhakeme kapsamındaysa sanığa veya müdafiine usulü teklif eder.
-
Sanık teklifi kabul ederse, savcı cezayı ve uygulanacak hükümleri belirler.
-
Belirlenen ceza, CMK m.250/3 uyarınca indirime tabi tutulur.
-
Savcı, anlaşma tutanağını mahkemeye sunar.
-
Mahkeme, yalnızca hukuka uygunluk yönünden inceleme yapar ve kararı onaylar.
-
Karar kesinleşir, itiraz veya temyiz yolu kapalıdır.
Bu süreçte sanığın, müdafii eşliğinde savunma yapma hakkı korunur. Savcı ile yapılan anlaşma, sanığın aleyhine olacak şekilde değiştirilemez.
Seri Muhakeme Usulü Süreci Nedir? Adım Adım Uygulama ve Mahkeme Aşamaları
Aşama | Açıklama | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
---|---|---|
1. Kapsam Tespiti | Savcı, dosyanın CMK m.250 kapsamındaki suçlardan olup olmadığını belirler. | Sadece kanunda sayılı suçlarda uygulanabilir. |
2. Teklif | Savcı, sanığa veya müdafiine seri muhakeme usulünü teklif eder. | Sanığın teklifi özgür irade ile kabul etmesi gerekir. |
3. Kabul Beyanı | Sanık, usulü kabul ettiğini açıkça beyan eder. | Kabul beyanı geri alınamaz; karar kesinleşir. |
4. Ceza Belirleme | Savcı, suçun niteliğine göre ceza miktarını belirler ve indirim uygular. | Cezada indirim sanık lehine önemli avantaj sağlar. |
5. Tutanağın Düzenlenmesi | Ceza ve şartlar yazılı tutanakla kayıt altına alınır. | Tutanak hem savcı hem sanık tarafından imzalanır. |
6. Mahkeme Onayı | Mahkeme, yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapar. | Uygun bulursa onaylar, reddederse normal yargılama başlar. |
7. Kararın Kesinleşmesi | Onaylanan karar derhal kesinleşir. | İtiraz veya temyiz hakkı bulunmaz. |
Seri Muhakeme Usulünde Cezanın Belirlenmesi
Seri muhakeme usulünde ceza, normal yargılamada verilecek cezanın alt sınırından belirlenir. CMK’ya göre, uygulanacak cezada belirli oranda indirim yapılır. Bu indirim, sanığın lehine önemli bir avantaj sağlar. Ancak bu avantajın yanında, usulün hızlı olması nedeniyle delillerin detaylı incelenmesi gibi haklardan feragat edilmiş olur.
Savcı, cezanın türünü ve miktarını belirlerken suçun ağırlığını, sanığın kişisel özelliklerini, pişmanlık göstermesini ve geçmişini dikkate alır.
Seri Muhakeme Usulünün Avantajları ve Sınırlamaları
Bu usulün en önemli avantajı, yargılamanın hızlı tamamlanmasıdır. Sanık açısından sürecin kısa olması, daha az stres ve belirsizlik anlamına gelir. Ayrıca, ceza indirimi ile daha hafif bir yaptırım uygulanır.
Ancak sınırlamaları da vardır:
-
Kapsamı kanunla sınırlıdır, her suçta uygulanamaz.
-
Kabul edildiğinde normal yargılama hakkından feragat edilmiş olur.
-
Karar kesinleşir, temyiz hakkı ortadan kalkar.
-
Sanığın lehine delillerin detaylı araştırılması imkânı azalabilir.
Bu nedenle, sanıkların seri muhakeme teklifini kabul etmeden önce hukuki danışmanlık alması büyük önem taşır.
Seri muhakeme usulü, yargının hızlanması ve mahkeme iş yükünün azaltılması açısından etkili bir araçtır ancak her dosya için uygun olmayabilir.

Seri Muhakeme Usulü Sıkça Sorulan Sorular
Seri muhakeme usulü nedir?
Seri muhakeme usulü, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen ve yalnızca kanunda belirtilen bazı suçlarda uygulanabilen hızlı yargılama yöntemidir. Bu usulde, Cumhuriyet savcısı ile sanık arasında anlaşma yapılır ve mahkemenin onayı ile yargılama kısa sürede tamamlanır. Amaç, mahkeme iş yükünü azaltmak ve adaletin gecikmesini önlemektir.
Seri muhakeme usulü hangi suçlarda uygulanır?
Bu usul, CMK m.250’de sayılan suçlarla sınırlıdır. Örneğin hakaret, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal, tehdit, güveni kötüye kullanma, hırsızlık (bazı halleri hariç), trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçları kapsamda yer alır. Bu suçların dışında seri muhakeme uygulanması mümkün değildir.
Seri muhakeme usulü nasıl başlar?
Savcı, soruşturma aşamasında dosyanın seri muhakeme kapsamına girdiğini tespit ederse, sanığa veya müdafiine bu usulü teklif eder. Sanık kabul ederse süreç başlar, kabul etmezse normal yargılama süreci işletilir. Sanığın bu teklifi kabul etmeden önce hukuki yardım alması önemlidir.
Seri muhakeme usulünde ceza nasıl belirlenir?
Savcı, suçun niteliğine göre verilecek cezayı belirler ve bu cezada CMK’ya göre indirim yapar. Bu indirim sanık lehine avantaj sağlar. Ceza genellikle alt sınırdan verilir ve hapis cezaları ertelenebilir veya adli para cezasına çevrilebilir. Seri muhakeme, özellikle kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesi açısından avantaj sağlayabilir.
Seri muhakeme usulü hangi şartlarla uygulanır?
-
Suç, kanunda sayılan suçlardan olmalı
-
Sanık, usulü kendi iradesiyle kabul etmeli
-
Yeterli delil bulunmalı
-
Kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşmalı
-
Sanık reşit olmalı
Bu şartlardan herhangi biri yoksa usul uygulanmaz.
Seri muhakeme usulü hangi mahkemede sonuçlanır?
Seri muhakeme dosyaları, yetkili ceza mahkemesinde görülür. Mahkeme yalnızca anlaşmanın hukuka uygun olup olmadığını inceler. Uygun bulursa kararı onaylar, aksi halde dosya normal yargılama sürecine döner.
Seri muhakeme usulünde verilen karar kesin midir?
Evet. Mahkeme, seri muhakeme kararını onayladıktan sonra bu karar kesinleşir. İtiraz veya temyiz yoluna gidilemez. Bu nedenle kabul beyanı verilmeden önce haklar ve sonuçlar hakkında tam bilgi sahibi olunmalıdır.
Seri muhakeme usulü sanığın haklarını sınırlar mı?
Bu usul, hızlı sonuç alınmasını sağlarken normal yargılamada mevcut olan bazı haklardan fiilen feragat edilmesi anlamına gelir. Örneğin, tanık dinletme veya delillerin ayrıntılı incelenmesi gibi süreçler sınırlı olur. Bu nedenle, sanık açısından en doğru kararın verilmesi için profesyonel hukuki destek alınması gerekir.

Seri Muhakeme Usulü Dikkat Edilmesi Gerekenler
Seri Muhakeme Usulü Nedir ve Hukuki Dayanağı Nelerdir
Seri muhakeme usulü, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde düzenlenmiş, belirli suçlarda yargılamayı hızlandırmayı amaçlayan özel bir usuldür. Bu yöntem, sanığın kabul beyanı ve mahkemenin onayı ile uygulanır. Usulde, savcı ile sanık arasında belirlenen ceza üzerinde anlaşma sağlanır ve dava kısa sürede sonuçlanır.
Hukuki dayanağı CMK’da açıkça yer almakta ve yalnızca kanunda belirtilen suçlar için geçerlidir. Cumhuriyet savcısı ile sanık arasında anlaşma yapılması, klasik yargılama süreçlerinden önemli ölçüde farklı bir prosedür oluşturur.
Bu usulün en önemli özelliği, klasik ceza muhakemesine göre daha hızlı olmasıdır. Ancak hız, bazı haklardan fiilen feragat anlamına gelebilir. Bu nedenle, her aşamada hukuki danışmanlık almak büyük önem taşır.
Seri Muhakeme Usulü Hangi Suçlarda Uygulanır
Seri muhakeme yalnızca CMK’da sayılan suçlarda uygulanabilir. Bunlar arasında hakaret, tehdit, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal, güveni kötüye kullanma, bazı hırsızlık halleri, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçları yer alır.
Bu suçların nitelikli halleri, kamu görevlisine karşı işlenmesi veya ağır cezayı gerektiren şekilleri kapsam dışında tutulabilir. Seri muhakeme usulü, özellikle kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi açısından avantaj sağlayabilir.
Kanunda yer almayan bir suç tipi söz konusu ise savcı bu usulü teklif edemez. Bu nedenle, usulün uygulanıp uygulanamayacağı her dosya özelinde değerlendirilmelidir.
Seri Muhakeme Usulünün Uygulanma Şartları
Uygulama için hem maddi hem de usuli şartlar aranır. Suçun kanunda belirtilenlerden olması, sanığın iradesinin özgür olması, yeterli delilin bulunması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin mevcut olması gerekir.
Sanık, usulü kabul etmezse dosya normal yargılamaya geçer. Bu noktada kabul beyanının geri dönüşü yoktur ve karar kesinleşir. Sanığın bu teklifi kabul etmeden önce hukuki yardım alması önemlidir.
Ayrıca, çocuk sanıklar açısından bu usul uygulanmaz. Yalnızca reşit kişiler için geçerlidir.
Seri Muhakeme Usulü Nasıl İşler
Savcı, dosyanın kapsam dahilinde olduğunu tespit ettiğinde sanığa veya müdafiine seri muhakeme teklifinde bulunur. Sanık kabul ederse, savcı ceza miktarını belirler ve CMK’ya göre indirim yapar.
Belirlenen ceza tutanağa bağlanır ve mahkemenin onayına sunulur. Mahkeme yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapar. Onay verilirse karar kesinleşir. Reddedilirse dosya klasik yargılamaya döner.
Bu süreçte sanığın savunma hakkı korunur ancak normal yargılamada yapılabilecek tanık dinletme veya delil araştırması gibi adımlar sınırlı olur.
Seri Muhakeme Usulünde Cezanın Belirlenmesi
Cezanın belirlenmesinde savcı, suçun niteliğini, sanığın kişisel özelliklerini, olayın oluş şeklini ve varsa pişmanlık beyanını dikkate alır. Ceza, alt sınırdan belirlenir ve belirli oranda indirim yapılır.
Hapis cezaları genellikle ertelenebilir veya adli para cezasına çevrilebilir. Bu durum, sanık için önemli bir avantaj yaratır. Ancak karar kesin olduğu için daha sonra itiraz etme imkanı yoktur.
Seri muhakeme, özellikle kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesi açısından avantaj sağlayabilir. Bu nedenle usul, stratejik olarak tercih edilebilecek bir yoldur.
Seri Muhakeme Usulünde Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar
Usulü kabul etmek, normal yargılama hakkından feragat anlamına gelir. Bu nedenle sanığın lehine olabilecek delillerin detaylı incelenmesi mümkün olmayabilir.
Kararın kesinleşmesi, temyiz veya istinaf yollarının kapalı olduğu anlamına gelir. Bu durum, hatalı veya eksik değerlendirmeler yapılmışsa olumsuz sonuç doğurabilir.
Sanık açısından en doğru kararın verilmesi için profesyonel hukuki destek alınması gerekir. Ayrıca, kabul beyanı baskı altında verilmişse veya usul hataları yapılmışsa hukuka aykırılık gündeme gelebilir.

Seri Muhakeme Usulü Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/17259 E. , 2023/5811 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kumar Oynanması için yer ve imkan sağlama
KARAR : İtirazın Kabulü
Şüphelilerin işlediği iddia olunan kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçunun seri muhakeme usulüne tabi olduğu gerekçesiyle Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2020 tarihli seri muhakeme usulü bilgilendirme tutanağı hazırlanmıştır. Şüphelilerin seri muhakeme usulünün uygulanmasını istemediklerini beyan etmeleri üzerine, Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığının 03.02.2020 tarihli iddianamesiyle kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmıştır.
Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2020 tarihli iddianamenin değerlendirilmesi kararı ile şüphelilere usulüne uygun seri muhakeme usulü teklifi yapılmadığı gerekçesiyle iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendi uyarınca iadesine karar verilmiştir.
Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığınca, 14.02.2020 tarihinde iddianamenin iadesi kararına itiraz edilmiştir.
İtiraz üzerine, Balıkesir 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 05.06.2020 tarihli kararıyla, iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.07.2021 tarihli ve 2020/15115 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.09.2021 tarihli ve KYB-2021/94651 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarihli ve KYB-2021/94651 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde yer alan; “(2) Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirir. (3) Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır.” düzenlemeleri ile Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliğinin 10. maddesinde yer alan “(1) Cumhuriyet savcısı seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmeden önce şüpheliyi bu usul hakkında bilgilendirir. Bilgilendirme; a) İsnat edilen eylem, eylemin oluşturduğu suç ile bu suçun seri muhakeme usulü kapsamına girdiği, b) Kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunduğu, c) Özgür iradesiyle ve müdafi huzurunda kabul ettiği takdirde bu usulün uygulanacağı ve belirlenecek temel cezanın yarı oranında indirileceği, ç) Cumhuriyet savcısı tarafından teklif edilen yaptırım hakkında talep doğrultusunda mahkemenin hüküm kuracağı, bu hükme karşı itiraz kanun yoluna başvurabileceği, d) Teklifin kabulünün ancak müdafi huzurunda gerçekleştirilebileceği, seçtiği bir müdafi yoksa istemi aranmaksızın kendisine bir müdafi görevlendirileceği, e) Mahkeme tarafından hüküm kuruluncaya kadar her aşamada seri muhakeme usulünden vazgeçebileceği, f) Mahkemece verilen hükmün adli siciline kaydedileceği, g) Bu usulün uygulanmasını kabul etmediği takdirde genel hükümlere göre hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılacağı, ğ) Genel hükümlerin uygulanmasına geçilmesi halinde, seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgelerin, soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamayacağı, hususlarını kapsar. (2) Seri muhakeme usulünün uygulanması Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye teklif edilir; şüpheliye uygulanacak yaptırımların neler olduğu açıklanır.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, seri muhakeme usulü uygulanırken Cumhuriyet Savcısı tarafından şüpheliyi davet ve bilgilendirme aşamalarını müteakip, hazırlanan teklif tutanağının şüpheliye uygulanacak yaptırımların somut olarak ne olacağını açıkça içermesi gerektiği (ceza, varsa güvenlik tedbiri ve uygulanması benimsenmişse hükmün açıklanmasının geri bırakılması, seçenek yaptırım veya hapis cezasının ertelenmesi gibi), aksi halde usulüne uygun yapılmış bir seri muhakeme teklifinden bahsedilemeyeceği, dosya kapsamına göre, şüpheliler … ve …’a seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirme yapılarak 30/01/2020 ve 31/01/2020 tarihli bilgilendirme tutanaklarının şüpheliler tarafından imzalandığı, ancak teklif aşamasında açıkça taraflara uygulanacak yaptırımlar belirlenmeksizin “bilgilendirme aşamasından sonra seri yargılama usulünün uygulanmasını reddettiğine dair tutanak” adında şüphelilerce teklifi reddettiklerine ilişkin 30/01/2020 ve 31/01/2020 tarihli tutanakların imzalandığı, böylelikle şüphelilerin seri muhakeme usulü uygulanması halinde kendilerine uygulanacak yaptırımların açıkça neler olduğunu bilmeksizin teklifi reddetmeleri halinde Esas No : 2021/17259
yukarıda anılan düzenlemeler uyarınca usulüne uygun yapılmış bir seri muhakeme teklif aşamasından söz edilemeyeceği cihetle, Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesince usul ve yasaya aykırı olarak teklif yapılmadan tutanak tanzim edildiği gerekçesiyle verilen iddianamenin iadesi kararının yerinde olduğu gözetilmeden, merciince itirazın reddi yerine, yazılı şekilde itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendinde “Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.” denilmektedir.
2.Aynı Kanunun 250 nci maddesinin üçüncü fıkrası “Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
3.Somut olayda, şüpheliler … ve …’un bilgilendirme aşamasından sonra seri yargılama usulünün uygulanmasını reddettiğine dair 30.01.2020 ve 31.01.2020 tarihli tutanakların Cumhuriyet Savcısı huzurunda şüpheliler tarafından imzalanması ile usul işlemlerinin tamamlanmasını müteakip genel usuller doğrultusunda Bigadiç Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.02.2020 tarihinde iddianamenin düzenlendiği anlaşılmakla, hukuka uygun şekilde düzenlenen iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.07.2023 tarihinde karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/5254 E. , 2024/4431 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/191 D.İş
SUÇ : Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
İNCELEME KONUSU
KARAR : İddianamenin iadesine dair yapılan itirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Şüpheli … hakkında kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan yapılan soruşturma sonucunda şüphelinin kendisine yapılan davete uymadığı ve mazeret de bildirmediğinden bahisle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.12.2021 tarihli iddianamenin düzenlendiği, İzmir 28.Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2022 tarihli ve 2021/661 iddianame değerlendirme numaralı, 2021/157834 soruşturma numaralı kararı ile şüpheliye usulüne uygun davet yapılmadan seri muhakeme usulünün sonlandırıldığı şeklindeki gerekçe ile iddianamenin iadesine karar verildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca iade kararına itiraz edilmesi İzmir 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve 2022/191 Değişik İş sayılı kararıyla, itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 28.07.2022 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.10.2022 tarihli ve KYB-2022/110849 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2022 tarihli ve KYB- 2022/110849 sayılı kanun yararına bozma isteminin ” ….Her ne kadar İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2022 tarihli iddianame değerlendirme sayılı kararı ile sanığa usulüne uygun davet yapılmadan seri muhakeme usulünün sonlandırıldığı şeklindeki gerekçe ile iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
Somut olayda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliye telefonla ulaşıldığı ve seri muhakeme usulü hakkında bilgi verildiği ayrıca şüpheliye bilgilendirme amaçlı SMS gönderildiğinin 13.12.2021 tarihli tutanaktan anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve anılan Yönetmelik kapsamında seri muhakame usulünün uygulanması amacıyla şüpheliye usulüne uygun çağrı yapılmasına rağmen başarılı olunamadığı, anılan Kanun’un 250/13. maddesi kapsamında genel hükümlere göre Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın tamamlandığı ve iddianame düzenlendiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
11. 5271 sayılı Kanun’un “seri muhakame usulü” başlıklı 250 nci maddesi;
“(1) Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
…
8. Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (madde 228, birinci fıkra),
….
suçları.
…
(2) Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirir.
(3) Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır.
…
(13) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz.
…”
Şeklindedir.
2. 31.12.2019 tarih ve 30995 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği’nin “temel ilkeler” başlıklı 5 nci maddesinin altıncı fıkrasında “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz.”, yedinci fıkrasında “Seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilemez ve yakalama emri düzenlenemez” ve aynı Yönetmelik’in seri muhakeme usulüne davet başlıklı 9 uncu maddesinde, “(1) Cumhuriyet savcısı şüpheliyi seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla en kısa sürede davet eder. Davet; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim araçlarından yararlanmak suretiyle de yapılabilir. (2) Şüphelinin mazeretsiz olarak davete icabet etmemesi, resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmaması veya yurt dışında olması ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde Cumhuriyet savcısı tarafından bu durum tutanağa bağlanır ve soruşturmaya genel hükümlere göre devam edilir.” hükümleri yer almaktadır.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dosyada İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13.12.2021 tarihli Seri Muhakeme Usulü Davet ve Telefonla Görüşme Tutanağı ile 23.12.2021 tarihli Davete Uymama tutanağına göre; şüphelinin soruşturma evrakında resmi makamlara bizzat bildirmiş olduğu GSM numarası 13.12.2021 tarihinde Cumhuriyet savcısının talimatı ve gözetiminde, Seri Muhakeme Bürosunda görevli zabıt katibi tarafından aranıldığı, seri muhakeme usulü hakkında kendisine ayrıntılı bilgilendirmede bulunulabilmesi ve akabinde seri muhakeme usulünün uygulanmasının kendisine teklifi amacı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına 3 gün içerisinde mesai saatlerinde gelmesi için davet edildiği, var ise işbu davete müdafii ile icabet edebileceğinin belirtildiği, mazeretsiz olarak davete icabet etmediği takdirde bu usulün uygulanmasından vazgeçmiş sayılacağı ve genel usullere göre soruşturmaya devam edileceği ihtar olunduğu, bu konuda ayrıca bilgilendirme içerikli SMS gönderildiği, buna rağmen şüphelinin davete icabet etmediği anlaşıldığından; 5271 sayılı Kanun ve anılan Yönetmelik kapsamında seri muhakame usulünün uygulanması amacıyla şüpheliye usulüne uygun çağrı yapılmasına rağmen başarılı olunamadığı anlaşılmakla, anılan Kanun’un 250/13 üncü maddesi kapsamında genel hükümlere göre Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmanın tamamlanıp iddianame düzenlendiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İzmir 22. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli, 2022/191 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2024 gününde karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/5027 E. , 2025/1731 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/181 Esas, 2023/264 Karar
SUÇ : Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkumiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN :Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli ve 2023/181 Esas, 2023/264 Karar sayılı kararıyla hükümlü hakkında kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 228/1, 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 3.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 06.04.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 309/1. maddesi uyarınca, 30.10.2023 tarihli ve 2023/12737 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve KYB-2023/116632 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve KYB-2023/116632 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un Geçici 5. maddesinde yer alan, “(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; …c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklindeki düzenleme ile,
Anayasa Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış …” ibaresinin aynı bentte yer alan “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkûmiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunun 250. maddesi gereğince seri muhakeme usulüne tabi olduğu, kararın 21/03/2023 tarihinde verildiği ve 06/04/2023 tarihinde kesinleştiği, Anayasa Mahkemesi’nin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararının 02/08/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girdikten sonra sona erdiği ve iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonra mahkemesince durma kararı verilip seri muhakeme uygulanması bakımından dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği, ancak savcılık tarafından sanık hakkında seri muhakeme usulü uygulanmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini takiben yargılamaya devamla seri muhakeme usulü uygulanmadan karar verilip kesinleştirildiğinin anlaşılması karşısında, seri muhakeme usulünün uygulanmasının şüphelinin lehine olduğu, bu suretle Mahkemesince sanığın incelemeye konu suç yönünden açılan kamu davası hakkında tekrardan kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle durma kararı verilerek gereğinin ifası için yeniden dosyanın serî muhakeme usulü uygulanmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi yerine, yargılamaya devamla sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
1.Seri muhakeme usulü, 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle 5271 sayılı Kanun’un 250. maddesi yeniden düzenlenerek ceza muhakemesi sistemimize girmiştir. Yine aynı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı Kanun’a eklenen geçici 5/1-d maddesinde de “1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükmü bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü … uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
2.Anayasa Mahkemesi, 21.04.2022 tarih ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararıyla 5271 sayılı Kanun’un geçici 5/1-d maddesinde yer alan 01.01.2020 tarihinde kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış dosyalarda seri muhakeme usulünün uygulanmayacağına dair hükmü iptal etmiş ve 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır.
3.5271 sayılı Kanun’un 250/4. maddesi “Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
4.İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde, hükümlü … hakkında düzenlenen iddianamenin tarihi ile Mahkemesince iddianamenin kabul tarihinin 01.01.2020 tarihinden önce olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla bu tarihlerde iddianame düzenlenmiş olması ve iddianamenin kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bununla birlikte hükümlünün üzerine atılı suçun seri muhakeme usulüne tabi olduğu belirlenmiş ve hükümlünün lehine olan seri muhakeme usulünün uygulanmasında zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, Mahkemece durma kararı verilerek seri muhakeme usulü gereklerinin yerine getirilmek üzere dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli ve 2023/181 Esas, 2023/264 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4-b maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.03.2025 tarihinde karar verildi.