Ölüm nedeniyle açılan tazminat davası, bir kişinin hukuka aykırı bir eylem sonucu vefat etmesi halinde, geride kalan hak sahiplerinin uğradıkları maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla açılan bir hukuk davasıdır. Bu tür tazminatlar, hem ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma zararını hem de yaşadıkları psikolojik çöküntüyü gidermeye yöneliktir. Türk Borçlar Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatlar çerçevesinde açılan bu davalar, hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini içerebilir.
Ölüm Nedeniyle Tazminat Davası Kimler Tarafından Açılabilir?
Bu dava, ölen kişinin yakın çevresi ve desteğinden yararlanan kişiler tarafından açılabilir. Hukuken dava hakkına sahip olan kişiler şunlardır:
-
Ölenin eşi, çocukları ve anne-babası
-
Nişanlısı veya birlikte yaşadığı kişi, desteğinden fiilen yararlandığını ispatlarsa
-
Diğer yakın akrabalar, eğer destekten yoksun kalma durumu söz konusuysa
Manevi tazminat talep edebilecek kişiler daha sınırlı bir gruptur. Genellikle eş, çocuklar, anne-baba ve kardeşler tarafından istenir. Ancak ölüm olayının travmatik etkisi ve aile ilişkileri dikkate alınarak bu çerçeve genişleyebilir.
Ölüm Nedeniyle Açılan Tazminat Davasında Hangi Zararlar Talep Edilir?
Bu davada iki ana tazminat türü öne çıkar: maddi tazminat ve manevi tazminat.
Maddi tazminat kapsamında şu kalemler talep edilebilir:
-
Destekten yoksun kalma tazminatı
-
Cenaze ve defin masrafları
-
Tedavi giderleri (ölümden önce hastanede kalma varsa)
-
Malvarlığı zararları
Manevi tazminat ise ölenin yakınlarının yaşadığı acı, elem ve psikolojik çöküntü nedeniyle talep edilir. Bu tazminat miktarı hâkimin takdirine bağlıdır ve olayın ağırlığına göre belirlenir. Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında ya da iş kazalarında bu iki tazminat birlikte talep edilebilir.
Tazminat Davası Hangi Mahkemede Açılır ve Yetkili Yer Neresidir?
Ölüm nedeniyle açılan tazminat davaları, olayın niteliğine göre Asliye Hukuk Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi ya da İş Mahkemesi gibi farklı mahkemelerde görülebilir. Yetkili mahkeme ise;
-
Davalının yerleşim yeri mahkemesi
-
Haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi
-
Ölüm olayının meydana geldiği yer mahkemesi olabilir
Örneğin, bir trafik kazası sonucu ölüm gerçekleşmişse, kazanın olduğu yer mahkemesinde dava açılabilir. Sigorta şirketine yöneltilen taleplerde ayrıca Sigorta Tahkim Komisyonu da yetkili olabilir.
Ölüm Nedeniyle Tazminat Davası Açma Süresi Ne Kadardır?
Bu tür tazminat davalarında zamanaşımı süreleri, ölüm olayının nedenine göre değişiklik gösterir:
-
Haksız fiil sonucu ölüm varsa, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her hâlükârda 10 yıl
-
Trafik kazası nedeniyle açılacak davalarda 2918 sayılı Kanun gereği 2 ve 10 yıl
-
İş kazası sonucu ölüm varsa, genellikle 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanır
Zamanaşımı süresi dolmadan dava açılmalıdır; aksi takdirde hak düşer ve tazminat talebi reddedilir.
Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Maddi tazminat miktarı, ölenin gelir durumu, yaşı, destek sağladığı kişilerin sayısı ve desteğin süresi dikkate alınarak hesaplanır. Mahkeme genellikle bilirkişi raporu alarak tazminat miktarını belirler. Manevi tazminat ise olayın ağırlığı, ölüm şekli ve tarafların ailevi bağları esas alınarak hâkimin takdiriyle belirlenir.
Örneğin genç yaşta hayatını kaybeden bir bireyin çocuklarına veya eşine daha yüksek maddi tazminat bağlanması mümkündür. Destekten yoksun kalma tazminatı, genellikle gelir kaybının ekonomik değere dönüştürülmesi ile hesaplanır.
Sigorta Şirketine Karşı Ölüm Tazminatı Talep Edilebilir mi?
Evet. Özellikle trafik kazalarında, kusurlu aracın zorunlu trafik sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi, ölüm nedeniyle doğan tazminat sorumluluğunun bir kısmını karşılar. Bu kapsamda:
-
Maddi tazminatın belirli bir limiti sigorta kapsamında ödenir
-
Manevi tazminat bazı durumlarda poliçe dışında kalabilir
Sigorta şirketine başvuru yapıldıktan sonra ödeme yapılmazsa Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru ya da dava açma hakkı doğar. Sigorta şirketine karşı açılan tazminat davaları, belirli sürelerle sınırlı olduğundan başvuru süresi kaçırılmamalıdır.
Ölüm Nedeniyle Açılan Tazminat Davalarında Avukat Tutmak Zorunlu mudur?
Zorunlu değildir; ancak dava süreci teknik hesaplamalar, belgelerin hazırlanması ve kanuni hakların eksiksiz şekilde talep edilmesini gerektirir. Özellikle destekten yoksun kalma tazminatı gibi kalemlerin doğru hesaplanması için avukat desteği almak büyük avantaj sağlar. Hukuki destek, tazminatın daha kısa sürede ve doğru şekilde tahsil edilmesine katkı sunar.
Ölüm Nedeniyle Açılan Tazminat Davası Sıkça Sorulan Sorular
Ölüm nedeniyle açılan tazminat davası nedir?
Ölüm nedeniyle açılan tazminat davası, bir kişinin haksız fiil, trafik kazası, iş kazası ya da başka bir hukuka aykırı eylem sonucu hayatını kaybetmesi hâlinde, geride kalan hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının karşılanması amacıyla açılan bir hukuk davasıdır. Bu davada hem destekten yoksun kalma hem de manevi tazminat talep edilebilir.
Ölüm nedeniyle tazminat davası kimler tarafından açılabilir?
Bu davayı, ölen kişinin yakınları açabilir. Bunlar genellikle eşi, çocukları, anne ve babasıdır. Ayrıca nişanlısı ya da birlikte yaşadığı kişi de, ölenin maddi desteğinden yararlandığını ispat ederse dava açabilir. Manevi tazminat yönünden ise kardeşler ve diğer yakınlar da dava açma hakkına sahip olabilir.
Ölüm nedeniyle açılan tazminat davasında hangi zararlar talep edilebilir?
Davada talep edilebilecek zararlar iki ana gruba ayrılır:
-
Maddi zararlar: Cenaze masrafları, tedavi giderleri, destekten yoksun kalma tazminatı gibi kalemlerdir.
-
Manevi zararlar: Ölenin yakınlarının yaşadığı acı ve elem nedeniyle talep edilen tazminatlardır.
Bu zararlar, olayın koşullarına ve kişilerin durumuna göre ayrı ayrı değerlendirilir.
Ölüm nedeniyle açılan tazminat davası hangi mahkemede açılır?
Bu davalar genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde açılır. Ancak olayın niteliğine göre İş Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi de görevli olabilir. Dava, ölen kişinin ölümüne neden olan olayın meydana geldiği yer ya da davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.
Ölüm nedeniyle tazminat davası açma süresi nedir?
Dava açma süresi, olayın niteliğine göre değişir:
-
Haksız fiillerde: Zarar görenin zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, her hâlükârda 10 yıl
-
Trafik kazalarında: 2918 sayılı Kanuna göre 2 yıl ve her hâlükârda 10 yıl
-
İş kazalarında: Çoğu durumda 10 yıllık genel zamanaşımı uygulanır
Bu süreler içinde dava açılmadığı takdirde tazminat talep etme hakkı sona erer.
Destekten yoksun kalma tazminatı nasıl hesaplanır?
Bu tazminat, ölenin yaşamı boyunca maddi destek sağladığı kişilerin, gelecekte bu destekten yoksun kalmaları nedeniyle doğan zararlarını karşılamak amacıyla hesaplanır. Hesaplamada ölenin geliri, yaşı, destek süresi ve desteklenen kişilerin yaşam beklentileri dikkate alınır. Genellikle mahkeme, bir bilirkişi raporu ile bu hesabı yaptırır.
Manevi tazminat miktarını kim belirler?
Manevi tazminat, maddi bir zararın karşılığı değil; ölenin yakınlarının yaşadığı acının giderilmesi amacıyla ödenen bir tazminattır. Bu miktar tamamen hâkimin takdirine bağlıdır ve olayın ağırlığı, ölüm şekli, tarafların yakınlığı gibi kriterler dikkate alınır. Hâkim, karar verirken yerleşik Yargıtay içtihatlarını da dikkate alır.
Sigorta şirketine karşı ölüm nedeniyle tazminat talep edilebilir mi?
Evet. Eğer ölüm trafik kazası veya iş kazası gibi bir olaydan kaynaklanmışsa, kusurlu tarafın sigorta şirketi de belirli limitler dahilinde sorumludur. Zorunlu trafik sigortası kapsamında maddi tazminat talep edilebilir. Sigorta şirketi ödeme yapmazsa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru ya da doğrudan dava açılması mümkündür.