KYK borcuna dayalı ödeme emri, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan alınan öğrenim kredilerinin zamanında ödenmemesi halinde borçlulara karşı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında düzenlenebilen bir idari işlem türüdür. Ancak bu işlemin hukuka uygun olabilmesi için yerine getirilmesi gereken belirli şartlar ve usuller bulunmaktadır. Bu makalede, KYK borcu nedeniyle ödeme emri düzenlenen kişilerin hangi hukuki yollara başvurabileceği ve hangi durumlarda ödeme emrinin iptal edilebileceği detaylı şekilde açıklanacaktır.
KYK borcuna ilişkin ödeme emri düzenlenmeden önce hangi işlemler yapılmalıdır?
KYK borcu, bir kamu alacağı niteliğinde olduğundan, tahsilat süreci 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabidir. Bu kapsamda, ödeme emrinin düzenlenebilmesi için öncelikle borçlunun borcundan haberdar edilmesi gerekir. Bu bildirim, ihbarname adı verilen resmi belgeyle yapılır.
İhbarname, alacağın muhatabına tebliğ edilmesi gereken ve borcun ne zaman, hangi tutarda ve hangi gerekçeyle oluştuğunu bildiren belgedir. İhbarname tebliğ edilmeden doğrudan ödeme emri düzenlenmesi, borçlunun savunma hakkını kısıtlar ve işlemi hukuka aykırı hale getirir.
Borç, ancak ihbarname ile tebliğ edilip, borçluya ödeme için bir aylık süre tanındıktan sonra kesinleşir. Bu kesinleşmenin ardından hala ödeme yapılmadıysa, ödeme emri düzenlenmesi mümkün hale gelir. Aksi durumda dava konusu işlem, şekil yönünden sakat hale gelir ve iptal edilebilir.
Ödeme emrinde hatalı borç tutarı yer alıyorsa ne yapılabilir?
Son yıllarda KYK borçlarına dair çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 25 Kasım 2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 15) ile birlikte, KYK öğrenim kredilerine ait endeks tutarları bakımından indirimler getirilmiştir. Ayrıca 2023 yılında kamuoyuna yansıyan açıklamalar doğrultusunda birçok borçlunun faizleri de sistem üzerinden silinmiştir.
Buna rağmen bazı durumlarda, vergi daireleri veya ilgili tahsil daireleri tarafından gönderilen ödeme emirlerinde, bu indirim ve faiz silinmeleri dikkate alınmaksızın eski borç tutarları esas alınmaktadır. Bu tür bir durum, ödeme emrinin maddi hata içermesi anlamına gelir. Hukuken bu hata, ödeme emrinin dayanağını sakatladığı için dava konusu yapılabilir.
Borçlu, vergi dairesi sistemine giriş yaptığında, güncel borcunun yalnızca anaparadan ibaret olduğunu görmüş ve faizlerin silindiğini tespit etmişse, bu durum somut olarak belgelendirilebilir. Buna rağmen faizli tutar üzerinden ödeme emri gönderilmişse, işlemin iptali talep edilebilir.
Borç tutarındaki indirimlerin yansıtılıp yansıtılmadığı, borçlunun İnteraktif Vergi Dairesi kayıtları ile karşılaştırmalı olarak incelenmeli ve gerekiyorsa bu veriler mahkemeye sunulmalıdır.
Yürütmenin durdurulması kararı nasıl ve hangi şartlarda alınabilir?
Bir ödeme emri, uygulandığında borçlunun mal varlığına doğrudan etkide bulunabilir. Banka hesaplarına haciz, e-haciz, maaş kesintisi, hatta ödeme yapılmaması halinde tazyik hapsi gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ödeme emrine karşı açılan iptal davasında, yürütmenin durdurulması talebinde bulunulması önem taşır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca yürütmenin durdurulabilmesi için şu iki şart birlikte bulunmalıdır:
-
İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
-
İşlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması
KYK borcuna dayalı olarak ihbarname tebliği yapılmadan veya indirimler dikkate alınmadan düzenlenen ödeme emirlerinde bu iki şart da genellikle sağlanmaktadır. Bu nedenle yürütmenin durdurulması talebi genellikle kabul görmektedir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilmezse, dava süresi boyunca kişilerin maddi ve manevi zarara uğrama riski çok yüksektir. Bu zararların başında, borcun tahsili amacıyla yapılan haciz işlemleri, kredi notunun düşmesi, yurtdışına çıkış sorunları, psikolojik baskılar gibi etkiler yer alır.
KYK ödeme emrine karşı hangi mahkemede dava açılır?
Ödeme emri, vergi dairesi gibi kamu kurumları tarafından düzenlenen idari bir işlem olduğundan, itiraz süreci de idari yargı yoluyla yürütülür. Bu tür davalar, borçlunun yerleşim yerindeki idare mahkemelerinde açılır.
Dava açma süresi, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Dava açılırken, işlemin iptali yanında yürütmenin durdurulması da talep edilebilir. Dilekçeye, ödeme emrinin bir örneği ile varsa ihbarname gönderilmediğine dair belgeler, İnteraktif Vergi Dairesi kayıtları ve borç indirimiyle ilgili belgeler eklenmelidir.
Ayrıca, dava sürecinde adil yargılanma hakkı kapsamında duruşma talebi de yapılabilir. Duruşma yapılması, mahkemeye olayın bütün yönleriyle aktarılması açısından avantaj sağlar.
KYK Borcuna Dayalı Ödeme Emri Sıkça Sorulan Sorular
KYK borcuna dayalı ödeme emri nedir?
KYK borcuna dayalı ödeme emri, öğrenim kredisi borcunun zamanında ödenmemesi halinde vergi dairesi tarafından borçlu adına düzenlenen ve borcun 15 gün içinde ödenmesini ya da mal bildiriminde bulunulmasını isteyen resmi bir belgedir. Bu işlem, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında uygulanır.
KYK ödeme emri gönderilmeden önce tebligat yapılması zorunlu mudur?
Evet. 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre, vadesi belirli olmayan kamu alacaklarında ödeme emri düzenlenmeden önce borçlunun borcunu öğrenebilmesi için tebligat yapılması gerekir. Bu tebligat genellikle ihbarnameyle gerçekleştirilir. Tebligat yapılmadan doğrudan ödeme emri düzenlenmesi hukuka aykırı olabilir.
Ödeme emri düzenlenmeden önce ihbarname gönderilmemesi ne gibi sonuçlar doğurur?
Borçlunun borcunu öğrenme ve ödeme süresi içinde gereğini yapma hakkı ihlal edildiği için bu işlem hukuka aykırı hale gelir. Bu durumda borçlu, ödeme emrine karşı idare mahkemesinde iptal davası açarak işlemin geçersizliğini ileri sürebilir.
KYK borcu için gönderilen ödeme emrine nasıl itiraz edilir?
KYK borcuna dayalı ödeme emrine itiraz, 15 günlük süre içinde idare mahkemesinde iptal davası açılarak yapılır. Bu süreçte ödeme emrinin hukuka aykırılığı, örneğin tebligat eksikliği veya borç tutarındaki hata gibi nedenlerle gerekçelendirilmelidir. Gerekirse yürütmenin durdurulması da ayrıca talep edilebilir.
KYK ödeme emrinde faiz ve endeks silinmeleri dikkate alınmazsa ne yapılabilir?
Borçlunun lehine olan faiz silinmeleri ve endeks indirimi gibi düzenlemeler ödeme emrinde dikkate alınmamışsa, bu durum maddi hata sayılır. İnteraktif Vergi Dairesi kayıtlarıyla uyumsuzluk tespit edilirse, ödeme emrinin dayanağı sakatlanmış olur. Bu durumda da idare mahkemesine başvurularak iptal talep edilebilir.
KYK borcu nedeniyle gönderilen ödeme emrine karşı hangi mahkemede dava açılır?
Ödeme emri, idari bir işlem olduğundan, iptal davası borçlunun yerleşim yerinde bulunan idare mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme idari yargı koludur. Vergi mahkemesi değil, doğrudan idare mahkemesi yetkilidir.
KYK ödeme emrine karşı dava açma süresi kaç gündür?
Borçluya tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma süresi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Sürenin kaçırılması durumunda dava açma hakkı sona erer.
Ödeme emrine karşı yürütmenin durdurulması kararı alınabilir mi?
Evet. Eğer ödeme emri açıkça hukuka aykırıysa ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zarar doğacaksa, mahkemeden yürütmenin durdurulması talep edilebilir. Bu sayede dava süresince ödeme emrinin uygulanması engellenmiş olur.
KYK borcu için ödeme emri gelirse tazyik hapsi uygulanabilir mi?
Ödeme emrine rağmen borcun ödenmemesi ve mal bildiriminde de bulunulmaması durumunda, 6183 sayılı Kanun’un 60. maddesi uyarınca tazyik hapsi uygulanabilir. Bu nedenle borçlu, ödeme emrine karşı mutlaka süresi içinde yasal haklarını kullanmalıdır.