Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, özel hayatın gizliliğini ihlal eden eylemlerden biridir ve Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Bu suç, bireyler arasında yapılan özel konuşmaların rıza dışında gizlice dinlenmesi, kayda alınması veya elde edilen kayıtların izinsiz şekilde paylaşılmasıyla oluşur. Hukuki koruma, bireyin mahremiyetine duyulan anayasal saygıya dayanır.
Suçun Tanımı ve Kapsamı
Bu suç, iki ya da daha fazla kişi arasında gerçekleşen ve üçüncü kişilerin bilgisi dışında kalan özel konuşmaların gizlice dinlenmesi ya da teknik cihazlarla kaydedilmesi şeklinde ortaya çıkar. Yüz yüze yapılan konuşmalar kadar, telefonla veya diğer elektronik iletişim araçlarıyla yapılan diyaloglar da bu kapsamda değerlendirilir.
Kişiler arasında özel bir ortamda yapılan konuşmanın gizlice kayıt altına alınması, hatta kayıt yapılmasa bile sadece dinlenmesi bile suç teşkil eder. Ayrıca, rızayla kayda alınmış olsa bile, bu kayıtların ilgili kişilerin izni olmadan başkalarına verilmesi, paylaşılması veya yayılması halinde yine aynı suç kapsamında cezai sorumluluk doğar.
Suçun Unsurları ve Oluşma Şartları
Suçun oluşabilmesi için şu unsurların bir arada bulunması gerekir:
-
Konuşmanın özel olması ve taraflar dışında başkasının dinlemesinin istenmemesi
-
Tarafların rızası olmadan dinlenmesi veya kayda alınması
-
Fiilin kasten, yani bilerek ve isteyerek işlenmesi
Konuşma, umuma açık bir ortamda yapılıyorsa veya herkesin duyabileceği bir şekilde gerçekleşmişse suç oluşmaz. Ancak bireylerin yalnız kalmaya çalıştığı veya özel olarak konuştuğu bir ortamda gerçekleşmişse bu durum mahremiyetin ihlali sayılır.
Suçun Cezası ve Ağırlaştırıcı Haller
Kişiler arasındaki konuşmaların izinsiz dinlenmesi veya kayda alınması halinde fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Eğer bu kayıtlar:
-
Yayılır, ifşa edilir veya paylaşılırsa,
-
İnternet, sosyal medya gibi platformlarda yayınlanırsa,
ceza 2 yıldan 5 yıla kadar artırılabilir. Ayrıca mağdurun şeref ve saygınlığı zedelenmişse, mağdurun uğradığı zarar daha da derinleştiğinden, ek olarak manevi tazminat davası açılması mümkündür.
Kamu görevlisi tarafından görev nedeniyle yapılan yasa dışı dinlemeler, görev kötüye kullanma suçunu da oluşturabilir. Bu durumda hem cezai hem de idari soruşturmalar başlatılabilir.
Şikâyet ve Dava Süreci
Bu suç, şikâyete tabi bir suçtur. Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır. Aksi halde dava açılması mümkün olmaz. Şikâyet dilekçesinde olayın tarihi, konuşmanın içeriği, kayıt varsa kayıtla ilgili bilgiler, tanıklar ve varsa diğer deliller açıkça belirtilmelidir.
Ceza davası asliye ceza mahkemesinde görülür. Delillerin değerlendirilmesinde konuşmanın gizliliği, ortamın mahremiyeti ve tarafların beyanları dikkate alınır. Mahkemeler bu tür suçlarda tanık beyanlarına, teknik kayıt analizlerine ve ortamın özelliklerine göre karar verir.
Hukuka Uygun Dinlemelerle Hukuka Aykırı Dinlemelerin Ayrımı
Her türlü dinleme suç oluşturmaz. Savcılık kararıyla veya mahkeme kararıyla yapılan teknik takip ve dinlemeler hukuka uygundur. Ancak bireylerin birbirine karşı yaptığı izinsiz ses kaydı alma ya da gizli dinleme işlemleri hukuka aykırıdır ve cezai yaptırıma tabidir.
Örneğin; eşler arası bir konuşmanın diğer eş tarafından gizlice kaydedilmesi ve bu kaydın boşanma davasında delil olarak sunulması da tartışmalıdır. Mahkemeler bu durumda “delilin hukuka uygun elde edilip edilmediğini” ayrı değerlendirir.
Uygulamada Sık Karşılaşılan Örnekler
-
İşyerinde patronun çalışanların konuşmalarını izinsiz dinlemesi
-
Sevgililer veya eşler arasında geçen konuşmaların bir tarafça kayda alınması
-
Telefonda yapılan görüşmelerin üçüncü kişilerce gizlice dinlenmesi
-
WhatsApp veya Zoom görüşmelerinin ekran kaydı alınarak paylaşılması
Bu gibi durumlar sıklıkla adliyeye yansımakta ve kişisel hak ihlali sayılmaktadır. Her olay kendi içinde değerlendirilir, konuşmanın niteliği ve delillerin elde ediliş yöntemi özellikle dikkate alınır.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu Sıkça Sorulan Sorular
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu nedir?
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, iki ya da daha fazla kişi arasında geçen özel konuşmaların tarafların rızası olmaksızın gizlice dinlenmesi veya kayda alınmasıdır. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesinde düzenlenmiştir ve özel hayatın gizliliğini korumayı amaçlar.
Hangi konuşmalar bu suç kapsamına girer?
Yüz yüze, telefonla ya da dijital platformlar üzerinden yapılan ve üçüncü kişilerin bilmemesi gereken özel nitelikteki tüm konuşmalar bu kapsamda yer alır. Konuşmanın umuma açık bir ortamda değil, özel bir alanda yapılması gerekir. Konuşmanın taraflarının gizlilik beklentisi taşıması bu suçun oluşmasında önemli bir unsurdur.
Bu suçun oluşması için hangi şartlar gereklidir?
-
Konuşma özel nitelikte olmalı
-
Tarafların rızası dışında dinlenmeli veya kayda alınmalı
-
Fiil kasten işlenmiş olmalı
Eğer taraflardan biri konuşmayı rızayla kaydetmişse, bu kayıt hukuka uygun sayılmaz ve suç teşkil edebilir. Ayrıca kaydın ifşa edilmesi de ayrı bir suçtur.
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun cezası nedir?
Bu suçu işleyen kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Eğer elde edilen ses veya görüntüler başkalarına verilirse, sosyal medyada paylaşılırsa ya da basın yoluyla ifşa edilirse, ceza daha da ağırlaştırılır. Bu durumda ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır ve mahkeme ek yaptırımlar da uygulayabilir.
Kayıt izinsiz alınmışsa, mahkemede delil olarak kullanılabilir mi?
Genellikle hayır. Hukuka aykırı şekilde elde edilen ses veya görüntü kayıtları, ceza yargılamasında delil olarak kullanılamaz. Ancak çok sınırlı bazı istisnalarda, örneğin kişinin kendisine yönelik ciddi bir tehdit varsa, mahkeme kayıtları değerlendirme yoluna gidebilir. Bu durumlar istisna teşkil eder ve her dosyada ayrı değerlendirilir.
Suçun mağduru nasıl şikâyetçi olabilir?
Mağdur, olayı ve failin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunmalıdır. Bu suç şikâyete tabi olduğu için şikâyet süresi geçerse soruşturma yapılamaz. Şikâyet dilekçesinde konuşmanın tarihi, ortamı ve varsa deliller yer almalıdır.
Dava hangi mahkemede açılır?
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu nedeniyle açılan davalar asliye ceza mahkemelerinde görülür. Mahkeme, olayın özelliklerini ve delilleri değerlendirerek karar verir. Davanın süresi olayın niteliğine ve delillerin toplanmasına bağlı olarak değişebilir.
Bu suça karşı manevi tazminat davası açılabilir mi?
Evet. Mağdur, kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle ayrıca manevi tazminat davası açabilir. Bu dava, ceza yargılamasından bağımsız olarak açılabilir ve özel hayatın gizliliğine yönelik ihlaller nedeniyle mağduriyetin giderilmesini hedefler.
İş yerinde yapılan ses kaydı bu suça girer mi?
Eğer işveren çalışanlarının özel konuşmalarını gizlice kayda alıyorsa ya da dinliyorsa, bu da suç sayılır. İş ilişkisi buna izin vermez. Ancak işverenin önceden duyuru yaparak genel alanlarda izleme yapması farklı değerlendirilir. Özel alanların kayıt altına alınması kesin olarak suçtur.