Ara Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu - Ulus

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kişinin iradesine aykırı şekilde bir yerde tutulması ya da bir yere gitmesinin engellenmesi durumunda oluşan ciddi bir ceza hukuku suçudur. Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenen bu suç, bireyin en temel haklarından biri olan kişi hürriyeti ve güvenliğini korumayı amaçlar. Failin eylemi, mağdurun hareket serbestisini kısıtladığında bu suç meydana gelir.

Suçun Unsurları ve Tanımı

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, yalnızca fiziki engellemeyle değil, tehdit veya hileyle bir kimsenin özgürlüğünün kısıtlanması durumlarında da oluşabilir. Bu suçun oluşabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte bulunması gerekir:

  1. Mağdurun, iradesine aykırı şekilde bir yerde tutulması ya da gitmek istediği yerden alıkonulması

  2. Fiilin kasten işlenmiş olması

  3. Hile, cebir veya tehdit gibi araçlarla özgürlüğün sınırlandırılması (zorunlu değil, ağırlık artırıcı unsur olarak kabul edilir)

Kişinin rızasıyla bir yerde bulunması halinde bu suçtan söz edilemez. Ancak bu rıza, açık ve özgür bir şekilde verilmiş olmalıdır. Baskı altında verilen rıza geçerli kabul edilmez.

Cezai Yaptırımlar ve Ağırlaştırıcı Sebepler

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak suçun niteliğine göre ceza artırılabilir. Şu durumlarda ceza ağırlaştırılır:

  • Suçun silahla işlenmesi

  • Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi

  • Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılarak işlenmesi

  • Mağdurun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olması

  • Çocuğa karşı işlenmiş olması

  • Suçun cinsel amaçla işlenmiş olması

Eğer kişi serbest bırakılmadan önce mağdurun ölmesine neden olursa, fail hakkında daha ağır cezai hükümler uygulanır.

Suçun Şikâyete Tabi Olup Olmadığı

Bu suç şikâyete tabi değildir, yani mağdurun şikâyeti olmasa bile savcılık re’sen soruşturma başlatabilir. Ancak taraflar arasında uzlaşma söz konusu olabilir. Uzlaştırma kapsamında çözülmesi mümkün olmayan durumlar hariç, taraflar kendi rızalarıyla anlaşma yoluna gidebilir.

Ceza davası açılması için öncelikle savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekir. Savcılık tarafından yapılan soruşturma sonunda yeterli delil görülürse kamu davası açılır.

Hangi Mahkemede Dava Açılır?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeniyle açılacak ceza davaları, asliye ceza mahkemelerinde görülür. Ancak suçun niteliğine göre (örneğin ölümle sonuçlanması gibi ağırlaştırıcı sebeplerin varlığı) görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi olabilir. Mahkemenin belirlenmesinde failin eyleminin ağırlığı ve suçun işlendiği yer dikkate alınır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçuna Karşı Hak Arama Yolları

Mağdur, hem ceza davası açılmasını sağlayabilir hem de bu olay nedeniyle manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Kişilik haklarının ağır şekilde ihlali söz konusu olduğundan, haksız fiil nedeniyle tazminat talep edilebilir.

Ceza yargılamasından bağımsız olarak manevi tazminat davası açılabilir. Ancak burada da davanın açılacağı yer mahkemesi ve süreler büyük önem taşır.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada, özellikle aile içi ilişkilerde veya sevgililer arasında yaşanan tartışmalarda bu suçun sınırları zaman zaman belirsizleşebiliyor. Örneğin, bir kişinin geçici olarak eve kilitlenmesi ya da dışarı çıkmasının engellenmesi, bu suçun unsurlarını oluşturabilir.

Ancak her tartışma ya da bağırış çağırış bu suçun oluştuğu anlamına gelmez. Önemli olan, mağdurun hareket serbestisinin ciddi şekilde ve iradesine aykırı biçimde kısıtlanmış olmasıdır. Mahkemeler, olayın somut şartlarını ve taraf beyanlarını birlikte değerlendirerek karar verir.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Sıkça Sorulan Sorular

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kişinin kendi iradesi dışında bir yerde tutulması veya hareket özgürlüğünün engellenmesidir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiştir ve kişinin anayasal özgürlüğüne müdahale teşkil eder.

Bu suçun oluşması için hangi şartlar gerekir?

Suçun oluşabilmesi için mağdurun iradesine aykırı şekilde bir yere kapatılması ya da gitmesinin engellenmesi gerekir. Eylemin kasten işlenmiş olması şarttır. Zorlama, tehdit veya hile kullanılarak işlenmişse ceza ağırlaştırılır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cezası nedir?

Suçun basit hali için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak suçun silahla, birden fazla kişiyle veya çocuğa karşı işlenmesi gibi durumlarda ceza artırılır. Ağır sonuçlar doğurmuşsa cezalar daha da yükselir.

Hangi durumlarda ceza artırılır?

  • Suçun silahla işlenmesi

  • Birden fazla kişiyle birlikte işlenmesi

  • Kamu görevlisinin nüfuzunu kullanarak işlemesi

  • Mağdurun çocuk ya da savunmasız biri olması

  • Cinsel amaçla işlenmesi

  • Mağdurun ölmesiyle sonuçlanması

Bu durumlarda ceza artırılarak verilir.

Bu suç şikâyete tabi midir?

Hayır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu şikâyete tabi değildir. Mağdur şikâyet etmese bile savcılık tarafından re’sen soruşturma başlatılır. Bu nedenle kamu davası açılması için şikâyet şartı aranmaz.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma davası hangi mahkemede görülür?

Suçun basit hali için davaya asliye ceza mahkemesi bakar. Eğer suç ağırlaştırıcı sebeplerle birlikte işlenmişse veya mağdur ölmüşse, ağır ceza mahkemesi görevli olur. Mahkemenin belirlenmesinde suçun ağırlığı esastır.

Suçun mağduru tazminat davası açabilir mi?

Evet. Mağdur, yaşadığı hak ihlali nedeniyle manevi tazminat davası açabilir. Ceza yargılamasından ayrı olarak bu davada kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle tazminat talep edilebilir.

Evde kilitlemek, dışarı çıkmasını engellemek bu suça girer mi?

Evet. Eşler arasında ya da aile içinde gerçekleşen bu tür eylemler de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturabilir. Önemli olan, kişinin özgürlüğünün iradesine aykırı şekilde engellenmiş olmasıdır.

Bu suçun zamanaşımı süresi nedir?

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu için cezanın üst sınırı 5 yıl olduğundan, genel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ağırlaştırılmış hallerde ceza daha yüksekse zamanaşımı süresi de uzar. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Suçun ispatı nasıl olur, hangi deliller kullanılır?

Tanık beyanları, kamera görüntüleri, telefon kayıtları, mesajlaşmalar ve mağdurun ifadesi gibi delillerle ispat sağlanabilir. Somut olayın özelliklerine göre teknik deliller de değerlendirilir.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya