Kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması, failin mağdura yönelik gerçekleştirdiği yaralama eyleminin doğrudan veya dolaylı şekilde mağdurun hayatını kaybetmesine neden olduğu özel bir suç durumudur. Türk Ceza Kanunu’nun 87. maddesinde düzenlenen bu durum, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu kapsamında değerlendirilir ve failin daha ağır bir şekilde cezalandırılmasını sağlar. Burada failin öldürme kastı bulunmasa bile, ölüm neticesinin eylemle bağlantılı olması ceza sorumluluğunu doğurur.
Kasten Yaralama ile Ölüm Arasındaki Hukuki Fark
Kasten yaralama ve kasten öldürme suçları ceza hukukunda farklı başlıklar altında düzenlenmiş olup kast unsuru bu ayrımı belirler. Kasten öldürme suçunda failin doğrudan öldürme amacı vardır. Oysa kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması halinde failin kastı yalnızca yaralamaya yöneliktir; ölüm sonucu ise failin öngörmediği veya istemediği bir neticedir.
Bu ayrım nedeniyle mahkemeler şu unsurları dikkatle inceler:
-
Failin kastı ölüm mü yoksa sadece yaralama mı?
-
Eylem ile ölüm arasında doğrudan nedensellik bağı var mı?
-
Failin bu sonucu öngörebilecek bir konumda olup olmadığı
Eğer fail, eylemi sonucu ölümün meydana gelebileceğini öngörebilecek durumda ise, kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması suçundan değil, kasten öldürme suçundan yargılanması gündeme gelebilir. Ancak ölüm öngörülebilir sınırların dışında gelişmişse fail daha düşük bir cezayla sorumlu tutulur.
Hangi Şartlarda Bu Suç Oluşur?
Kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması suçunun oluşması için bazı şartların birlikte bulunması gerekir. Bu şartlar, olayın somut özelliklerine göre değerlendirilir:
-
Yaralama Kastı: Failin mağdura zarar verme amacıyla kasten hareket etmesi gerekir. Eylemin taksirle ya da meşru müdafaa kapsamında yapılmış olması suçun oluşmasına engel olabilir.
-
Ölüm Neticesi: Mağdur, yaralama eylemi sonucu yaşamını yitirmiş olmalıdır. Ölüm ile eylem arasında doğrudan bir nedensellik bağı kurulmalıdır.
-
Failin Kastı Ölüm Yönünde Olmamalıdır: Eğer failin öldürme kastı sabit olursa, kasten öldürme suçu söz konusu olur. Bu nedenle mahkemeler, failin iradesini ve eylem öncesi-sonrası davranışlarını detaylıca inceler.
-
Adli Tıp Raporu: Ölüm nedeninin kesin olarak belirlenmesi ve failin eylemiyle ölüm arasında bağ olup olmadığının tespiti için adli tıp raporu zorunludur.
Bu koşulların bir araya gelmesiyle birlikte kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması suçu oluşur ve TCK m.87 kapsamında cezalandırılır.
Bu Suçun Cezası Nedir?
Türk Ceza Kanunu’na göre, kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması durumunda fail hakkında 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilir. Bu ceza, failin öldürme kastı olmadığı için kasten öldürme suçuna göre daha düşüktür; ancak taksirli yaralamadan da çok daha ağırdır.
Mahkeme, olayın özelliklerine göre cezada artırım veya indirim yapabilir. Örneğin:
-
Haksız tahrik veya mağdurun ilk saldıran taraf olması cezada indirim sebebi olabilir.
-
Suçun alenen veya kamu görevlisi tarafından işlenmesi gibi durumlarda ceza artırılabilir.
Ayrıca failin sabıkası, pişmanlık göstermesi veya mağdur yakınlarına destek sunması gibi durumlar da hâkimin takdirinde değerlendirilir.
Yargılama Süreci ve Görevli Mahkeme
Kasten yaralamanın ölümle sonuçlanması suçu ağır bir sonuç doğurduğu için yargılama ağır ceza mahkemesinde yapılır. Cumhuriyet savcılığı, ölüm olayını adli soruşturma kapsamına alır ve gerekli delillerin toplanmasının ardından kamu davası açar.
Yargılama sürecinde mahkeme:
-
Sanığın eylemiyle ölüm arasındaki bağın varlığını
-
Eylemin kapsam ve şiddetini
-
Adli tıp raporunu
-
Görgü tanıklarının ifadelerini
-
Kamera kayıtları gibi delilleri
dikkate alarak karar verir. Yargılama sonucunda sanık suçlu bulunursa yukarıda belirtilen ceza aralığında hüküm kurulur.
Uygulamada Karşılaşılan Tipik Sorunlar
Bu suç tipi yargılamalarında en sık karşılaşılan sorunlar arasında kastın sınırlarının belirlenmesi, ölüm ile eylem arasındaki bağın değerlendirilmesi ve eksik adli tıp incelemesi yer alır. Mahkemeler failin “ölüm istemediğini” beyan etmesini doğrudan yeterli görmez; somut delillerle bu durumu teyit etmeye çalışır.
Örneğin, mağdura bir defa mı yoksa çok sayıda mı darbe indirildiği, neresine vurulduğu, darbe şiddeti, mağdurun sağlık durumu gibi birçok etken değerlendirmeye alınır.
Adli tıp raporunun ceza sorumluluğuna etkisi, bu gibi davalarda belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle raporun eksiksiz ve bilimsel dayanaklı olması büyük önem taşır.
Kasten Yaralamanın Ölümle Sonuçlanması ile İlgili Tazminat Hakkı Var mıdır?
Evet. Bu suçun mağduru ölmüşse, mağdurun yakınları, sanığa karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemelerinde yürütülen bu tazminat süreçlerinde ölüm nedeniyle yaşanan kayıplar ve elem dikkate alınır.
Maddi tazminat, mağdurun gelir kaybı, cenaze giderleri gibi zararları kapsarken; manevi tazminat, yakınların yaşadığı acı ve psikolojik zararı karşılamayı amaçlar.