İftira suçu, bir kişinin işlemediği bir suçu işlemiş gibi yetkili makamlara bildirilmesi veya hakkında asılsız delil uydurulması suretiyle bireyin hukuki ve sosyal konumunun haksız yere zarar görmesine yol açan ağır bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde düzenlenmiş olan iftira suçu, bireyin lekelenmeme hakkını ve adil yargılanma ilkesini koruma amacı taşır.
İftira Suçunun Tanımı ve Unsurları
İftira suçu, hukuken geçerli üç ana unsurun bir araya gelmesiyle oluşur:
-
Bir kişiye yönelik olarak gerçek dışı bir suç isnadında bulunulması
-
Bu isnadın resmî makamlar olan savcılık, kolluk kuvveti veya yargı mercilerine yapılması
-
Mağdurun gerçekten suçsuz olduğunun bilinerek hareket edilmesi
Failin isnad ettiği fiilin hukuka aykırı ve cezayı gerektirir bir eylem olması gerekir. Örneğin bir kişiye hırsızlık yaptığı yönünde polis merkezine ihbarda bulunulması, eğer bu iddia gerçeği yansıtmıyorsa ve fail bunu bilerek yaptıysa, iftira suçu oluşur.
“İftira suçu, mağdurun hukuki sürece muhatap olmasına neden olacak şekilde yalan beyanda bulunmayı kapsar” cümlesi, bu suçun sınırlarını çizer.
İftira Suçunun Cezası ve Nitelikli Halleri
İftira suçunun temel cezası, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak mağdur bu iftira nedeniyle haksız yere soruşturma geçirmiş, tutuklanmış veya ceza almışsa ceza katlanarak artar:
-
Mağdur hakkında soruşturma başlatılmışsa: 2 yıldan 5 yıla kadar
-
Mağdur hakkında kovuşturma yapılmışsa: 3 yıldan 7 yıla kadar
-
Mağdur mahkûm olmuş ve ceza infaz edilmişse: 4 yıldan 10 yıla kadar
Ayrıca iftira, sahte delil uydurarak işlenmişse, fail ayrıca belge düzenleme suçundan da cezalandırılır.
“Mağdur hakkında haksız ceza infazı gerçekleşirse ceza 10 yıla kadar çıkar” cümlesi, suçun mağdur üzerindeki etkisinin ceza miktarını nasıl artırdığını gösterir.
İftira Suçu ile Karıştırılan Benzer Durumlar
İftira suçu bazı durumlarda hakaret, şikayet hakkının kötüye kullanılması veya yalan tanıklık ile karıştırılabilir. Ancak bu suçlardan ayırt edilmesi gereken noktalar vardır:
-
Hakaret, kişilik değerlerine saldırıdır; iftirada olmayan bir suç isnat edilir.
-
Yalan tanıklık, mahkeme huzurunda yapılan yalan beyanlarla ilgilidir.
-
Şikayet hakkının kötüye kullanılması, genelde hukuk davası konularında geçerlidir.
“İftira suçu, yalan tanıklıktan farklı olarak doğrudan suç isnadı ile ilgilidir” ifadesi bu ayrımı netleştirir.
İftira Suçunun Şikayet ve Soruşturma Süreci
İftira suçu şikayete tabi değildir. Yetkili makamların bu suçu öğrendiği anda doğrudan soruşturma başlatma yetkisi vardır. Mağdurun şikayeti bulunmasa bile Cumhuriyet savcılığı resen soruşturma yapabilir. Suçun işlendiği savcılığa başvuru yapılarak suç duyurusunda bulunmak mümkündür.
Delil olarak sunulabilecek başlıca materyaller:
-
Sahte ihbar dilekçeleri
-
Görüntü/ses kayıtları
-
WhatsApp mesajları veya sosyal medya yazışmaları
-
Tanık beyanları
İftira Suçunda Hangi Mahkeme Görevlidir?
İftira suçu nedeniyle açılacak ceza davaları Asliye Ceza Mahkemesi‘nde görülür. Ancak suçun niteliğine ve ceza miktarına göre, örneğin sahte delil düzenleme gibi başka suçlarla birleşmişse, Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olabilir. Mahkemenin belirlenmesinde suçun hukuki vasfı önem taşır.
“İftira suçu tek başına işlenmişse Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir” ifadesi bu ayrımı ortaya koyar.
İftira Suçunda HAGB ve Uzlaştırma Uygulaması
İftira suçu uzlaşma kapsamında değildir. Mağdurun fail ile anlaşması, davanın düşmesine neden olmaz. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ise sanığın sabıka durumuna, mağdura verilen zararın ağırlığına ve failin tutumuna göre mahkeme tarafından değerlendirilebilir.
İftira Suçunun Zamanaşımı ve İspat Yükü
İftira suçu bakımından dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içerisinde dava açılmazsa suç düşer. Ayrıca mağdur, isnadın asılsız olduğunu ispatlamak zorunda değildir; asıl ispat yükü, suçu isnat eden kişiye aittir.
“İftira suçunda ispat yükü iddiada bulunan kişiye aittir” ifadesi, suçun temel yargılama mantığını ortaya koyar.