Ara Hatalı Tescilin Düzeltilmesi Davası - Ulus

Hatalı Tescilin Düzeltilmesi Davası

Hatalı Tescilin Düzeltilmesi Davası

Hatalı tescilin düzeltilmesi davası, tapu siciline yanlışlıkla yapılan bir kaydın, gerçek hukuki duruma uygun şekilde düzeltilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava, tapu kaydında ortaya çıkan maddi veya hukuki hataların ortadan kaldırılması için en etkili hukuki yoldur ve mülkiyet hakkının korunmasında kritik rol oynar.

Hatalı tescilin düzeltilmesi davası nedir?

Hatalı tescilin düzeltilmesi davası, tapu siciline yanlışlıkla, eksik bilgiyle ya da yanlış belgeye dayanarak yapılan tescilin iptal edilmesi veya gerçek hak sahibine uygun şekilde düzeltilmesini sağlamaya yönelik bir hukuk davasıdır. Bu dava, Türk Medeni Kanunu’nun 1024 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilir.

Tapu sicili, taşınmazların hukuki durumunu yansıttığı için burada meydana gelecek bir hata, gerçek malik olmayan kişilerin hak iddia etmesine yol açabilir. Bu nedenle hatalı tescil, yalnızca teknik bir sorun değil, aynı zamanda ciddi bir hak kaybı riskidir.

Tapu sicilinin düzeltilmesine ilişkin diğer davalar hakkında bilgi almak isterseniz ilgili haklar başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Hatalı tescil hangi durumlarda ortaya çıkar?

Tapu sicilindeki hatalar farklı nedenlerden kaynaklanabilir. En sık karşılaşılan hatalı tescil durumları şunlardır:

  • Vekâletnamenin kapsamı dışında işlem yapılması

  • Sahte ya da geçersiz belgeye dayanılarak işlem yapılması

  • İsim veya parsel numarası gibi teknik bilgilerde maddi hata yapılması

  • Mirasçılık sıfatı olmayan kişilere yapılan tesciller

  • İrade fesadı, hile, tehdit veya aldatma ile işlem gerçekleştirilmesi

Bu durumlarda yapılan tescil işlemi, görünüşte geçerli olsa da hukuken geçersiz sayılır. Dava ile bu kaydın düzeltilmesi mümkündür.

Hatalı tescilin düzeltilmesi davası nasıl açılır?

Bu dava, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Davacı, hatalı tescilden zarar gören gerçek hak sahibi; davalı ise tapuda adına yanlış tescil yapılan kişidir. Dava dilekçesinde şu hususlara yer verilmelidir:

  • Hatanın ne şekilde oluştuğu

  • Davacının bu taşınmaz üzerinde hangi hakka sahip olduğu

  • Düzeltme talebinin açık ve belirli ifadesi

  • Delil niteliğindeki belgelerin listesi

Mahkeme, tapu kayıtlarını inceleyip gerekirse bilirkişi atayarak, işlemin hatalı olup olmadığını değerlendirir.

Hatalı tescilin düzeltilmesine yönelik dava açma süreciyle ilgili bilgi almak için başvuru süreçleriyle ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.

Hatalı tescilin düzeltilmesi davasında hangi belgeler gerekir?

Davanın başarılı olabilmesi için iddialar mutlaka somut delillerle desteklenmelidir. Mahkemeye sunulabilecek başlıca belgeler:

  • Tapu kayıt örnekleri

  • Vekâletname ve işlem belgeleri

  • Noter evrakları

  • Mirasçılık belgeleri

  • Nüfus kayıtları

  • Bilirkişi raporları

  • Tanık beyanları

Özellikle sahtecilik ya da irade fesadı gibi iddialarda, belgelerin yanında tanık anlatımları da büyük önem taşır.

Hatalı tescilin düzeltilmesi davası ne kadar sürer?

Bu tür davalar ortalama olarak 1 ila 2 yıl arasında sonuçlanır. Süre; olayın karmaşıklığına, bilirkişi incelemesine, tanık dinletilmesine ve taraf sayısına göre uzayabilir. Basit maddi hatalar içeren tesciller daha kısa sürede düzeltilebilirken, hukuki geçersizlik içeren karmaşık davalar daha uzun sürebilir.

Davayı hızlı sonuçlandırmak için eksiksiz belge sunulması ve açık bir dava dilekçesiyle mahkemeye başvurulması önemlidir.

Hatalı tescil ile yolsuz tescil arasında ne fark vardır?

Her iki tescil türü de tapu kaydının gerçeği yansıtmadığı durumları kapsar. Ancak önemli bir ayrım vardır:

  • Hatalı tescil, çoğu zaman maddi bir yanlışa dayanır (örneğin isim benzerliği, yazım hatası).

  • Yolsuz tescil ise hukuki dayanağı olmayan bir tescildir (örneğin sahte vekâletname ile satış).

Her iki durum da tapu sicilinin düzeltilmesi davası veya tapu iptal ve tescil davası açılarak giderilebilir.

Yolsuz tescilin düzeltilmesine ilişkin dava türlerini öğrenmek için benzer konular başlıklı içeriğimize göz atabilirsiniz.

İyi niyetli üçüncü kişilere karşı bu dava açılabilir mi?

Türk Medeni Kanunu’na göre tapuya güven ilkesinden yararlanan iyi niyetli üçüncü kişilerin kazanımları korunur. Bu nedenle, hatalı tescil işleminden sonra tapuyu iyi niyetle devralan kişilere karşı dava açılması her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda dava, işlemi yapan asıl kişiye karşı yöneltilmelidir.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya