Dava zamanaşımı, bir hakkın mahkemeye taşınarak ileri sürülebilmesi için kanunen öngörülen sürenin dolmasıyla birlikte, artık o hakkın yargı yoluyla talep edilemez hale gelmesidir. Bu süre dolduğunda, borç veya hak ortadan kalkmaz ancak karşı taraf, zamanaşımı itirazı ileri sürerek açılan davanın reddini sağlayabilir.
Zamanaşımının Hukuki Niteliği
Zamanaşımı, hem borçlar hukukunda hem ceza hukukunda hem de kamu hukuku alanında önemli sonuçlar doğurur. Zamanaşımının amacı, taraflar arasında doğmuş olan hukuki ilişkinin belirli bir süre içinde sonuçlandırılmasını sağlamaktır. Sürenin dolması, davanın esasına girilmeden reddedilmesine neden olabilir.
Zamanaşımı süresi, hakkın kullanılabilir hale geldiği yani dava açma hakkının doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu süre, hak düşürücü süreyle karıştırılmamalıdır. Hak düşürücü sürede süre dolduğunda hak kendiliğinden sona ererken, zamanaşımında borç devam eder ancak dava açılamaz hale gelir.
Hak düşürücü süre ile zamanaşımı arasındaki fark, taraflarca ileri sürülüp sürülemeyeceği bakımından da önemlidir. Zamanaşımı savunması sadece karşı tarafın talebiyle dikkate alınırken, hak düşürücü süreyi mahkeme re’sen dikkate alır.
Dava Zamanaşımı Süreleri Nelerdir?
Dava zamanaşımı süreleri, hukuki ilişkinin türüne göre değişiklik gösterir. Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve diğer özel kanunlarda farklı zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir:
-
Borçlar Hukuku açısından genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Ancak bazı özel alacaklar (kira alacağı, vekalet ücreti, işçilik alacakları gibi) için 5 yıl gibi daha kısa süreler öngörülmüştür.
-
Ticari alacaklarda, tarafların tacir olup olmamasına bağlı olarak Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
-
Ceza Hukuku bakımından dava zamanaşımı süresi, işlenen suçun niteliğine ve cezasına göre 8 yıl ile 20 yıl arasında değişebilir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı 20 yıldır.
-
İdare Hukuku ve disiplin işlemleriyle ilgili davalarda da zamanaşımı veya dava açma süreleri, genellikle idari işlemin tebliğinden itibaren 60 gün olarak belirlenmiştir.
Dava açma süresi, her zaman kanuni düzenlemelere göre belirlenmeli ve bu sürelerin aşılması durumunda, davanın esasına girilmeksizin usulden reddedileceği unutulmamalıdır.
Zamanaşımı Süresini Durduran ve Kesen Haller
Zamanaşımı süresi bazı durumlarda durabilir veya kesilebilir. Bu haller, hak sahibinin süreyi etkin şekilde kullanmasını engelleyen istisnai durumlardır:
Zamanaşımını durduran haller:
-
Mücbir sebep (deprem, savaş, salgın gibi)
-
Alacaklının fiil ehliyeti olmaması
-
Borçlunun malvarlığına el konulmuş olması
Bu hallerin ortadan kalkmasıyla birlikte süre kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Zamanaşımını kesen haller:
-
Dava açılması
-
İcra takibine başlanması
-
Borçlunun borcu ikrar etmesi (yazılı beyan, kısmi ödeme gibi)
Zamanaşımını kesen durum gerçekleştiğinde süre sıfırlanır ve yeniden işlemeye başlar. Örneğin, 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmak üzereyken icra takibi başlatılırsa, yeni bir 5 yıllık süre başlar.
Zamanaşımına Uğramış Hakkın Talep Edilmesi
Zamanaşımı süresi dolmuş bir alacak, taraflar arasında varlığını korumaya devam eder. Ancak karşı taraf zamanaşımı itirazında bulunursa, mahkeme bu savunmayı dikkate alır ve davayı reddeder. Yani zamanaşımı, bir def’i (itiraz) hakkıdır.
Borçlu, zamanaşımına uğramış bir borcu isteyerek öderse, sonradan geri isteme hakkına sahip değildir. Bu tür ödemeler ivazsız (karşılıksız) edim niteliğinde sayılır.
Zamanaşımına uğrayan alacakla ilgili icra takibi yapılması da mümkündür ancak borçlu süresi içinde itiraz ederse takip durur ve alacaklı, itirazın iptali için dava açmak zorunda kalır.
Zamanaşımı ile İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
-
Sürelerin başlangıç tarihi, her dava türü için farklılık gösterebilir. Bu nedenle, hakkın doğduğu olay ve tarih dikkatle belirlenmelidir.
-
Zamanaşımı savunması yapılmamışsa, mahkeme bu durumu re’sen dikkate almaz.
-
Zamanaşımı, dava şartı değildir ancak davayı düşüren çok güçlü bir savunma aracıdır.
-
Zamanaşımı süresini kesen işlemler, belgelerle ispatlanmalıdır.
Zamanaşımı, hukuk sisteminde güvenliğin ve istikrarın sağlanması açısından büyük öneme sahiptir. Hak sahiplerinin, süresi içerisinde haklarını aramaları hem hukuki güvenlik açısından hem de maddi hak kaybına uğramamaları açısından elzemdir.
Zamanaşımı Nedir?
Zamanaşımı, bir hakkın belirli bir süre içerisinde ileri sürülmemesi durumunda, bu hakkın mahkeme önünde korunamamasına yol açan hukuki bir süreçtir. Sürenin dolmasıyla birlikte, karşı tarafın itirazı halinde dava açılması mümkün olmaz.
Bu kural, yargı sisteminin istikrarını sağlamak ve tarafların belirsizliğe uzun süre maruz kalmasını engellemek amacıyla uygulanır. Ancak bu durum hakkın tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez.
Dava Açma Süreleri Nelerdir?
Zamanaşımı süreleri, dava konusu ve hukuki ilişkinin türüne göre farklılık gösterir. Her davada uygulanacak süre, ilgili yasa maddeleriyle belirlenmiştir.
-
Genel zamanaşımı süresi 10 yıldır.
-
Kira ve vekalet ücreti gibi ilişkilerde bu süre 5 yıldır.
-
Bazı ticari işlemlerde 2 yıl gibi daha kısa süreler geçerlidir.
-
Ceza davalarında sürenin uzunluğu, suçun ağırlığına göre değişir ve 8 ila 20 yıl arasında olabilir.
Özellikle alacak talepleriyle ilgili davalar gibi özel konular için farklı sürelerin geçerli olduğu unutulmamalıdır.
Alacak davaları hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Ceza Hukukunda Süreler
Ceza hukukunda dava açma süresi, suçun niteliğine ve öngörülen cezaya bağlıdır. Ağır suçlar için süre uzarken, hafif suçlarda daha kısa sürede işlem yapılması gerekir.
İdare Hukukunda Süreler
İdari işlemlere karşı iptal davası açmak isteyen kişiler için genellikle 60 günlük bir süre söz konusudur. Bu süre işlem tebliğinden itibaren işlemeye başlar.
Zamanaşımı Sürecini Durduran ve Kesen Durumlar
Bazen yasal süreler kesilir veya durur. Bu gibi durumlar, hak kaybını önlemek amacıyla yasalarla güvence altına alınmıştır.
Süreci Durduran Haller
-
Olağanüstü durumlar (salgın, doğal afet vb.)
-
Ehliyet yoksunluğu
-
Tarafın iradesi dışında gelişen engeller
Bu durumlar ortadan kalktıktan sonra süre kaldığı yerden devam eder.
Süreci Kesen Haller
-
Dava açılması
-
İcra işlemi başlatılması
-
Borcun açıkça kabul edilmesi
Bu gibi durumlarda önceki süre tamamen silinir ve baştan başlar.
İcra takibi başlatma süreci hakkında bilgi almak için bu yazımızı inceleyebilirsiniz.
Zamanaşımı Defi Nasıl Yapılır?
Zamanaşımı, mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmaz. Bu nedenle, savunma yapan tarafın açık şekilde bu durumu ileri sürmesi gerekir. Bu savunmaya hukukta “defi” denir.
İcra takibine maruz kalan borçlu da aynı şekilde süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunarak takip işleminin durdurulmasını sağlayabilir.
İcra takibine itiraz süresi hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Sürelerin Takibinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Sürenin hangi tarihten başlayacağı dikkatle belirlenmelidir.
-
Hukuki işlemler zamanında yapılmalı, belgeler doğru şekilde saklanmalıdır.
-
Hak kaybı yaşanmaması için uzman desteği alınması faydalıdır.
-
Özellikle ticari ve cezai işlemlerde sürenin kesilme ihtimalleri ayrıca değerlendirilmelidir.
Zamanaşımı kuralları, yargılama sürecinin öngörülebilir olmasını sağlar. Bu nedenle, dava açma planı olan kişilerin sürelere dikkat etmesi, haklarını güvence altına almaları açısından son derece önemlidir.