Çocuğun kaçırılması ve alıkonmasına karşı dava, velayet hakkına sahip olmayan bir kişi tarafından çocuğun hukuka aykırı şekilde alıkonulması veya kaçırılması hâlinde, çocuğun yeniden velayet sahibine teslim edilmesi amacıyla açılan bir hukuk davasıdır. Bu dava, çocuğun güvenliğini, aile düzenini ve üstün yararını korumaya yönelik önemli bir hukuki yoldur.
Çocuğun kaçırılması ve alıkonması nedir?
Çocuğun kaçırılması, velayet hakkı olmayan bir kişinin çocuğu bulunduğu yerden rızası dışında alıp götürmesi anlamına gelir. Alıkonma ise, velayet hakkına sahip kişinin bilgisi veya onayı dışında çocuğun belirli bir yerde tutulmasıdır. Bu fiiller sadece üçüncü kişiler tarafından değil, bazen çocuğun anne veya babası tarafından da gerçekleştirilebilmektedir. Velayet hakkı bulunmayan bir ebeveynin çocuğu izinsiz alıkoyması da hukuken çocuk kaçırma kapsamına girebilir.
Çocuğun kaçırılması durumunda hangi dava açılır?
Çocuğun kaçırılması veya alıkonması durumunda, velayet hakkı kendisinde olan kişi tarafından aile mahkemesinde çocuğun teslimi davası açılır. Ayrıca, bu durumun cezai boyutu da olduğundan, ilgili kişi hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonması suçu kapsamında ceza soruşturması başlatılması için savcılığa şikâyette de bulunulabilir. Hukuki ve cezai yollar birlikte işletilebilir.
Bu dava hangi mahkemede açılır?
Çocuğun teslimi için açılacak dava, çocuğun fiilen bulunduğu yerin aile mahkemesinde açılır. Mahkeme, çocuğun kimde bulunduğunu ve hukuki gerekçeleri değerlendirerek, varsa geçici velayet kararı doğrultusunda çocuğun ilgili tarafa teslimine karar verir.
Dava açılmadan önce başvurulacak yollar var mıdır?
Evet. Dava açılmadan önce icra müdürlüğü aracılığıyla ilamlı icra takibi başlatılarak çocuğun teslimi sağlanabilir. Bunun için daha önceden verilmiş bir mahkeme kararı (velayet kararı veya kişisel ilişki düzenlemesi) bulunmalıdır. Eğer böyle bir karar yoksa, doğrudan dava açılması gerekir.
Acil durumlarda aile mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı istenerek çocuğun geçici olarak velayet sahibine verilmesi sağlanabilir.
Çocuğun yurt dışına kaçırılması hâlinde ne yapılır?
Çocuğun yurt dışına kaçırılması hâlinde, Lahey Sözleşmesi’ne taraf ülkelerle iş birliği kapsamında iade talebinde bulunulabilir. Bu süreçte, Adalet Bakanlığı aracılığıyla ilgili ülkenin adli makamlarına başvurulur. Aynı zamanda, ulusal mahkemelerde hem velayet davası hem de ceza davası süreci işletilir.
Bu durumda hem çocuğun geri alınması davası açılır hem de kaçıran kişi hakkında cezai işlem başlatılır. Türkiye’de bu tür olaylar, Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesi kapsamında suç teşkil eder.
Çocuğun kaçırılması bir suç mudur?
Evet. Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesine göre, velayet hakkı kendisinde olmayan bir kişinin çocuğu kaçırması veya alıkoyması suçtur. Suçun faili, cezai yaptırımla karşı karşıya kalabilir. Özellikle bu fiil, cebir, tehdit veya hileyle gerçekleştirilmişse daha ağır cezalar uygulanır.
Mahkeme, olayın niteliğine göre hem çocuğun teslimine hem de failin cezalandırılmasına karar verebilir. Ancak ceza yargılaması ile çocuğun teslimi davası ayrı süreçlerdir.
Çocuğun rızası bu davada etkili olur mu?
Çocuğun yaşı ve olgunluk düzeyi uygunsa, mahkeme çocuğun da görüşünü alır. Ancak bu görüş, çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıysa mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir. Özellikle küçük yaşlardaki çocukların ifadeleri, uzman gözetiminde değerlendirilir. Gerekirse sosyal inceleme raporu alınarak çocuğun psikolojik ve sosyal durumu detaylı biçimde incelenir.
Çocuğun yeniden teslim edilmemesi hâlinde ne olur?
Mahkeme kararına rağmen çocuğun teslim edilmemesi hâlinde, velayet sahibi ebeveyn ilamlı icra yoluna başvurarak çocuğun teslimini zorla gerçekleştirebilir. Bu süreçte icra memurları ve gerektiğinde kolluk kuvvetleri devreye girer. Karara uymayan kişi hakkında zorlama hapsi talep edilebilir.
Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonmasına Karşı Dava Sıkça Sorulan Sorular
Çocuğun kaçırılması ve alıkonmasına karşı dava nedir?
Çocuğun kaçırılması ve alıkonmasına karşı dava, velayet hakkı bulunmayan kişi tarafından çocuğun rızaya aykırı olarak alıkonulması veya kaçırılması hâlinde, çocuğun tekrar velayet hakkı sahibine teslim edilmesini sağlamak amacıyla açılan bir hukuk davasıdır. Bu dava aynı zamanda çocuğun duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimini koruma işlevi taşır.
Bu dava nasıl açılır?
Çocuğun kaçırılması ve alıkonmasına karşı dava, çocuğun fiilen bulunduğu yer aile mahkemesinde açılır. Davacı, velayet hakkının kendisinde olduğunu ve karşı tarafın çocuğu izinsiz olarak alıkoyduğunu veya kaçırdığını belgeleyerek çocuğun iadesini talep eder. Dava dilekçesinde olayın tüm detayları, varsa mevcut mahkeme kararları ve tanık beyanları açıkça belirtilmelidir.
Dava açmadan önce hangi hukuki yollar kullanılabilir?
Eğer ortada daha önce verilmiş bir velayet veya kişisel ilişki kararı varsa, davaya gerek kalmadan doğrudan ilamlı icra takibi başlatılarak çocuğun teslimi sağlanabilir. Ancak ortada bir mahkeme kararı yoksa, teslim için doğrudan dava açılması zorunludur. Acil durumlarda aile mahkemesinden ihtiyati tedbir kararı da istenebilir.
Çocuğun yurt dışına kaçırılması durumunda ne yapılır?
Çocuk yurt dışına kaçırıldıysa ve ilgili ülke Lahey Sözleşmesi’ne taraf ise, Adalet Bakanlığı aracılığıyla o ülkeden çocuğun iadesi talep edilebilir. Ayrıca Türkiye’de hem velayetin iadesi davası açılır hem de kaçıran kişi hakkında ceza soruşturması başlatılır. Yurt dışı süreçlerde uluslararası hukuk ve karşılıklı adli yardımlaşma ilkeleri devreye girer.
Çocuğun kaçırılması bir suç mudur?
Evet. Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesine göre, velayet hakkı bulunmayan kişi tarafından çocuğun kaçırılması veya alıkonması suç teşkil eder. Bu fiil hapis cezası ile cezalandırılır. Fail anne veya baba olsa bile, eylemin hukuka aykırı olması durumunda cezai sorumluluk doğar.
Çocuğun teslimi mahkeme kararıyla nasıl sağlanır?
Mahkeme, velayet hakkı sahibinin talebini yerinde bulursa çocuğun derhal teslimine karar verir. Bu karar, ilamlı icra yoluyla icra edilebilir. Teslim işlemi gerektiğinde polis zoruyla yapılır ve çocuğun psikolojik zarar görmemesi için sosyal hizmet uzmanı eşliğinde gerçekleştirilir.
Çocuğun görüşü davada dikkate alınır mı?
Mahkeme, çocuğun yaşına ve olgunluk düzeyine göre onun da görüşünü alabilir. Ancak çocuğun beyanı, yönlendirme veya baskı altında verildiyse dikkate alınmaz. Bu durumda mahkeme sosyal inceleme raporu talep ederek çocuğun gerçek durumu hakkında uzman görüşüne başvurur.
Dava ne kadar sürede sonuçlanır?
Çocuğun kaçırılması ve alıkonmasına karşı dava, niteliği gereği hızlı yürütülmesi gereken bir davadır. Mahkemeler çocuğun mağduriyetinin artmaması için kısa sürede karar verir. Ortalama 1 ila 3 ay arasında sonuçlanabilir. Ancak yurt dışı boyutu olan davalarda süreler uzayabilir.