Ara CMK 91 Gözaltı Süresi Nedir? Bireysel ve Toplu Suçlarda Kaç Gün? - Ulus

CMK 91 Gözaltı Süresi Nedir? Bireysel ve Toplu Suçlarda Kaç Gün?

CMK 91 Gözaltı Süresi Nedir? Bireysel ve Toplu Suçlarda Kaç Gün?

CMK 91 gözaltı süresi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesinde düzenlenmiş olup kişinin özgürlüğünü sınırlayan en önemli tedbirlerden biridir. Bu düzenleme, bireysel ve toplu suçlarda uygulanabilecek azami gözaltı sürelerini, uzatma şartlarını ve sürenin nasıl hesaplanacağını belirler. Yasa, gözaltı uygulamasının hem özgürlük hakkına hem de kamu güvenliğine uygun şekilde yürütülmesini amaçlar.

Gözaltı kararı, yetkili mercilerce hukuka uygun olarak verilmelidir. Aksi halde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiş sayılır. Gözaltı süresine itiraz hakkı ve sürenin hukuka aykırı uzatılması durumunda başvuru yolları CMK’da güvence altına alınmıştır.

Bu düzenleme yalnızca adli soruşturmalarda uygulanır. İdari gözaltılar veya farklı özel kanunlardaki düzenlemeler CMK 91 kapsamı dışındadır.

Bireysel Suçlarda CMK 91 Gözaltı Süresi

Bireysel suçlarda gözaltı süresi, kanuna göre en fazla 24 saat olarak belirlenmiştir. Ancak yakalama yerinden savcılık veya mahkemeye götürülmesi için geçen yol süresi bu süreye eklenebilir. Bu ek süre, kanunda en fazla 12 saat olarak sınırlandırılmıştır. Böylece bireysel suçlarda gözaltı süresi toplamda 36 saati geçemez.

Süre, kişinin fiilen gözaltına alındığı andan itibaren başlar. Bu andan itibaren kişinin hakları derhal kendisine bildirilir, avukata erişim sağlanır ve yakınlarına haber verilir. Kişinin gözaltı sırasında sahip olduğu haklar CMK’nın yanı sıra Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle de korunur.

Bireysel suçlarda uzatma imkânı yoktur. 36 saatin sonunda kişi hâkim karşısına çıkarılmalı veya serbest bırakılmalıdır.

Toplu Suçlarda CMK 91 Gözaltı Süresi

Toplu suç, en az üç kişi tarafından birlikte işlenen ve aralarında fiili irtibat bulunan suç olarak tanımlanır. CMK 91/3’e göre, toplu suçlarda gözaltı süresi ilk olarak 24 saat olarak belirlenir ancak savcı kararıyla her defasında birer gün olmak üzere en fazla üç kez uzatılabilir. Bu durumda gözaltı süresi toplamda 4 günü bulabilir.

Her uzatma kararı gerekçeli olmalı ve şüpheliye tebliğ edilmelidir. Savcı, uzatma kararını verirken delillerin toplanma durumu, soruşturmanın kapsamı ve kaçma ihtimali gibi unsurları dikkate alır. Toplu suçlarda gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin kararlar hukuki denetime tabidir ve sanık veya müdafii bu karara itiraz edebilir.

Uzatma süresi, yalnızca toplu suç kapsamında ve istisnai olarak uygulanır. Bu nedenle her dosyada otomatik olarak uygulanması söz konusu değildir.

CMK 91 Gözaltı Süresi Kaç Saat? Bireysel ve Toplu Suçlarda Uygulama Süreci Tablosu

CMK 91 gözaltı süresi, bireysel suçlarda en fazla 36 saat, toplu suçlarda ise savcı onayıyla 4 güne kadar uygulanabilir. Aşağıda süreç adım adım yer almaktadır:

Aşama Bireysel Suçlarda Süre Toplu Suçlarda Süre Açıklama
1.Yakalama 24 saat + 12 saat yol süresi 24 saat başlangıç Süre, yakalama anından başlar.
2. Uzatma Yok Savcı onayıyla 1’er gün, en fazla 3 kez Her uzatma gerekçeli olmalı ve yazılı bildirilmelidir.
3. Azami Süre 36 saat 4 gün Süreler aşılamaz; aksi hukuka aykırıdır.
4. Hakim Önüne Çıkarma Süre dolmadan Süre dolmadan Kişi sulh ceza hâkimine sevk edilir.
5. İtiraz Sulh ceza hâkimliğine başvuru Sulh ceza hâkimliğine başvuru Karar en geç 24 saatte değerlendirilir.
6. Hukuka Aykırılık Tazminat hakkı Tazminat hakkı CMK 141’e göre maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.

Gözaltı Süresinin Hesaplanması ve Yol Süresi

Gözaltı süresinin hesaplanmasında, kişinin fiilen özgürlüğünün kısıtlandığı an esas alınır. Bu an, kolluk kuvvetlerince fiilen yakalanma veya teslim olma anı olabilir. Yol süresi, yakalama yerinden savcılığa veya mahkemeye sevk edilene kadar geçen süreyi ifade eder ve en fazla 12 saat eklenebilir.

Yol süresinin eklenmesi için objektif zorunluluklar bulunmalı ve bu durum belgelenmelidir. Gereksiz gecikmeler hukuka aykırılık doğurur. Yol süresinin yanlış veya hukuka aykırı eklenmesi halinde gözaltı hukuka aykırı sayılır ve tazminat hakkı doğar.

Bu hesaplama, hem bireysel hem toplu suçlarda süre sınırlarının net şekilde belirlenmesini sağlar.

Gözaltı Süresine İtiraz Hakkı

CMK 91/5’e göre, gözaltı süresine veya uzatma kararına itiraz etme hakkı vardır. Bu itiraz sulh ceza hâkimliğine yapılır ve en geç 24 saat içinde karara bağlanır. İtiraz, sanığın kendisi, müdafii veya kanuni temsilcisi tarafından yapılabilir.

İtiraz üzerine hâkim, gözaltının devamına veya serbest bırakılmasına karar verebilir. Bu süreç, kişi özgürlüğünün hukuka aykırı şekilde sınırlandırılmasını önleyen en önemli mekanizmalardan biridir. Gözaltı süresine yapılan itirazların önemi, adil yargılanma hakkının korunması açısından büyüktür.

İtiraz hakkı, yalnızca gözaltı kararına değil, uzatma kararına karşı da kullanılabilir.

Hukuka Aykırı Gözaltı ve Tazminat Hakkı

Eğer gözaltı süresi kanunda belirtilen sınırları aşarsa veya hukuka aykırı şekilde uygulanırsa, CMK 141. madde uyarınca tazminat talep edilebilir. Bu talep, kişinin uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesini sağlar.

Tazminat talebinde bulunmak için, gözaltının hukuka aykırılığını gösteren belgeler, sağlık raporları ve tutanaklar delil olarak kullanılabilir. Haksız gözaltı nedeniyle tazminat davası açma süreci, mağdurun haklarını korumak açısından kritik bir adımdır.

Bu hak, gözaltının keyfi uygulanmasını önleyen en önemli hukuki güvencelerden biridir.

CMK 91 Gözaltı Süresi Sıkça Sorulan Sorular
CMK 91 Gözaltı Süresi Sıkça Sorulan Sorular

CMK 91 Gözaltı Süresi Sıkça Sorulan Sorular

CMK 91 gözaltı süresi nedir ?

CMK 91 gözaltı süresi, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre bir kişinin özgürlüğünden geçici olarak yoksun bırakılabileceği azami süreyi ifade eder. Bireysel suçlarda en fazla 36 saat, toplu suçlarda ise savcı onayıyla uzatılarak toplamda 4 güne kadar uygulanabilir. Süre, kişinin fiilen yakalandığı andan itibaren başlar.

Bireysel suçlarda CMK 91 gözaltı süresi kaç saattir ?

Bireysel suçlarda gözaltı süresi 24 saattir. Ancak yakalama yerinden adliyeye götürülmesi için geçen yol süresi en fazla 12 saat eklenebilir. Bu durumda toplam süre 36 saati aşamaz. Sürenin sonunda kişi hâkim önüne çıkarılmalı veya serbest bırakılmalıdır.

Toplu suçlarda CMK 91 gözaltı süresi kaç gündür ?

Toplu suçlarda gözaltı süresi başlangıçta 24 saattir. Cumhuriyet savcısı, gerekçeli olarak her defasında bir gün olmak üzere en fazla üç kez uzatabilir. Böylece toplam süre 4 güne kadar çıkabilir. Toplu suçlarda gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin kararlar sanığa ve avukatına bildirilmelidir.

CMK 91 gözaltı süresine yol süresi nasıl eklenir ?

Yol süresi, yakalama yerinden adliyeye sevk edilene kadar geçen zamandır ve en fazla 12 saat eklenebilir. Bu sürenin eklenebilmesi için objektif nedenler olmalı, keyfi uzatma yapılmamalıdır. Yol süresinin yanlış veya hukuka aykırı eklenmesi halinde gözaltı hukuka aykırı hale gelir.

CMK 91 gözaltı süresine itiraz nasıl yapılır ?

Gözaltı kararına veya süresinin uzatılmasına sulh ceza hâkimliğinde itiraz edilebilir. İtiraz, sanık, müdafii veya kanuni temsilci tarafından yapılır. Hâkim, başvuruyu en geç 24 saat içinde karara bağlar. Gözaltı süresine itiraz hakkı ve başvuru yolları CMK ile güvence altına alınmıştır.

Hukuka aykırı gözaltı durumunda ne yapılabilir ?

Eğer gözaltı süresi kanunda belirtilen sınırları aşar veya hukuka aykırı uygulanırsa, CMK 141 uyarınca tazminat talep edilebilir. Bu talep için gözaltının hukuka aykırılığını kanıtlayan belgeler, tutanaklar ve sağlık raporları delil olarak kullanılmalıdır. Haksız gözaltı nedeniyle tazminat davası açma süreci mağdurun haklarını korumada önemlidir.

CMK 91 gözaltı süresinde hangi haklar tanınır ?

Gözaltına alınan kişiye hakları derhal bildirilir. Avukatla görüşme, susma hakkı, yakınlarına haber verilmesi ve sağlık kontrolü temel haklar arasındadır. Kişinin gözaltı sırasında sahip olduğu haklar hem Anayasa hem de uluslararası sözleşmelerle korunur.

CMK 91 Gözaltı Süresi Dikkat Edilmesi Gerekenler
CMK 91 Gözaltı Süresi Dikkat Edilmesi Gerekenler

CMK 91 Gözaltı Süresi Dikkat Edilmesi Gerekenler

CMK 91 Gözaltı Süresinin Hukuki Çerçevesi ve Önemi

CMK 91 gözaltı süresi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesinde düzenlenen ve kişi özgürlüğünü doğrudan etkileyen önemli bir koruma tedbiridir. Bu süre, suçun türüne göre farklılık gösterir ve hem bireysel hem de toplu suçlarda uygulanacak azami süreler kanunla belirlenmiştir. Hukuka uygun gözaltı, yalnızca yetkili makamlar tarafından ve kanunda belirtilen sınırlar içinde gerçekleştirilebilir.

Bu düzenleme, kişi özgürlüğü ile kamu güvenliği arasındaki dengeyi sağlamayı amaçlar. Gözaltı süresine itiraz hakkı ve sürenin hukuka aykırı uzatılması durumunda başvuru yolları, uygulamada hak ihlallerinin önüne geçmek için kritik öneme sahiptir. Sürelerin aşılması veya yetkisiz makamlarca karar verilmesi halinde gözaltı hukuka aykırı hale gelir.

Bireysel Suçlarda Gözaltı Süresi ve Hesaplama Yöntemi

Bireysel suçlarda gözaltı süresi en fazla 24 saattir. Ancak yakalama yerinden savcılığa veya mahkemeye götürülmesi için geçen yol süresi en fazla 12 saat eklenebilir. Böylece toplam süre 36 saati geçemez. Bu süre, kişinin fiilen yakalandığı andan itibaren işlemeye başlar.

Sürenin hesaplanmasında gözaltının başlama anı net olarak belirlenmeli ve belgelenmelidir. Keyfi olarak süre uzatılması hukuka aykırıdır. Kişinin gözaltı sırasında sahip olduğu haklar bu süreçte güvence altına alınmış olup, avukatla görüşme, yakınlarına haber verilmesi ve sağlık kontrolü gibi temel haklar derhal sağlanmalıdır.

Toplu Suçlarda Gözaltı Süresi ve Uzatma Şartları

Toplu suçlarda gözaltı süresi başlangıçta 24 saattir. Ancak Cumhuriyet savcısı, gerekçeli olarak her defasında bir gün olmak üzere en fazla üç kez uzatma kararı verebilir. Bu şekilde toplam süre 4 güne kadar çıkabilir.

Uzatma kararı, yalnızca soruşturmanın gerektirdiği hallerde ve kanunda belirtilen toplu suç tanımına uyan dosyalarda uygulanabilir. Toplu suçlarda gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin kararlar şüpheliye, müdafiine ve gerekirse yakınlarına bildirilmelidir. Keyfi uzatma, hukuka aykırılık doğurur ve tazminat hakkı doğurabilir.

Yol Süresinin Eklenmesinde Uyulması Gereken Kurallar

Yol süresi, yalnızca yakalama yerinden savcılık veya mahkemeye götürülmek için geçen süreyi kapsar ve 12 saati geçemez. Bu sürenin eklenebilmesi için zorunlu ve belgelenebilir nedenler olmalıdır.

Uygulamada yol süresinin yanlış veya gereksiz eklenmesi, toplam gözaltı süresinin hukuka aykırı şekilde uzamasına yol açabilir. Yol süresinin yanlış veya hukuka aykırı eklenmesi durumunda gözaltı süresi aşılmış sayılır ve hukuki sorumluluk doğar.

Gözaltı Süresine İtiraz Usulü

CMK 91/5 uyarınca, gözaltı kararına veya süresinin uzatılmasına karşı sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebilir. İtiraz, sanık, müdafii veya kanuni temsilci tarafından yapılabilir. Hâkim, başvuruyu en geç 24 saat içinde karara bağlar.

İtirazın kabul edilmesi halinde kişi derhal serbest bırakılır. Gözaltı süresine itiraz hakkı ve başvuru yolları adil yargılanma hakkının korunmasında büyük önem taşır. Bu nedenle, hak ihlali şüphesi bulunan her durumda derhal itiraz mekanizması işletilmelidir.

Hukuka Aykırı Gözaltı ve Tazminat Talebi

Gözaltı süresi kanuni sınırların dışına çıkarsa veya yetkisiz makamlarca uygulanırsa, CMK 141 uyarınca maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Tazminat talebi, ağır hak ihlallerinin giderilmesi açısından önemli bir güvencedir.

Bu talep için gözaltı tutanağı, sağlık raporları ve tanık beyanları gibi deliller kullanılabilir. Haksız gözaltı nedeniyle tazminat davası açma süreci, kişinin uğradığı zararın giderilmesini sağlamakla birlikte, benzer ihlallerin önlenmesi açısından da caydırıcı etki yaratır.

CMK 91 Gözaltı Süresi Yargıtay Kararları 
CMK 91 Gözaltı Süresi Yargıtay Kararları

CMK 91 Gözaltı Süresi Yargıtay Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi         2022/7231 E.  ,  2024/7047 K.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/3569 E., 2021/2961 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle 100.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 10.06.2017 tarihindeki bir günlük gözaltı süresi için 46,80 TL maddi ve 100 TL manevi tazminatın gözaltı süresinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 30.04.2018-07.05.2018 tarihleri arasındaki tutuklama için 374,01 TL maddi ve 600 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının tutuklama süresi için maddi tazminat miktarının “361,99 TL” manevi tazminat miktarı olarak” 800 TL” ve gözaltı süresi için verilen manevi tazminat miktarının “150 TL” olarak düzeltilmesi ile düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz istemi; hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının düşük olduğuna ilişkindir.
Davalı vekilinin temyiz istemi; davanın reddedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. DAVANIN KONUSU
İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/253 Esas, 2019/185 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan 10.06.2017 tarihinde bir gün gözaltına alındığı ve 30.04.2018-07.05.2018 tarihleri arasında 7 gün fiilen tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 28.05.2019 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen beraat hükmünün davacı asile tebliğ edilmediği, gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacı hakkında aynı konuda açılan davanın bulunmadığı, tutukluluk süresinin infaz gördüğü ve mahsuba konu yapılmadığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilen davada, Bölge Adliye Mahkemesince tutuklama süresi için maddi tazminat miktarının “361,99 TL” manevi tazminat miktarı olarak” 800 TL” ve gözaltı süresi için verilen manevi tazminat miktarının “150 TL” olarak düzeltilmesi düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, tazminat şartlarının oluştuğunun saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, tazminat miktarının doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin kararında davacı vekili ve davalı vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.12.2024 tarihinde karar verildi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi         2022/8729 E.  ,  2024/7681 K.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1943 E., 2022/2193 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İlk Derece Mahkemesince davacının haksız gözaltı nedeniyle 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 134,72 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz sebepleri; davacının Bulgaristan’da yakalandığı ve Türkiye’ye iade edilene kadar orada gözaltında kaldığı ve bu sürenin de tazminat hesaplamasına dahil edilmesi gerektiğine, soruşturma aşamasında kendisini avukat ile temsil ettiğinden avukatlık ücretinin de maddi tazminat hesabında dikkate alınmasına, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğuna ilişkindir.

III. DAVANIN KONUSU
İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/21985 numara sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacının kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, nitelikli yağma, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından 17.07.2019-18.07.2019 tarihleri arasında 1 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın 11.11.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, itiraz edilmemesi üzerine kararın kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacı hakkında aynı konuda açılan davanın bulunmadığı, gözaltı mahsuba konu yapılmadığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilen davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE VE KARAR
Davacının kırmızı bülten ile arama nedeni ile Bulgaristan’da yakalanarak gözaltına alındığı, daha sonra Türkiye’ye iade edildiğinin iddia edildiği, Türkiye’de 17.07.2019-18.07.2019 tarihleri arasında gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldığı ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; davacı hakkında düzenlenen yakalama, gözaltı, serbest bırakma ve kırmızı bülten ile aramaya ilişkin tüm müzekkere, karar ve belgeler ile İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile Bulgaristan makamları arasında yapılan tüm yazışmaların temin edilip incelenerek, davacının Bulgaristan’da gözaltına alınıp alınmadığı ya da tutuklanıp tutuklanmadığının ve gözaltı ya da tutuklama varsa hangi tarihler arasında gözaltında ya da tutuklu kaldığının, gözaltı veya tutuklama işleminin adli makamların mı yoksa idari makamların mı işlemlerinden kaynaklandığının tespit edilerek, davacının tazminat talebinin 5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının şartlarını taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yalnızca 1 günlük gözaltı süresi için yazılı şekilde karar verilmesi,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK’nın 304/2-b maddesi uyarınca İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.12.2024 tarihinde karar verildi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi         2022/9754 E.  ,  2025/20 K.

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/506 E., 2022/1031 K.
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 24.05.2022 tarihli ve 2022/506 Esas, 2022/1031 Karar sayılı ek kararın; davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesindeki temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle 15.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 94,19 TL maddi, 200,00 TL manevi tazminatın ilk gözaltı tarihi olan 15.01.2021 tarihinden, 12.339,49 TL maddi, 23.800,00 TL manevi tazminatın ikinci gözaltı tarihi olan 18.01.2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacı hakkında tutuklama müzekkeresinin infaz görmemesi nedeniyle 2 günlük haksız gözaltı süresi esas alınarak 188,40 TL maddi, 300,00 TL manevi tazminatın ilk gözaltı tarihi olan 15.01.2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmek suretiyle ve değişen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş, reddedilen kısım üzerinden davacı yönünden kesin olan karara karşı davacı vekilince yapılan temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince 24.05.2022 tarihli ek karar ile kesinlik sınırı gereğince reddedilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ek karara yönelik davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Davacı vekilinin temyiz sebepleri; dava değeri gözetildiğinde kararın kesinlik sınırında kalmadığına, davacının haksız yere tutuklu kaldığı süre esas alınarak maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. DAVANIN KONUSU
İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/175 Esas – 2021/267 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 15.01.2021-16.01.2021 tarihleri arasında 1 gün gözaltında, 18.01.2021-27.05.2021 tarihleri arasında 129 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 16.07.2021 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı, davacı hakkında aynı konuda açılan davanın bulunmadığı, tutukluluk süresinin infaz gördüğü ve mahsuba konu yapılmadığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilen davada, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine davacı hakkında tutuklama müzekkeresinin infaz görmemesi nedeniyle 2 günlük haksız gözaltı süresi esas alınarak 188,40 TL maddi, 300,00 TL manevi tazminatın ilk gözaltı tarihi olan 15.01.2021 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmek suretiyle ve değişen vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esastan reddine karar verilmiş, davacı vekilince karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine ise Bölge Adliye Mahkemesince 24.05.2022 tarihli ek karar ile temyiz isteminin kesinlik sınırı itibariyle reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 24.05.2022 tarihli ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.01.2025 tarihinde karar verildi.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya