Ç-113 tahdit kodu, Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görüldüğü durumlarda, yeniden ülkeye girişlerini engellemek amacıyla konulan idari bir kısıtlamadır. Bu kod, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde Göç İdaresi Başkanlığı tarafından uygulanır ve yabancının Türkiye’ye girişine belirli bir süre veya süresiz olarak yasak getirilmiş anlamına gelir.
Tahdit kodları, yabancıların ülkeye giriş, çıkış ve ikamet haklarını doğrudan etkileyen önemli idari işlemlerdir. Ç-113 kodu da özellikle sınır dışı edilen kişilerin tekrar girişlerinin önüne geçmek amacıyla kullanılır. Bu kod genellikle kamu düzenini bozucu eylemlerde bulunan, sahte belge kullanan, kaçak çalışan ya da vize/ikamet ihlali yapan kişilere uygulanmaktadır.
Ç-113 tahdit kodunun öğrenilmesi, genellikle yabancı kişinin Türkiye’ye giriş yapmaya çalıştığında ya da vize başvurusu reddedildiğinde gündeme gelir. Bu kod, kişinin pasaport numarasıyla Göç İdaresi sisteminde kayıtlı olup, e-Devlet üzerinden veya doğrudan Göç İdaresi müdürlüklerine başvurarak öğrenilebilir.
Ç-113 Tahdit Kodu Neden Konulur?
Bu tahdit kodu çoğunlukla kamu güvenliğini tehdit eden ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda bulunan yabancılar hakkında verilir. Ancak uygulamada daha geniş kapsamda da kullanıldığı görülmektedir. Aşağıda en yaygın gerekçeler sıralanmıştır:
1. Sınır dışı kararı sonrası tekrar girişin engellenmesi:
Sınır dışı edilen bir yabancının aynı gerekçeyle tekrar Türkiye’ye gelmesini önlemek için Ç-113 kodu konulabilir.
2. Sahtecilik ve belge ihlalleri:
Sahte pasaport, sahte vize, sahte davetiye gibi belgelerle giriş yapmaya çalışan kişilere bu kod uygulanabilir.
3. İdari para cezalarının ödenmemesi:
Vize süresini aşan, izinsiz çalışan ya da kaçak durumda olan yabancıların tahliye edilmeleri sonrası bu cezaları ödememesi hâlinde de kod uygulanabilir.
4. Kamu güvenliği açısından risk:
Terör bağlantısı, organize suç ilişkisi gibi nedenlerle kamu güvenliğini tehdit ettiği değerlendirilen kişiler hakkında da bu kod kullanılabilir.
Bu gibi durumlar, tahdit kodunun kaldırılması sürecinde somut itiraz gerekçelerinin hazırlanmasını gerektirir.
Ç-113 Tahdit Kodu İtiraz Süreci – 2025
Aşama | Ne Yapılır? | Süre | Başvuru Yeri / Makam | Açıklama / Not |
---|---|---|---|---|
1. Kodun varlığının öğrenilmesi | Tahdit kodu olup olmadığı öğrenilir | Her zaman yapılabilir | İl Göç İdaresi, sınır kapısı, konsolosluklar | Kod genellikle sınır dışı sonrası sistemde görünür. E-devlet üzerinden görüntülenemez. |
2. Kodun gerekçesinin öğrenilmesi | Kodun neden konulduğuna dair resmi bilgi talep edilir | 15-30 gün | İlgili İl Göç İdaresi Müdürlüğü | Yazılı dilekçeyle yapılmalıdır. Gerekçe bilinmeden itiraz etkisiz olur. |
3. İdari başvuru yapılması | Kodun kaldırılması için dilekçe ve belgelerle başvuru yapılır | Ortalama 30 gün | İl Göç İdaresi Müdürlüğü | Kodun hukuka aykırı olduğu, süresinin dolduğu ya da yanlışlıkla konulduğu ispatlanmalıdır. |
4. İdarenin cevabı beklenir | İdarenin yanıtı beklenir veya zımni ret oluşur | 60 gün | İdare | 60 gün içinde cevap verilmezse dava açma hakkı doğar. |
5. İptal davası açılması | Kodun iptali için idare mahkemesine dava açılır | Tebliğden itibaren 60 gün | Yetkili İdare Mahkemesi | İdare mahkemesine iptal davası açmak için hukuki delil ve argümanlarla desteklenmiş dilekçe gereklidir. |
6. Mahkeme kararı beklenir | Mahkeme tahdit kodunun kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verir | 3-12 ay | İdare Mahkemesi | Mahkeme kararıyla birlikte kod kaldırılır. Uygulama için idareye gönderilir. |
7. Kodun sistemden silinmesi | Mahkeme kararı sonrası sistemde kod kaldırılır | 15-30 gün | Göç İdaresi Başkanlığı | Mahkeme kararına rağmen işlem yapılmazsa ek hukuki adımlar atılabilir. |
8. Yeniden giriş başvurusu yapılması | Kod kaldırıldıktan sonra vize ya da ikamet başvurusu yapılır | Başvuru takvimine göre | Konsolosluklar veya İl Göç İdaresi | Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılmayan yabancılar, başvuru öncesi kodun sistemden silindiğini teyit etmelidir. |
Ç-113 Tahdit Kodu Nasıl Kaldırılır?
Ç-113 tahdit kodunun kaldırılması, belirli bir idari ve hukuki süreci gerektirir. Bu sürece başlamadan önce ilgili kişinin neden bu kodun konulduğunu detaylı şekilde öğrenmesi önemlidir. Süreç aşağıdaki adımlarla ilerler:
1. Bilgi edinme ve gerekçenin öğrenilmesi:
Yabancı kişi, tahdit kodunun neden konulduğunu Göç İdaresi Başkanlığı veya İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazılı başvuru yaparak öğrenebilir. Varsa avukatı aracılığıyla da bu bilgi talep edilebilir.
2. İdari başvuru yapılması:
Kodun kaldırılması için öncelikle ilgili Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazılı bir dilekçe ile başvuru yapılır. Dilekçede, kodun hukuka aykırı olduğu, şartların ortadan kalktığı ya da yanlışlıkla konulduğu gerekçeleri belirtilebilir.
3. Hukuki yola başvurma:
İdari başvuruya olumlu cevap verilmemesi veya herhangi bir dönüş yapılmaması hâlinde, idare mahkemesine iptal davası açılması mümkündür. Bu dava, kodun iptali ve yeniden Türkiye’ye giriş hakkının kazanılması açısından etkili bir yoldur.
4. Giriş yasağı süresinin dolması:
Ç-113 kodu sürelidir. Konulan yasak süresi dolduğunda, yabancının yeniden Türkiye’ye giriş yapabilmesi teorik olarak mümkündür. Ancak uygulamada sistemsel olarak kodun güncellenmemesi sorununa sık rastlanır. Bu nedenle sürenin dolmasına rağmen girişte sorun yaşanabilir.
Başvurular sırasında, varsa sınır dışı kararının tebligatları, pasaport fotokopileri, davetiye mektupları veya Türkiye’de aile bağlarını gösteren belgeler gibi destekleyici evraklar sunulmalıdır.
Ç-113 Kodunun İkamet ve Vize İşlemlerine Etkisi
Ç-113 tahdit kodu bulunan bir yabancı, Türkiye’ye vize alamaz, ülkeye giriş yapamaz ve oturma izni başvuruları reddedilir. Bu kod yalnızca sınır kapılarında değil, konsolosluk işlemlerinde de karşıya çıkar. Türkiye’de bulunurken öğrendiği takdirde, bu kişi hakkında deport (sınır dışı) işlemleri başlatılabilir.
Bu durum özellikle uzun süre Türkiye’de yaşamış ya da ailesi burada bulunan kişiler açısından büyük mağduriyet yaratabilir. Bu nedenle erken dönemde bilgi edinilmesi ve kodun kaldırılması için girişim yapılması çok önemlidir.
Kimi durumlarda tahdit kodu kaldırılmadan ikamet izni uzatma başvurusu yapılsa dahi sistem otomatik olarak reddeder.
Hangi Mahkemede Dava Açılır?
Tahdit kodunun kaldırılması amacıyla idareye yapılan başvuru olumsuz sonuçlanırsa, idare mahkemesinde iptal davası açılır. Yetkili mahkeme, işlemi yapan idari makamın bulunduğu yer mahkemesidir. Örneğin kod İstanbul İl Göç İdaresi tarafından konulmuşsa, İstanbul’daki idare mahkemesi yetkilidir.
Dava süresi genellikle 60 gündür ve bu süre tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu nedenle başvuru reddi veya işlem yapılmaması hâlinde 60 gün içinde dava açılması şarttır.
Bu dava sürecinde hukuki yardım alınması, dilekçelerin teknik içerikle hazırlanması ve kodun hukuka aykırılığını somut belgelerle ortaya koymak başarı şansını artırır.

Ç-113 Tahdit Kodu Sıkça Sorulan Sorular
Ç-113 tahdit kodu nedir, ne anlama gelir?
Ç-113 tahdit kodu, sınır dışı edilen bir yabancının Türkiye’ye tekrar girişini engelleyen idari bir kısıtlamadır. Bu kod, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından risk teşkil ettiği değerlendirilen kişilere uygulanır. Genellikle sahte belge kullanımı, kaçak çalışma, kamuya açık alanlarda sorun çıkarma gibi sebeplerle sınır dışı edilen yabancılar hakkında verilir.
Ç-113 tahdit kodu hangi durumlarda uygulanır?
Bu kodun uygulanma sebepleri arasında sahte pasaport veya vize kullanımı, izinsiz çalışma, vize veya ikamet izni süresini aşma, kamu güvenliğini bozucu davranışlarda bulunma gibi durumlar yer alır. Aynı zamanda sınır dışı kararına itiraz süreci tamamlanmamış veya reddedilmiş yabancılara da bu kod konulabilir.
Ç-113 tahdit kodu nasıl öğrenilir?
Yabancının pasaport numarasıyla Göç İdaresi Başkanlığı’nın sisteminde kayıtlı tahdit kodları görülebilir. Tahdit kodunun varlığını öğrenmek için ilgili İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvuru yapılabilir. Bazı durumlarda Türkiye’ye giriş denemesi sırasında veya vize başvurusu sırasında kod öğrenilir.
Ç-113 tahdit kodu Türkiye’ye girişe engel midir?
Evet. Ç-113 tahdit kodu aktif olduğu sürece yabancı kişi Türkiye’ye vize alamaz, ülkeye giriş yapamaz ve ikamet izni reddine karşı dava açma yolları ile sonuç alınmadıkça yeniden yasal olarak Türkiye’de bulunması mümkün olmaz.
Ç-113 tahdit kodu nasıl kaldırılır?
Kodun kaldırılması için öncelikle ilgili Göç İdaresi’ne yazılı bir başvuru yapılmalıdır. Başvuruda kodun konulma gerekçesine karşı somut savunmalar sunulmalı ve belgelerle desteklenmelidir. İdari başvuru olumsuz sonuçlanırsa, idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Bu süreçte uzman bir avukattan destek almak, başvurunun başarısını artırabilir.
Tahdit kodu kaldırma davası hangi mahkemede açılır?
Tahdit kodunun kaldırılması için açılacak dava, işlemi gerçekleştiren idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açılır. Örneğin kod İstanbul İl Göç İdaresi tarafından konulmuşsa, dava İstanbul’daki idare mahkemesinde açılmalıdır.
Ç-113 tahdit kodunun süresi ne kadardır?
Kodun süresi her vakaya göre değişiklik gösterebilir. Kimi durumlarda 1 yıl, kimi zaman 5 yıl ya da süresiz olarak konulabilir. Ancak yasak süresi sona erse dahi sistemde aktif olarak görünmeye devam edebilir. Bu nedenle, Göç İdaresi’ne başvuru nasıl yapılır? sorusunun yanıtı önem kazanır.
Ç-113 kodu olan biri tekrar Türkiye’ye girebilir mi?
Kodu devam eden kişi, vize alamaz ve sınır kapısından Türkiye’ye giremez. Ancak kodun kaldırılması, yasak süresinin dolması veya af benzeri idari düzenlemeler ile yeniden giriş mümkün olabilir. Deport edilen yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı kodla bağlantılı olarak devam ettiğinden, resmi işlemler tamamlanmadan ülkeye giriş mümkün değildir.

Ç-113 Tahdit Kodu Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ç-113 Tahdit Kodu Hangi Durumlarda Uygulanır?
Ç-113 tahdit kodu, Türkiye’den sınır dışı edilen yabancılara, kamu düzeni veya kamu güvenliği gerekçesiyle uygulanan idari bir giriş yasağıdır. Bu kod genellikle sahte belge ile giriş yapanlar, izinsiz çalışanlar, vize veya ikamet iznini ihlal edenler ya da kamu güvenliğini tehdit eden davranışlarda bulunan kişiler hakkında konulur. Kodun verilme gerekçesi, ilgili kişinin dosyasına işlenen sınır dışı kararıyla bağlantılıdır.
Tahdit kodunun uygulanma süreci idari bir işlemdir ve herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin Göç İdaresi tarafından yapılır. Ancak bu işlem idari yargıya konu olabilecek niteliktedir. Bu nedenle sınır dışı kararına karşı dava açmak isteyen kişiler kodun varlığını öğrendikten sonra vakit kaybetmeden hukuki süreç başlatmalıdır.
Ç-113 Tahdit Kodu Türkiye’ye Girişi Nasıl Etkiler?
Aktif bir Ç-113 tahdit kodu bulunan yabancı, Türkiye’ye vize başvurusu yapsa dahi sistemsel olarak ret alır. Aynı şekilde sınır kapılarından ülkeye giriş yapmaya çalıştığında da engelle karşılaşır. Kod, vize değerlendirme sistemlerinde görünür olduğu için konsolosluklar da vize talebini reddeder. Ayrıca bu kod ikamet izni uzatma işlemlerini de doğrudan etkiler.
Bazı durumlarda, yabancılar tahdit kodunun varlığından habersiz şekilde başvuru yapar. Bu gibi durumlarda kod nedeniyle sistem otomatik olarak reddeder ve süreç zora girer. Bu nedenle özellikle daha önce sınır dışı edilen veya idari para cezasına çarptırılan kişiler için kod sorgulaması yapmak önemlidir.
Tahdit Kodunun Gerekçesi Nasıl Öğrenilir?
Ç-113 tahdit kodunun neden konulduğunu öğrenmek için Göç İdaresi Başkanlığı’na veya ilgili İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne başvuru yapılması gerekir. Bu başvuru yazılı olarak yapılmalı, yabancının kimlik bilgileri ve varsa dosya numarası dilekçeye eklenmelidir. Başvuru sonucunda yabancıya ya da vekiline kodun içeriği ve süresiyle ilgili bilgi verilebilir.
Kodun neden konulduğu net olarak bilinmeden itiraz süreci doğru yürütülemez. Bu nedenle ilk aşamada gerekçeye ilişkin resmi bilgi edinilmesi hayati önem taşır. Gerekçe öğrenilmeden yapılan itiraz başvuruları çoğunlukla reddedilir veya eksik belge nedeniyle bekletilir.
Ç-113 Tahdit Kodu Nasıl Kaldırılır?
Kodun kaldırılması için ilk adım idari başvurudur. Yabancı kişi ya da avukatı, ilgili İl Göç İdaresi’ne yazılı dilekçe ile başvurarak kodun haksız veya hukuka aykırı olduğunu ileri sürebilir. Bu başvuruya destekleyici belgeler (ikamet geçmişi, aile bağları, cezanın ödenmiş olması gibi) eklenmesi gerekir.
İdare bu başvuruyu genellikle 30 gün içinde değerlendirir. Olumsuz cevap verilirse ya da hiç cevap verilmezse, idare mahkemesine iptal davası açmak mümkündür. Bu dava süresinde kişinin hukuka aykırılık iddiasını ispatlaması gerekir. Özellikle sınır dışı kararının gerekçesi hukuken tartışmalıysa dava yoluyla başarı sağlanabilir.
Tahdit Kodunun Süresi ve Otomatik Kaldırılması Mümkün mü?
Bazı tahdit kodları sürelidir ve yasağın süresi dolduğunda otomatik olarak sistemden düşmesi beklenir. Ancak uygulamada, süresi bitmiş tahdit kodları sistemde görünmeye devam edebiliyor. Bu durumda yabancı kişinin, yasağın dolduğunu belgeleyerek Göç İdaresi’nden kodun manuel olarak kaldırılmasını talep etmesi gerekir.
Kodun süresi ve otomatik olarak kalkıp kalkmayacağı, kişinin dosyasına işlenen kararın içeriğine göre değişir. Bu nedenle her durumda bireysel değerlendirme yapılmalıdır. Özellikle süresi dolmasına rağmen hâlâ Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılmayan yabancılar, doğrudan idareye başvurarak güncelleme talep edebilir.
Tahdit Koduna İtiraz Davası Hangi Mahkemede Açılır?
İdari başvuru reddedildiğinde ya da başvuruya yanıt verilmediğinde, kişi idare mahkemesinde iptal davası açabilir. Yetkili mahkeme, işlemi gerçekleştiren idari makamın bulunduğu yerdeki mahkemedir. Örneğin kod İstanbul İl Göç İdaresi tarafından konulmuşsa, İstanbul’daki idare mahkemesi yetkilidir.
Dava süresi, idari işlemin tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süre kaçırıldığında dava hakkı kaybedilir. Bu nedenle başvurunun reddi veya yanıtsız bırakılması hâlinde, zamanında hukuki işlem başlatılması büyük önem taşır.
Kodun Kaldırılması İçin Hangi Belgeler Sunulmalı?
Başvuru sırasında sunulacak belgeler, kodun kaldırılmasını doğrudan etkiler. En yaygın kullanılan belgeler şunlardır:
Pasaport fotokopisi, sınır dışı kararına ilişkin tebligat, ödeme yapılan idari para cezaları, Türkiye’deki aile bağlarını gösteren belgeler, öğrenci belgesi, hastane raporları, sabıka kaydı ve varsa eski ikamet izinleri.
Bu belgeler, kişinin kodun konulmasını gerektirecek bir risk taşımadığını göstermek amacıyla kullanılmalıdır. Belgeler ne kadar somut ve açık olursa, başvurunun olumlu sonuçlanma ihtimali artar.
Ç-113 Tahdit Kodu Nasıl Kaldırılır? Dilekçe Örneği ve Başvuru Süreci
T.C. [İLGİLİ İL] VALİLİĞİNE
İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne
KONU: Tarafıma uygulanan Ç-113 Tahdit Kodunun Kaldırılması Talebimizdir.
AÇIKLAMALAR:
-
[Ad Soyad] olarak, pasaport numaram [Pasaport No] olan yabancı uyruklu kişiyim. Türkiye’ye girişim sırasında veya [tarih] tarihli sınır dışı kararına istinaden hakkımda Ç-113 tahdit kodu uygulandığı bilgisine ulaşmış bulunmaktayım.
-
Söz konusu tahdit kodu nedeniyle vize/ikamet izni başvurularım olumsuz sonuçlanmakta ve Türkiye’ye giriş hakkım engellenmektedir. Ancak tarafıma bu kodun uygulanmasına neden olan işlem tebliğ edilmemiş olup, herhangi bir adli veya idari ceza geçmişim de bulunmamaktadır.
-
Hakkımda uygulanmakta olan tahdit kodunun gerekçesi açık ve somut biçimde belirtilmediğinden, bu kodun hukuka ve orantılılık ilkesine aykırı şekilde uygulandığı kanaatindeyim. Türkiye ile olan aile bağlarım, geçmişteki yasal ikamet sürem, düzenli hayatım ve kamu düzenini bozucu hiçbir eylemde bulunmamış olmam dikkate alındığında, bu kodun devam etmesi yaşam hakkımı ve seyahat özgürlüğümü ihlal etmektedir.
-
Ayrıca, varsa tarafıma uygulandığı iddia edilen idari para cezası veya sınır dışı kararına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin tarafıma tebliğini ve bu kapsamda savunma hakkımı kullanma imkanının sağlanmasını talep ediyorum.
TALEP:
Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle; hakkımda uygulanan Ç-113 tahdit kodunun kaldırılmasını, eğer mevcutsa kodun gerekçesine ilişkin belgelerin tarafıma tebliğini ve bu başvuruma ilişkin idari değerlendirmenin tarafıma yazılı olarak bildirilmesini arz ederim.
Bilgilerinize arz ederim.
Tarih: [gg/aa/yyyy]
Ad – Soyad: [Adınız Soyadınız]
Uyruk: [Ülke]
Pasaport No: [Pasaport Numaranız]
İletişim: [Telefon – E-posta]
İmza
Ekler:
-
Pasaport fotokopisi
-
Varsa ikamet izinleri / vize başvuruları / aile bağlarını gösteren belgeler
-
Varsa sınır dışı kararı örneği veya işlem tebligatları
-
Dilekçe tercümesi (gerekirse)

Ç-113 Tahdit Kodu Danıştay Kararları
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/3090 E. , 2021/4939 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3090
Karar No : 2021/4939
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Suriye uyruklu davacı tarafından, Ç-113 (Yasadışı giriş çıkış yapan yabancı) koduyla yurda girişinin yasaklanmasına yönelik tesis edilen … tarihli ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının Suriye uyruklu olması nedeniyle geçici koruma hakkına sahip olduğu ve ülkesinde devam eden savaş nedeniyle yurda girişinin koşulsuz olarak kabul edilmesi gerektiği, idarece yurda girişi yapılarak ülkede yasal olarak kalmakta olan davacının, iş amacıyla ülkeden çıkışı sonrası tekrar ülkeye giriş yaptığı esnada, yasal olmayan yoldan ülkeye girdiğinden ve yurda yaptığı ilk girişinin illegal olduğundan bahisle hakkında tesis edilen yurda giriş yasağı konulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usule ilişkin olarak; Mahkemece husumet itirazının değerlendirilmediği; esasa ilişkin olarak, 2013 yılında yasal yollardan ülkemize giriş yapan davacının bu süre zarfında ikamet izni almadığı, geçici koruma da talep etmediği, davacının geçici koruma kapsamında olduğu düşünülse dahi Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 12. maddesi uyarınca ülkemizden kendi rızası ile çıkış yapan davacının geçici korumasının bireysel olarak sona erdiği, Mahkemece davacının geçici koruma kapsamında olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiği, ayrıca Mahkeme kararında bahsi geçen Anayasa Mahkemesi kararının Suriye uyruklu ve geçici koruma kapsamındaki bir yabancının sınır dışı edilmesi işleminden kaynaklandığı, davanın esasına etki edebilecek türden bir karar olmadığı, öte yandan davacının 2013, 2014 ve 2015 yılları arasında defalarca ülkemizden giriş çıkış yaptığının tespit edildiği, bu sebeple artık geçici koruma kapsamında olduğundan söz edilemeyeceği, davacı hakkında Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 3. ve 45. maddeleri gereğince illegal giriş yaptığından bahisle giriş yasağı konulduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırlık olmadığı, bu sebeple temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Suriye uyruklu davacı ilk olarak 14/11/2013 tarihinde ülkemize gelmiş ve daha sonra farklı tarihlerde giriş çıkış yapmak suretiyle ülkede kalmaya devam etmiştir. Son olarak İstanbul Valiliği’nin … tarihli ve … sayılı işlemiyle illegal giriş yaptığından bahisle davacı hakkında Ç-113 (Yasadışı giriş çıkış yapan yabancı) koduyla yurda süreli giriş yasağı kararı alınmış, bu kararın iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle “Türkiye’ye giriş yasağı” başlıklı 9. maddesinde, “(1) Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir.
(2) Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanır.
(3) Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir.
(4) Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunup hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların Türkiye’ye giriş yasağı süresi bir yılı geçemez.
(5) 56 ncı madde uyarınca Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir.
(6) Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir.
(7) Kamu düzeni veya kamu güvenliği sebebiyle bazı yabancıların ülkeye kabulü Genel Müdürlükçe ön izin şartına bağlanabilir.” hükmü; işlem tarihindeki haliyle “Geçici koruma” başlıklı 91. maddesinde, “(1) Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.
(2) Bu kişilerin Türkiye’ye kabulü, Türkiye’de kalışı, hak ve yükümlülükleri, Türkiye’den çıkışlarında yapılacak işlemler, kitlesel hareketlere karşı alınacak tedbirlerle ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasındaki iş birliği ve koordinasyon, merkez ve taşrada görev alacak kurum ve kuruluşların görev ve yetkilerinin belirlenmesi, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 91. maddesine istinaden 22/10/2014 tarih ve 29153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Geçici Koruma Yönetmeliği’nin “Geçici koruma sağlanacak yabancılar” başlık 7. maddesinde, “1) Geçici koruma; ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılardan haklarında bireysel olarak uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara uygulanır….” kuralı; “Geçici korumanın bireysel olarak sona ermesi veya iptali” başlıklı 12. maddesinde, “(1) Geçici korunanların; a) Kendi isteğiyle Türkiye’den ayrılması, …hallerinde geçici koruma bireysel olarak sona erer…” kuralı; “Geçici koruması sona erenlerin tekrar gelmesi” başlıklı 13. maddesinde, “Geçici koruma uygulamasının devam ettiği süre içinde, geçici koruma kapsamında olduğu halde 12 nci maddeye göre geçici koruması sona eren yabancıların, geçici korumadan faydalanmak üzere tekrar sınırlarımıza gelmesi veya sınırlarımızı geçmesi halinde, geçici koruma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına Genel Müdürlük bireysel olarak karar verir. Genel Müdürlük bu yetkisini, kısmen veya tamamen valiliklere devredebilir.” kuralı; “Türkiye’ye giriş yasağı” başlıklı 45. maddesinde,” Bu Yönetmelik kapsamındaki yabancılardan ülkemizden çıkış yapanlar veya yapacak olanlar hakkında, giriş yasağına ilişkin hususlar genel hükümlere tabidir.” düzenlemesi; Geçici 1. maddesinde, “(1) 28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle geçici koruma amacıyla Suriye Arap Cumhuriyeti’nden kitlesel veya bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları ile vatansızlar ve mülteciler, uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş olsalar dahi geçici koruma altına alınırlar. Geçici korumanın uygulandığı süre içinde, bireysel uluslararası koruma başvuruları işleme konulmaz….(3) 28/4/2011 tarihinden itibaren ikamet izni almış ancak süresi uzatılmamış ya da ikamet izni iptal edilmiş olanlar ile vize süresi veya muafiyeti sonunda koruma talep edenler, 8 inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla geçici koruma kapsamına alınırlar. Bunlardan koruma talep etmeyenler hakkında ise genel hükümler uygulanır…” düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; geçici koruma statüsünün, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılardan haklarında bireysel olarak uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancıları kapsadığı, bu statü kapsamında olup da 28/04/2011 tarihinden itibaren Suriye’den ülkemize gelen ve vize süresi veya muafiyeti sonunda koruma talep etmeyen yabancılar yönünden ise 6458 sayılı Kanun’un genel hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, geçici koruma kapsamına alınan yabancının kendi isteğiyle Türkiye’den ayrılması durumunda geçici koruma statüsünün sona ereceği, bu kapsamda statüsü sona eren bir yabancının geçici korumadan faydalanmak üzere tekrar sınırlarımıza gelmesi veya sınırlarımızı geçmesi halinde, geçici koruma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün ya da valiliklerin karar verebileceği, ayrıca geçici koruma statüsü kapsamındaki yabancılardan ülkemizden çıkış yapanlar veya yapacak olanlar hakkında, yurda giriş yasağına ilişkin hususların genel hükümlere tabi olduğu kurala bağlandığından, bu kişiler yönünden Kanun’un 9. maddesi uyarınca yurda giriş yasağı kararı alınmasına hukuken bir engel bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta; ilk olarak 14/11/2013 tarihinde ülkemize gelen davacının, bu tarihte geçici koruma statüsü kapsamında kayıt altına alındığına veya davacı tarafından bu yönde bir başvuru yapıldığına yönelik dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, kaldı ki anılan tarihte geçici koruma statüsü kapsamında sayılsa dahi bu tarihten sonra ülkeden birkaç kez çıkış yapan, dolayısıyla Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 12. maddesindeki açık hüküm gereği kendi isteğiyle Türkiye’den ayrılan davacının geçici koruma statüsünün bireysel olarak sona ereceğinin kabulü gerektiği, nitekim sonraki tarihte ülkemize tekrar geri gelen davacıya ilişkin olarak Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 13. maddesi kapsamında geçici koruma statüsünün devamı yönünde yetkili merciler tarafından tesis edilmiş herhangi bir idari işlemin de bulunmadığı dikkate alındığında; geçici koruma statüsü kapsamında olmadığı görülen davacı hakkında 6458 sayılı Kanun’un genel hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, davacının durumunun anılan Kanun’un 9. maddesi kapsamında değerlendirilerek, bu kapsamda davacıya yönelik işlem tesis edilmesinde hukuken bir engel bulunmamaktadır.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, geçici koruma statüsü kapsamında olmadığı anlaşılan davacının, farklı tarihlerde ülkemize geldiği, ancak vize veya ikamet izni almak suretiyle ülkemize giriş yapması veya ülkemizde kalmaya devam etmesi gerekmekte iken, bu hususa riayet etmeksizin yasa dışı yollarla kalmaya devam ettiği, son olarak da vizesi olmaksızın yasa dışı yollarla ülkemize geldiğinin tespit edilmesinin ardından dava konusu işlemle yurda girişinin yasaklandığı dikkate alındığında; yasa dışı yollarla ülkemize gelen davacının durumunun kamu düzenine aykırılık oluşturduğu sabit olup, 6458 sayılı Kanun’un 9. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak yurda girişinin yasaklanması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/15371 E. , 2020/6395 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15371
Karar No : 2020/6395
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özbekistan uyruklu davacı tarafından, Ç-113 koduyla hakkında 2 yıl süre ile ülkeye giriş yasağı konulmasına ilişkin … tarihli işlem ile Ç-120 koduyla hakkında 5 yıl süre ile ülkeye giriş yasağı konulmasına ilişkin … tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; Ç-113 koduyla davacı hakkında 2 yıl süre ile ülkeye giriş yasağı konulmasına ilişkin … tarihli işlemde öngörülen giriş yasağı süresinin 02/07/2015 tarihinde sona erdiği, bir başka ifade ile söz konusu işlemin davacı açısından etkisi devam eden ve yürütülebilir bir işlem niteliği taşımadığı, bu nedenle davanın bu işleme ilişkin kısmının incelenmeksizin reddine; Ç-120 koduyla davacı hakkında 5 yıl süre ile ülkeye giriş yasağı konulmasına ilişkin … tarihli işlem yönünden ise; vize ihlalinde bulunan ve bu durumu hakkında idareyi bilgilendirmek suretiyle ülkeden çıkmak isteyen davacı hakkında 6458 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği uyarınca en fazla 1 yıl süre ile giriş yasağı uygulanması gerekirken, idarece davacı hakında alınan giriş yasağına ilişkin herhangi bir tebligat yapılmaksızın 5 yıl süre ile giriş yasağı konulmasına ilişkin işlemde bu yönleriyle hukuka ve mevzuta uyarlık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın bu işleme ilişkin kısmı açısından işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, vizesini ihlal ettiği ve sonrasında yasa dışı yollardan ülkeye giriş çıkış yaptığı sabit olan davacı hakkında 6458 sayılı Kanun’un amir hükmü uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.