Boşanma davası ne kadar sürer sorusu, boşanma süreci ile karşı karşıya kalan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Dava süresini etkileyen pek çok faktör vardır ve her dava aynı zaman diliminde sonuçlanmaz. Mahkemelerin iş yükü, tarafların tutumu, sunulan delillerin durumu ve davanın anlaşmalı ya da çekişmeli olması süreyi doğrudan etkiler. Bu nedenle boşanma davasının ne kadar süreceğini öngörmek için öncelikle dava türünü ve sürece ilişkin hukuki aşamaları bilmek gerekir.
Boşanma Davasının Türleri ve Süreye Etkisi
Boşanma davaları genel olarak anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olmak üzere ikiye ayrılır. Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma ve sonuçları hakkında önceden uzlaşıp protokol hazırlamasıyla mümkün olur. Bu durumda dava, gerekli şartlar sağlandığında genellikle tek celsede sonuçlanır.
Çekişmeli boşanma davalarında ise eşler arasında nafaka, velayet, mal paylaşımı ya da kusur oranı gibi konularda uyuşmazlık bulunur. Bu uyuşmazlıklar mahkemenin daha fazla araştırma yapmasını, tanık dinlemesini ve bilirkişi raporları almasını gerektirir. Dolayısıyla çekişmeli boşanma davaları anlaşmalı boşanmalara göre çok daha uzun sürer.
Anlaşmalı davaların ortalama süresi birkaç ayla sınırlıyken, çekişmeli davalar genellikle 1 ila 3 yıl arasında devam edebilir. Bu fark, boşanma davasının ne kadar süreceğini belirlemede en kritik unsurdur.
Boşanma Sürecini Uzatan Faktörler
Boşanma davalarının süresini yalnızca dava türü değil, aynı zamanda çeşitli hukuki ve pratik faktörler de etkiler.
-
Mahkemenin yoğunluğu ve duruşmaların aralıkları
-
Tarafların ve avukatların duruşmalara katılımı
-
Tarafların karşılıklı iddialarını ispat etmek için sunduğu delillerin niteliği
-
Tanıkların dinlenmesi ve ifadelerindeki çelişkilerin giderilmesi
-
Gerekirse uzman bilirkişi raporlarının alınması
Özellikle velayet ve nafaka talepleri içeren davalarda, mahkeme çocukların üstün yararını koruyacak bir karar verebilmek için daha detaylı inceleme yapar. Bu da süreci uzatabilen faktörler arasında yer alır.
Anlaşmalı Boşanma Davasının Aşamaları
Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir. Eşler, boşanma protokolü hazırlayarak mahkemeye başvurur. Protokolde nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konular açıkça belirtilir.
Hakim, tarafların protokolde anlaştığı hususları onayladığında dava genellikle tek celsede sonuçlanır. Bu süreçte en önemli nokta, tarafların duruşmada hazır bulunarak protokoldeki iradelerini bizzat mahkeme huzurunda beyan etmesidir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davaları, sürecin kısa sürede tamamlanması açısından en hızlı yöntemdir.
Çekişmeli Boşanma Davasının Aşamaları
Çekişmeli boşanma davalarında süreç daha uzun ve detaylıdır. Öncelikle dava dilekçesi hazırlanır ve karşı tarafın cevabı alınır. Daha sonra taraflar, iddia ve savunmalarını destekleyen delilleri sunar.
Hakim, tanıkları dinler, gerekirse sosyal inceleme raporu ister ve bilirkişi raporlarını dosyaya ekler. Tüm bu süreçler tamamlandıktan sonra mahkeme karar verir. Taraflar verilen kararı istinaf ya da temyiz yoluyla üst mahkemeye taşıyabilir. Bu da davanın toplam süresini birkaç yıl uzatabilir.
Özellikle mal paylaşımı davaları ayrı bir dava olarak açıldığında boşanma sürecinden sonra ek zaman kaybına neden olur. Bu nedenle boşanma davasının ne kadar süreceği, sadece boşanma kararıyla sınırlı kalmayıp diğer taleplere de bağlıdır.
Boşanma Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Boşanma sürecinde hem tarafların hak kaybına uğramaması hem de sürecin gereksiz yere uzamaması için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
-
Dava dilekçesinin eksiksiz hazırlanması
-
Tarafların iddialarını destekleyecek güçlü deliller sunması
-
Çocukların üstün yararını koruyacak taleplerin öne çıkarılması
-
Mahkeme kararlarının istinaf veya temyiz sürecine götürülüp götürülmeyeceğinin iyi değerlendirilmesi
Tüm bu noktalar, boşanma davasının hem süresini hem de sonucunu doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle sürecin başından itibaren hukuki destek almak, taraflar açısından önemlidir.

Boşanma Davası Ne Kadar Sürer? Sıkça Sorulan Sorular
Boşanma davası ne kadar sürer?
Boşanma davası ne kadar sürer sorusunun cevabı davanın türüne göre değişir. Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede sonuçlanır ve birkaç ay içinde tamamlanabilir. Çekişmeli boşanma davaları ise tarafların iddialarını ispat sürecine, tanıkların dinlenmesine ve delillerin değerlendirilmesine bağlı olarak 1 ila 3 yıl sürebilir.
Anlaşmalı boşanma davası kaç günde biter?
Eğer taraflar boşanma protokolünü hazırlamış ve tüm şartlarda anlaşmışlarsa dava genellikle ilk duruşmada sonuçlanır. Mahkeme iş yoğunluğuna göre bu duruşma birkaç hafta ya da birkaç ay içinde yapılabilir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davaları, boşanma davası ne kadar sürer sorusunun en kısa yanıtını oluşturur.
Çekişmeli boşanma davası neden uzun sürer?
Çekişmeli boşanma davalarında eşler nafaka, velayet, mal paylaşımı ve kusur oranı gibi konularda anlaşmazlığa düşer. Bu durumda mahkeme, tarafların iddialarını incelemek için tanıkları dinler, gerektiğinde bilirkişi raporu ister ve sosyal inceleme raporu düzenler. Bu süreçlerin tamamlanması zaman aldığı için çekişmeli boşanma davası daha uzun sürer.
Boşanma davasını hangi mahkeme görür?
Boşanma davaları aile mahkemelerinde açılır. Aile mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemeleri bu görevi üstlenir. Dava, eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan önce son altı ay birlikte yaşadıkları yer mahkemesinde açılabilir.
Anlaşmalı boşanma için hangi şartlar aranır?
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir. Eşlerin boşanma protokolü hazırlaması, bu protokolde nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda uzlaşması şarttır. Ayrıca her iki eşin de duruşmada hazır bulunarak protokolü kabul ettiklerini beyan etmeleri gerekir.
Çekişmeli boşanma davasında süreyi kısaltmak mümkün mü?
Süreyi kısaltmak, tarafların iş birliği yapmasına ve sürece aktif katılım göstermesine bağlıdır. Dava dilekçesinin eksiksiz hazırlanması, delillerin zamanında sunulması ve gereksiz taleplerden kaçınılması süreci hızlandırır. Ayrıca tarafların hukuki destek almak için bir avukata başvurması da davanın daha düzenli ilerlemesini sağlar.
Boşanma davasında velayet süreci süreyi etkiler mi?
Evet, özellikle çocukların velayeti konusunda uyuşmazlık varsa dava süresi uzar. Mahkeme çocuğun üstün yararını gözetmek için sosyal inceleme raporu isteyebilir. Bu raporun hazırlanması ve değerlendirilmesi davanın tamamlanmasını geciktirebilir. Velayet ve nafaka talepleri bu noktada davanın uzunluğunu doğrudan etkiler.
Mal paylaşımı davası boşanma davasıyla birlikte görülür mü?
Boşanma davası ile mal paylaşımı davası ayrı süreçlerdir. Mal paylaşımı talepleri, boşanma davası kesinleştikten sonra ayrıca açılır. Bu nedenle birçok kişi, boşanma davası bittikten sonra ikinci bir süreçle karşılaşır. Mal paylaşımı davaları, toplam sürecin daha da uzamasına neden olabilir.

Boşanma Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2707 E. , 2019/2173 K.
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVACI-DAVALI : …
DAVALI-DAVACI : …
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, karşı davasının reddi, birleşen davası hakkında kurulan hüküm ve katılım payı alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 05/03/2019 günü temyiz eden davalı-davacı … gelmedi. Karşı taraftan davacı-davalı … ile vekili Av. … geldiler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı erkeğin katkı payı alacağına ilişkin davasının 28.12.2015, davalı-davacı kadının katkı payı alacağına ilişkin karşı davasının ise 26.12.2017 tarihli celse de tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının münhasıran katkı payı alacağı davasına yönelik temyiz itirazı yersizdir.
2-Davalı-davacı kadının erkeğin boşanma davası ile kendisi tarafından ikame dilen karşı boşanma ile birleşen boşanma davalarına yönelik temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesine gelince;
Davacı-davalı erkek tarafından 08.09.2014 tarihinde boşanma davası ikame edilmiş, davalı-davacı kadın tarafından ise, davacı-davalı erkeğin davasına karşı sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesiyle 02.10.2014 tarihinde karşı boşanma ve ayrıca … 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde de işbu karşılıklı boşanma davalarıyla birleştirilen 08.09.2014 tarihli ayrı bir boşanma davası daha açılmıştır. Mahkemece, davalı-davacı kadının kusurları yazılmak suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının ise münhasıran karşı boşanma davasının da iddialarını ispatlayamadığından reddine karar vermiştir.
Mahkemece, davalı-davacı kadının davasının ispat edememesi nedeniyle reddine karar verildiğine göre “ret” kararının, davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin boşanma davasına mukabil açtığı 02.10.2014 tarihli karşı boşanma davasına münhasıran verildiği ve kadının 08.09.2014 tarihli birleşen boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Dava, karşı dava ve birleşen davalar birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Davalı-davacı kadın tarafından açılan 08.09.2014 tarihli boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamış ve hükmün münhasıran bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, 2. bentte yazılı bozma sebebine göre; davacı-davalı erkeğin boşanma davası ile davalı-davacı kadının karşı boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma ve inceleme kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölüm ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2019
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7133 E. , 2019/2956 K.
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
MİRASÇI : …
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, mirasçı … tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.03.2018 günü temyiz eden davacı … mirasçısı … vekilleri Av. … ile Av. … ve karşı taraf davalı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek 12.5.2015 tarihinde, anlaşmalı boşanma davası ( TMK m. 166/3) açmış, mahkemece ilk hükümle, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm, davacı erkeğin mirasçısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 03.10.2017 tarihli ilamı ile “Dosyaya sunulan nüfus kaydına göre davacı …’nun 30.12.2016 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Gerçekleşen duruma göre, konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek, davacı mirasçılarının anlaşmalı boşanma davasında kusur tespitine yönelik talepleri hakkında ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacının ölümü ile evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesi uyarınca davalının boşanmada kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı mirasçısı tarafından kusur tespiti yönünden temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanununu’nun 181/2. maddesine göre, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder. Ölen eşin mirasçılarının, Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesinde düzenlenen haklarını kullanabilmeleri için en önemli koşul, murisin sağlığında açılmış, ve ölümünden sonra da devam eden bir boşanma davasının bulunmasıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesine göre ölen eşin mirasçılarının hak ve yetkileri, murislerinin sağlığında davacı veya davalı sıfatıyla kendilerine tanınan hak ve yetkilerle sınırlıdır. Dava, anlaşmalı boşanma davası ( TMK m. 166/3) olarak açılmış olup, çekişmeli boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi ile mirasçılara tanınan davayı devam ettirme hakkı için, devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun ispatlanması zorunluluktur. Bu ise ancak “Sağ kalan eşin kusurunun ispatlanma olanağı bulunan” davalarda gerçekleştirilebilir.
Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez (Dairemizin 18.09.2017 tarih 2016/8497 esas 2017/9546 karar sayılı ilamı). Bu durumda, mahkemece davacının ölümü ile evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru ise de; yukarıda da açıklandığı üzere anlaşmalı boşanma davasında ( TMK m. 166/3) kusur belirlemesi yapılması mümkün olmadığından, davacı mirasçısının kusur belirlemesine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Aygen’den alınıp Zeynep’e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2019