Ara Aile İkamet İzni - 2025 - Ulus

Aile İkamet İzni – 2025

Aile İkamet İzni

Aile ikamet izni, Türkiye’de yaşayan yabancı uyrukluların aile bireyleriyle birlikte yasal olarak ikamet edebilmeleri için düzenlenen özel bir oturma izni türüdür. Bu izin; Türk vatandaşlarının veya Türkiye’de yasal ikamet hakkı bulunan yabancıların, eşleri ve çocuklarıyla birlikte yaşamasına hukuki zemin hazırlar. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na dayalı olarak verilen bu izin, aynı zamanda uzun dönemli oturum planlayanlar için ilk adımdır.

Aile İkamet İznine Kimler Başvurabilir?

Aile ikamet izni almak isteyen kişilerin başvurusu, “destekleyici” kişi üzerinden yapılır. Destekleyici; Türk vatandaşı ya da Türkiye’de en az bir yıllık ikamet veya çalışma izni bulunan kişidir. Aşağıdaki gruplar bu izinden yararlanabilir:

  • Türk vatandaşı ile evli olan yabancılar

  • Türkiye’de yasal ikamet izni bulunan yabancıların eşleri

  • Bu kişilerin 18 yaşını doldurmamış müşterek veya bağımlı çocukları

  • Uluslararası koruma statüsü sahiplerinin aile bireyleri

Özellikle Türk vatandaşıyla evli olan yabancıların oturma izni alması için en yaygın başvuru türlerinden biridir. Ancak başvurunun olumlu sonuçlanabilmesi için destekleyicinin ve aile üyelerinin belirli şartları taşıması gerekir.

Destekleyicinin Taşıması Gereken Şartlar Nelerdir?

Aile ikamet izni başvurularında destekleyici kişinin taşıması gereken nitelikler şunlardır:

  • En az 1 yıllık yasal ikamet iznine sahip olması

  • Türkiye’de geçimini sağlayacak düzeyde düzenli ve yeterli gelir (kişi başına asgari ücretin 1/3’ünden az olmamalı)

  • Genel sağlık sigortasına sahip olmak ve aile fertlerini de kapsaması

  • Son 5 yıl içinde aile düzenine karşı işlenmiş herhangi bir suçtan hüküm giymemiş olmak

  • Uygun barınma şartlarına sahip olmak

Destekleyicinin sunduğu belgelerde eksiklik olması durumunda, başvuru süreci gecikebilir veya retle sonuçlanabilir.

Aile İkamet İzni Başvuru Süreci Nasıl İşler?

Aile ikamet izni için başvuru süreci Göç İdaresi Başkanlığı’nın e-ikamet sistemi üzerinden başlar. Başvuru işlemleri aşağıdaki şekilde yapılır:

  1. E-ikamet sistemine giriş yapılarak “ilk başvuru” seçilir.

  2. Aile ikamet izni türü seçilir ve form eksiksiz doldurulur.

  3. Sistemden randevu alınır.

  4. Randevu tarihinde, gerekli belgelerle birlikte il göç idaresi müdürlüğüne şahsen başvuru yapılır.

Başvuru sürecinde, yabancının yasal kalış süresi dolmamış olmalıdır. Başvurunun değerlendirilmesi genellikle 30 gün içinde sonuçlanır.

Aile İkamet İzni İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Aile İkamet İzni İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Aile İkamet İzni İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Başvuru sırasında sunulması gereken belgeler şunlardır:

  • Eksiksiz doldurulmuş ve imzalanmış başvuru formu

  • Pasaport veya eşdeğer seyahat belgesi (aslı ve fotokopisi)

  • Biyometrik fotoğraf (4 adet)

  • Destekleyicinin kimlik veya ikamet belgesi

  • Evlenme cüzdanı ya da aile bağını gösteren belgeler (gerekirse yeminli tercüme ve noter onayı)

  • Gelir durumunu gösterir belgeler (maaş bordrosu, banka dökümü, kira gelirleri vb.)

  • Konut kira sözleşmesi ya da tapu fotokopisi

  • Aile fertlerini kapsayan sağlık sigortası poliçesi

Aile İkamet İzni Kaç Yıl Geçerlidir? Uzatılabilir mi?

Aile ikamet izni ilk başvuruda en fazla 2 yıla kadar verilir. Ancak izin süresi destekleyicinin ikamet süresini geçemez. Süre bitmeden önce uzatma başvurusu yapılabilir. Uzatma başvurusu, mevcut iznin bitiminden 60 gün öncesinden başlayarak yapılabilir.

Türk vatandaşlığına geçmek isteyen yabancı eş, bu izinle en az 3 yıl kesintisiz ikamet ettikten sonra başvuruda bulunabilir. Ancak evliliğin sahte olup olmadığına dair resmi denetimler dikkate alınır.

Aile İkamet İzni Reddi, İptali ve Sonlandırılması

Aile ikamet izni şu durumlarda reddedilebilir veya iptal edilebilir:

  • Evliliğin gerçeğe aykırı olduğu anlaşılırsa

  • Aile bağının sona ermesi (boşanma, ölüm gibi)

  • Yabancının Türkiye dışında 180 günden fazla kalması

  • Kamu düzeni veya güvenliği açısından tehdit oluşturması

  • Destekleyicinin yukarıdaki şartları artık taşımıyor olması

İdare tarafından verilen ret, iptal ya da uzatmama kararlarına karşı 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır.

Aile İkamet İzni Sahiplerinin Hakları ve Kısıtlamaları

Aile ikamet izni sahiplerinin elde ettiği bazı haklar şunlardır:

  • Türkiye’de yasal olarak ikamet etme hakkı

  • Çocukların devlet okullarına kayıt yaptırabilme imkânı

  • Genel sağlık sigortası kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanma

  • 3 yıl boyunca kesintisiz ikamet sonrası uzun dönem ikamet iznine başvuru hakkı

Ancak bu izin çalışma hakkı sağlamaz. Aile bireylerinden biri Türkiye’de çalışmak istiyorsa, ayrıca çalışma izni alması gerekir.

Aile İkamet İzni Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  • Belgelerin eksiksiz ve güncel olması

  • Yeminli tercüme gereken belgelerin mutlaka noter onaylı sunulması

  • Adres kayıt sisteminde aile fertlerinin doğru şekilde kayıtlı olması

  • Başvuru süresi sona ermeden önce uzatma işlemlerinin başlatılması

Aile İkamet İzni Sıkça Sorulan Sorular
Aile İkamet İzni Sıkça Sorulan Sorular

Aile İkamet İzni Sıkça Sorulan Sorular

Aile ikamet izni nedir?

Aile ikamet izni, Türkiye’de yaşayan Türk vatandaşı ya da yabancı bir kişinin, eşini ve çocuklarını yanına alarak Türkiye’de birlikte yaşamasına olanak tanıyan yasal oturma iznidir. Bu izin, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde düzenlenir.

Aile ikamet izni başvurusu nasıl yapılır?

Başvuru, Göç İdaresi Başkanlığı’nın e-ikamet sistemi üzerinden online olarak yapılır. Form doldurulduktan sonra alınan randevu ile birlikte gerekli belgelerle il göç idaresine başvuruda bulunulur. Değerlendirme süreci genellikle 30 gün içinde sonuçlanır.

Aile ikamet izni şartları nelerdir?

İzin alabilmek için destekleyici kişinin Türkiye’de en az bir yıl süreyle ikamet iznine sahip olması, düzenli gelirinin bulunması, sağlık sigortasının olması ve uygun barınma koşullarına sahip olması gerekir. Ayrıca aile bağlarının gerçek ve belgelenebilir olması şarttır.

Aile ikamet izni ne kadar süreyle verilir?

İlk başvuruda en fazla iki yıl süreyle verilir. Ancak süresi, destekleyici kişinin ikamet veya çalışma izni süresini aşamaz. Süre bitmeden önce uzatma başvurusu yapılması mümkündür.

Türk vatandaşıyla evli olan yabancılar aile ikamet izni alabilir mi?

Evet. Türk vatandaşı ile evli olan yabancı eş, aile ikamet iznine başvurabilir. Bu izinle en az 3 yıl kesintisiz şekilde Türkiye’de yaşayan kişiler, Türk vatandaşlığına başvuru hakkı da kazanabilir.

Aile ikamet izni reddedilirse ne yapılmalı?

Başvuru reddedilirse, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılabilir. Aynı süre içinde idareye itiraz hakkı da bulunmaktadır. Hukuki süreç içinde kişi Türkiye’de kalmaya devam edebilir.

Aile ikamet izni iptal edilebilir mi?

Evet. Aile bağı sona erdiğinde (örneğin boşanma), evliliğin sahte olduğu tespit edildiğinde veya kamu güvenliği açısından tehdit oluşturulursa, izin iptal edilebilir. Uzun süre Türkiye dışında kalan kişilerin izinleri de iptal edilebilir.

Aile ikamet izni sahipleri çalışabilir mi?

Hayır. Aile ikamet izni, çalışma hakkı vermez. Türkiye’de çalışmak isteyen kişiler ayrıca çalışma izni başvurusunda bulunmak zorundadır. Çalışma izni olmadan çalışmak, yasal yaptırımlara yol açabilir.

Aile ikamet izniyle uzun dönem ikamet izni alınabilir mi?

Evet. Aile ikamet izniyle Türkiye’de kesintisiz 3 yıl kalan yabancılar, uzun dönem ikamet izni başvurusunda bulunabilir. Bu izin, süresiz olarak verilen bir oturma hakkıdır ve bazı ek şartlar aranabilir.

Aile ikamet izni başvurusu için gerekli belgeler nelerdir?

Pasaport, biyometrik fotoğraf, evlilik belgesi, destekleyicinin gelir belgeleri, adres kaydı, sağlık sigortası ve başvuru formu gibi belgeler gereklidir. Belgelerin eksiksiz ve güncel olması, başvurunun olumlu sonuçlanması açısından önemlidir.

Aile İkamet İzni Danıştay Kararları
Aile İkamet İzni Danıştay Kararları

Aile İkamet İzni Danıştay Kararları

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/594 E.  ,  2021/4945 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/594
Karar No : 2021/4945

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Moldova uyruklu olan davacının ikamet izin talebinin reddine ilişkin İstanbul Valiliğinin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında V-70 formalite evlilik tahdit kaydı olduğu, dolayısıyla davacının kamu düzeni açısından tehdit oluşturduğu, ayrıca davacının turizm amaçlı ikamet izni alması noktasında ülkemizde kalışını haklı nedenlere dayandıramadığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Moldova vatandaşı olan davacı 26/08/2009 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenmiş ve bu evliliği dolayısıyla kendisine 19/08/2010-18/08/2011, 18/08/2011-17/08/2013 tarihleri arasında ikamet izni verilmiştir.
Daha sonra davacı tarafından hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış iddialarıyla Türk vatandaşı eşinden boşanmak istemiyle 20/03/2015 tarihinde … Aile Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyası ile boşanma davası açılmıştır.
Ayrıca davacı tarafından eşinden boşanacağı için tarafına kısa dönem turizm amaçlı ikamet izni verilmesi istemiyle Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Büro Amirliği’ne 12/03/2015 tarihinde başvuruda bulunulmuştur. Bu başvuru üzerine yapılan tahkikat sonucu Sancaktepe Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere düzenlenen 12/03/2015 tarihli yazısında; davacı hakkında V-70 formalite evlilik ve V-84 şartlı giriş aktif tahdit kaydı bulunduğu, Ç-120 ve eski soyadı ile Ç-102 tahdit iptal kayıtlarının olduğu, fiş kaydında ise, Türk vatandaşı eşin dilekçesi gereği ikamet izninin iptal edildiği, davacının bir çok sahtecilik olayına karıştığı ve bir çok ismi ile pasaportu bulunduğunun belirtildiği, müracaatı halinde dilekçede iddia edilen hususların araştırılıp ona göre ikamet izni verilmesi gerektiği hususuna yer verildiğinin tespit edildiği, davacının 11/03/2015 tarihinde Türk vatandaşı ile evli vizesini almak suretiyle 10 gün süreli şartlı giriş yaptıktan sonra ikamet izin başvurusunda bulunduğu belirtilerek, ikamet işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hakkında bilgi verilmesi istenmiş, anılan yazı üzerine İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle davacının amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak gelmesi gerektiği yönünde işlem tesis edilmiştir. Bu işlemin davacıya tebliği üzerine iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Türkiye içinden yapılabilecek ikamet izni başvuruları” başlıklı 22. maddesinde, ” (1) İkamet izni başvuruları, aşağıdaki hâllerde istisnai olarak valiliklere de yapılabilir:..f) Aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçişlerde…ğ) Geçerli ikamet izninin verilmesine esas olan gerekçenin sona ermesi veya değişikliğe uğramasından dolayı yeni kalış amacına uygun ikamet izni almak üzere yapılacak başvurularda…” hükmü; dava konusu işlem tarihindeki haliyle ”Kısa dönem ikamet izni” başlıklı 31. maddesinde, (1) Aşağıda belirtilen yabancılara kısa dönem ikamet izni verilebilir: …
e) Turizm amaçlı kalacaklar…g) Adli veya idari makamların talep veya kararına bağlı olarak Türkiye’de kalması gerekenler… ” hükmü; “Kısa dönem ikamet izninin şartları” başlıklı 32. maddesinde, “(1) Kısa dönem ikamet izinlerinin verilmesinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) 31 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan gerekçelerden biri veya birkaçını ileri sürerek talepte bulunmak ve bu talebiyle ilgili bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 7 nci madde kapsamına girmemek
c) Genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olmak
ç) İstenilmesi hâlinde, vatandaşı olduğu veya yasal olarak ikamet ettiği ülkenin yetkili makamları tarafından düzenlenmiş adli sicil kaydını gösteren belgeyi sunmak
d) Türkiye’de kalacağı adres bilgilerini vermek” hükmü; “Kısa dönem ikamet izninin reddi, iptali veya uzatılmaması
” başlıklı 33. maddesinde, “(1) Aşağıdaki hâllerde kısa dönem ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:
a) 32 nci maddede aranan şartlardan birinin veya birkaçının yerine getirilmemesi veya ortadan kalkması
b) İkamet izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi
c) Son bir yıl içinde toplamda yüz yirmi günden fazla süreyle yurt dışında kalınması
ç) Hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması
” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un işlem tarihindeki haliyle ”Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyecek yabancılar” başlıklı 7. maddesinde, ” (1) Aşağıdaki yabancılar, Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyerek geri çevrilir:
a) Pasaportu, pasaport yerine geçen belgesi, vizesi veya ikamet ya da çalışma izni olmayanlar ile bu belgeleri veya izinleri hileli yollarla edindiği veya sahte olduğu anlaşılanlar
b) Vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmış gün süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanlar
c) 15 inci maddenin ikinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla, vize muafiyeti kapsamında olsalar dahi, 15 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan yabancılar
(2) Bu maddeyle ilgili olarak yapılan işlemler, geri çevrilen yabancılara tebliğ edilir. Tebligatta, yabancıların karara karşı itiraz haklarını etkin şekilde nasıl kullanabilecekleri ve bu süreçteki diğer yasal hak ve yükümlülükleri de yer alır.” hükmü; ”Vize verilmeyecek yabancılar” başlıklı 15. maddesinde ise ” (1) Aşağıda belirtilen yabancılara vize verilmez:
a) Talep ettikleri vize süresinden en az altmış gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine geçen belgesi olmayanlar
b) Türkiye’ye girişleri yasaklı olanlar
c) Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görülenler
ç) Kamu sağlığına tehdit olarak nitelendirilen hastalıklardan birini taşıyanlar
d) Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu anlaşmalar uyarınca, suçluların geri verilmesine esas olan suç veya suçlardan sanık olanlar ya da hükümlü bulunanlar
e) Kalacağı süreyi kapsayan geçerli sağlık sigortası bulunmayanlar
f) Türkiye’ye giriş, Türkiye’den geçiş veya Türkiye’de kalış amacını haklı nedenlere dayandıramayanlar
g) Kalacağı sürede, yeterli ve düzenli maddi imkâna sahip olmayanlar
ğ) Vize ihlalinden veya önceki ikamet izninden doğan ya da 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi gereken alacakları ödemeyi kabul etmeyenler veya 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre takip edilen borç ve cezalarını ödemeyi kabul etmeyenler
(2) Bu madde kapsamında olmasına rağmen vize verilmesinde yarar görülenlere Bakanın onayıyla vize verilebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelediğinde; 11/03/2015 tarihinde Türk vatandaşı ile evli vizesi almak suretiyle 10 gün süreli şartlı giriş yapan davacı tarafından, 12/03/2015 tarihinde eşinden boşanacağı için tarafına kısa dönem ikamet izni verilmesi istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, sonrasında Türk vatandaşı eşine karşı 20/03/2015 tarihinde boşanma davası açtığı, ancak davacının kısa dönem ikamet izni başvurusunun amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi gerektiği gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen 6458 sayılı Kanun’un 22. maddesinde ise; aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçişlerde, geçerli ikamet izninin verilmesine esas olan gerekçenin sona ermesi veya değişikliğe uğramasından dolayı yeni kalış amacına uygun ikamet izni almak üzere yapılacak başvurularda ikamet izni başvurularının istisnai olarak valiliklere yapılabileceğinin kurala bağlandığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince her ne kadar davacının evliliğinin formalite bir evlilik olmadığı, boşanma davası da henüz neticelenmediğinden evliliğin halen geçerli olduğu, bu durumda aile ikamet izninin de geçerli olduğu, aile ikamet izni iptal edilen davacı bu defa kısa dönem ikamet izni talep ettiğinden, bu talebin kabul edilerek, davacıya kısa dönem aile ikamet izni verilmesi gerektiği, davacıya kısa dönem ikamet izni verilmesini engelleyecek bir husus bulunmadığı gibi hukuka uygun olmayan bir tahdit kaydına istinaden davacının kısa dönem ikamet izin talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş ise de; 17/08/2013 tarihine kadar geçerli aile ikamet izni bulunan davacının, 6458 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca bu ikamet izni kapsamında vize alarak ülkemize geldikten sonra, söz konusu ikamet izninden kısa dönem ikamet izninine geçmek amacıyla tekrar yurt dışına çıkmasına gerek olmadan valiliğe başvuruda bulunmasında hukuki bir engel bulunmadığı, dolayısıyla davalı idarece davacının başvurusunun esası yönünden incelenerek kısa dönem ikamet izni şartlarını taşıyıp taşımadığı değerlendirildikten sonra işlem tesis edilmesi gerekirken, kısa dönem ikamet izni başvurusunun davacının amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi gerektiği gerekçesiyle reddedilmesine yönelik dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/938 E.  ,  2021/4947 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/938
Karar No : 2021/4947

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Moldova uyruklu davacının kısa dönem ikamet izni başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Valiliği’nin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 33. maddesi, 1. fıkrası, (ç) bendinde, hakkında geçerli giriş yasağı kararı bulunan yabancılara kısa dönem ikamet izni verilemeyeceğinin düzenlendiği dikkate alındığında; hakkında Ç-114 tahdit kodlu giriş yasağı bulunan davacının kısa dönem ikamet izin başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisine verilen eski ikamet tezkeresinde tahrifat yaptığı ileri sürülmüş ve bu sebeple ifadesi alınmış ise de, söz konusu suçlama ile ilgili olarak idarece bir araştırma yapılmadığı gibi yetkili adli makamlara da bir bildirimde bulunulmadığı, tüm araştırmalarına rağmen hakkında herhangi bir adli soruşturma bilgisi veya belgesine de ulaşamadığı, diğer taraftan 2013 yılında sınırdışı edilmesine karar verilmesini müteakip hakkında 1 yıl süreli yurda giriş yasağı kararı verildiği, ancak 18/04/2013 tarihinde meşruhatlı vize alarak Türkiye’ye yasal yollardan giriş yapması üzerine hakkındaki yurda giriş yasağının kaldırıldığı, bu tarihten sonra da 2 yıl boyunca tarafına ikamet izni verildiği belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hakkında daha önceki tarihte Ç-114 tahdit kaydı olduğu anlaşılan davacıya bu durumu sebebiyle kısa dönem ikamet izni alabilmesi için yeniden vize alarak ülkemize gelmesinin istenildiği, ancak davacının bu koşulu yerine getirmediği, bu sebeple de ikamet izni talebinin kabul edilmediği belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı, bu sebeple temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Moldova uyruklu olan davacı Türkiye’de bulunan annesi yanında belirli süreler dahilinde ikamet izni alarak ikamet etmiştir. Son olarak almış olduğu aile ikamet izni süresinin 02/06/2015 tarihinde dolacak olması nedeniyle davacı tarafından 28/05/2015 tarihinde İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne kısa dönem ikamet izni başvurusunda bulunulmuştur.
Söz konusu başvuru üzerine yapılan tahkikatta; davacı hakkında 12/02/2013 tarihinde, önceki ikamet izni üzerinde tahrifat suretiyle resmi belgede sahtecilik yaptığından ve bu durumu savcıya itiraf ettiğinden bahisle Ç-114 koduyla (haklarında adli işlem yapılan yabancılar) 1 yıl süreli tahdit veri girişi yapıldığının tespit edilmesi üzerine davacının özel meşruhatlı vize ile Türkiye’ye gelmesi gerektiği belirtilerek İstanbul Valiliği’nin … tarih ve … sayılı işlemiyle ikamet izin başvurusunun reddine karar verilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.
Öte yandan, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, 16/04/2013 tarihinde aile birleşimi amaçlı özel meşruhatlı vize ile Türkiye’ye gelen davacı hakkında, 12/02/2013 tarihinde alınan Ç-114 kodlu 1 yıl süreli giriş yasağı kararının 18/04/2013 tarihinde kaldırıldığı, ayrıca bu tarihten sonra davacıya 03/06/2014-02/06/2015 tarihleri arasında geçerli 1 yıl süreli aile ikamet izni verildiği görülmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Türkiye içinden yapılabilecek ikamet izni başvuruları” başlıklı 22. maddesinde, ” (1) İkamet izni başvuruları, aşağıdaki hâllerde istisnai olarak valiliklere de yapılabilir:..f) Aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçişlerde…” hükmü; “İkamet izinleri arasında geçişler” başlıklı 29. maddesinde, “(1) Yabancılar, ikamet izninin verilmesine esas olan gerekçenin sona ermesi veya farklı bir gerekçenin ortaya çıkması hâlinde, yeni kalış amacına uygun ikamet izni talebinde bulunabilir.
(2) İkamet izinleri arasındaki geçişlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü; “Kısa dönem ikamet izninin şartları” başlıklı 32. maddesinde, “(1) Kısa dönem ikamet izinlerinin verilmesinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) 31 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan gerekçelerden biri veya birkaçını ileri sürerek talepte bulunmak ve bu talebiyle ilgili bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 7 nci madde kapsamına girmemek
c) Genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olmak
ç) İstenilmesi hâlinde, vatandaşı olduğu veya yasal olarak ikamet ettiği ülkenin yetkili makamları tarafından düzenlenmiş adli sicil kaydını gösteren belgeyi sunmak
d) Türkiye’de kalacağı adres bilgilerini vermek” hükmü; “Kısa dönem ikamet izninin reddi, iptali veya uzatılmaması
” başlıklı 33. maddesinde, “(1) Aşağıdaki hâllerde kısa dönem ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:…
ç) Hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması
” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle ”Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyecek yabancılar” başlıklı 7. maddesinde, ” (1) Aşağıdaki yabancılar, Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyerek geri çevrilir:
a) Pasaportu, pasaport yerine geçen belgesi, vizesi veya ikamet ya da çalışma izni olmayanlar ile bu belgeleri veya izinleri hileli yollarla edindiği veya sahte olduğu anlaşılanlar
b) Vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmış gün süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanlar
c) 15 inci maddenin ikinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla, vize muafiyeti kapsamında olsalar dahi, 15 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan yabancılar…” hükmü; ”Vize verilmeyecek yabancılar” başlıklı 15. maddesinde ise ” (1) Aşağıda belirtilen yabancılara vize verilmez:…
b) Türkiye’ye girişleri yasaklı olanlar
c) Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görülenler… ” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde, yabancılar tarafından, ikamet izninin verilmesine esas olan gerekçenin sona ermesi veya farklı bir gerekçenin ortaya çıkması hâlinde yeni kalış amaçlarına uygun olarak ikamet izin başvurusunda bulunulabileceği, ayrıca, aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçişlerde ikamet izin başvurusunun istisnai olarak valiliklere yapılabileceği, öte yandan, kısa dönem ikamet izin başvurusunda bulunanların Kanun’un aradığı gerekli şartları sağlamaları kaydıyla kısa dönem ikamet izni alabilecekleri, ancak ilgili yabancı hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması durumunun ikamet izni verilmesine engel olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; Türkiye’de bulunan annesi yanında kalmak amacıyla tarafına verilen aile ikamet izinleri uyarınca Türkiye’de ikamet ettiği anlaşılan davacı tarafından, aile ikamet izni süresinin dolacak olması nedeniyle kısa dönem ikamet izni verilmesi istemiyle başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun, davacı hakkında Ç-114 tahdit kaydıyla 1 yıl süreli yurda giriş yasağı olduğu, bu sebeple amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi gerektiğinden bahisle 04/09/2015 tarihli işlemle reddedildiği görülmekle birlikte; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, davacı hakkındaki yurda giriş yasağının 18/04/2013 tarihinde kaldırıldığı ve 16/04/2013 tarihinde özel meşruhatlı vize ile Türkiye’ye gelen davacıya 02/06/2015 tarihine kadar geçerli aile ikamet izni verildiği anlaşıldığından, işlem tarihi itibarıyla davacı hakkında yurda giriş yasağı bulunmadığı açıktır.
Bu itibarla, “davacı hakkında yurda giriş yasağı bulunduğu” yolundaki davalı idare iddiası, dava konusu işlemin sebep unsuru olarak kabul edilemeyeceği gibi aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçiş yapmak isteyen davacının, ilgili valiliğe ikamet izin başvurusunda bulunmasına yasal bir engel de olmadığından, amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi şartının aranamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacının kısa dönem ikamet izni başvurusu açısından Kanun’da aranan diğer şartlar yönünden değerlendirme yapıldıktan sonra işlem tesis edilmesi gerekirken, kısa dönem ikamet izni başvurusunun, davacı hakkında 1 yıl süreli yurda giriş yasağı olduğu ve bu sebeple amacına uygun özel meşruhatlı vize alarak ülkemize gelmesi gerektiğinden bahisle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası, uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/106 E.  ,  2021/4941 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/106
Karar No : 2021/4941

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkmenistan uyruklu olup Türk vatandaşıyla evli bulunan davacının aile ikamet izni verilmesi talebinin uygun görülmemesi yönündeki Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin ve bu karara dayalı olarak 13/02/2015 tarihinde tebliğ edilen en kısa sürede ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının başvurusunun reddine dayanak teşkil eden davacı hakkındaki M-99 tahdit kaydının, A.B.D. adli makamlarınca yürütülen bir soruşturmada şüphe edilen bir kişi olması nedeniyle tam kimliği ve yerinin tespit edilmesi amacıyla düzenlenen mavi bültenden kaynaklanan “interpol yer ve kimlik tespiti amaçlı” bir kayıt olduğu, davacının herhangi bir ceza aldığına yönelik bilgi ve belge olmadığından davacının suç işlemiş olduğunun kabul edilemeyeceği, ayrıca bahsi geçen soruşturmanın konusunun ekonomik suçlar ve vergi iadesine ilişkin olduğu gözetildiğinde davacının kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı olduğundan bahsedilemeyeceği, diğer taraftan, davacı hakkındaki Ahıska Türkü olmadığı anlaşılanlara ilişkin V-77 tahdit kodunun ise davacının aldığı Ahıska Türkü vizesini kendi isteğiyle iptal ettirmesinden kaynaklandığı, bu durumun da yasada aile ikamet izni verilmesine engel bir durum oluşturmadığı, yine davacının maddi durumuna ilişkin 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 35. maddesi, 1. fıkrası, (a) bendindeki şartı taşımadığı yönündeki tespitin de yerinde olmadığı, davacının eşinin zabıta memuru olarak çalıştığı, tespit tarihi (24/10/2014) itibariyle 2.000,00 TL gelirinin olduğu, kendisi, eşi ve çocuğuyla üç kişilik bir aile içerisinde yaşadığı ve gerek ailenin toplam gelirinin asgari ücretten fazla olması, gerekse ailedeki fert başına gelirin asgari ücretin üçte birinden fazla olması şartlarını taşıdığı, bunun ötesinde aile ikamet izni alınması için mevzuatta belirtilen şartlara uymayan bir durumunun idarece belgelenemediği görüldüğünden, idarece hukuken geçerli bir sebep ortaya konularak yukarıda yer alan düzenlemeler kapsamında tesis edilmiş bir işlem olmaksızın aile ikamet izninin uygun görülmemesi ve buna bağlı olarak en kısa sürede ülkeden çıkış yapmasının sağlanması yönünde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu edilen .. tarih ve … sayılı işlemin İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne bildirilen görüş niteliğinde bir işlem olduğu, dolayısıyla icrai özelliği bulunmadığından dava konusu edilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğu, öte yandan davacı hakkında bulunan M-99 (İnterpol Yer ve Kimlik Tespiti Amaçlı) tahdit kodu uyarınca takdir hakkı kapsamında işlemin tesis edildiği, ayrıca ülkemizden 2007-2011 yılları arasında defalarca Ahıska Türkü olduğunu belirterek vize alan davacının kendiliğinden bu imkandan vazgeçmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, Genel Müdürlüklerince tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, davalı idarenin, iptal edilen işlemin yalnızca görüş bildirmekten ibaret olduğu yönündeki iddiasının ve temyiz taleplerinin yerinde olmadığı, temyize konu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Türkmenistan uyruklu olan davacıya Ahıska Türkü olması sebebiyle 12/03/2007 tarihinde başlamak üzere belirli süreler dahilinde 30/10/2012 tarihine kadar ikamet izni verilmiş, ancak davacı hakkında 06/01/2011 tarihinde V-77 (Ahıska Türkü Olmadığı Anlaşılan Yabancı) tahdit veri girişi yapılmıştır.
Sonrasında 05/05/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacı, bu evliliği dolayısıyla tarafına ikamet izni verilmesi istemiyle başvuruda bulunmuş ve bu başvuru üzerine davacıya 29/10/2013-28/102014 tarihleri arasında geçerli Türk vatandaşı eşe refakat amaçlı ikamet izni verilmiştir.
Öte yandan, ABD adli makamlarınca yürütülen bir tahkikata esas olmak üzere davacı hakkında “suç örgütüne üye olma ve dolandırıcılık” suçlarından ABD İnterpol birimlerince yer tespiti amacıyla mavi bülten düzenlenmiş ve buna istinaden davacı hakkında 28/04/2014 tarihinde M-99 (İnterpol Yer ve Kimlik Tespit Amaçlı) tahdit veri giriişi yapılmıştır.
Son olarak davacı tarafından, mevcut aile ikamet izni süresinin uzatılması istemiyle İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulması üzerine, İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısıyla bu başvuruya ilişkin olarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne görüş sorulmuştur. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün davaya konu … tarih ve … sayılı yazısıyla, 6458 sayılı Kanun’un 15/1-c bendi uyarınca başvurunun uygun görülmediği ve davacının ülkede izinsiz kalmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne bildirilmiş, bu bildirim üzerine İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün davaya konu 13/02/2015 tarihinde davacıya tebliğ edilen işlemiyle, 6458 sayılı Kanun’un 15/1-c bendi uyarınca başvurunun uygun görülmediği ve ülkede izinsiz kalmaması ve en kısa sürede çıkış yapması gerektiği davacıya bildirilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemiyle, İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 13/02/2015 tarihinde tebliğ edilen işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar Ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Türkiye içinden yapılan ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 25. maddesi, 1. fıkrasında, “Türkiye içinden yapılan ikamet izni talebinin reddi, ikamet izninin uzatılmaması veya iptali ile bu işlemlerin tebliği valiliklerce yapılır…” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6458 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükmü uyarınca, Türkiye içinden yapılan ikamet izni talebinin reddi, iptali ve uzatılmamasına ancak ilgili Valiliklerin karar verebileceği, bu kapsamda davalı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün bu hususta herhangi bir yetkisinin bulunmadığı açıktır.
Uyuşmazlıkta; davacının ikamet izin başvurusunun, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün davaya konu … tarih ve … sayılı yazısı ile İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün 13/02/2015 tarihli (tebliğ tebellüğ belgesi) yazısıyla kesin olarak reddedildiği ve davacı tarafından anılan işlemlerin iptalleri istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de; İdare Mahkemesince, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü husumeti ile dava görülüp karara bağlanmıştır.
Bu kapsamda, İdare Mahkemesince, davacı tarafından Göç İdaresi Genel Müdürlüğü işleminin yanında, bu işlemi tamamlayan İstanbul Valiliği işleminin de iptalinin istenildiği, iki işlemin birbirini bütünlediği ve ikamet izni konusunda işlem tesis etmeye yetkili makamın Valilik olduğu dikkate alınmak suretiyle, iki işlemin bir bütünlük içinde değerlendirilmesi ve bu değerlendirme yapılırken bütünleyici işlemi tesis eden İstanbul Valiliği de hasım konumuna alınarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, İstanbul Valiliği hasım mevkiine alınmaksızın davanın esası hakkında İdare Mahkemesince verilen kararda bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2445 E.  ,  2021/4594 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2445
Karar No : 2021/4594

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Azerbaycan uyruklu davacının aile ikamet izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddedilerek, 10 gün içinde ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin olarak tesis edilen İstanbul Valiliği’nin 09/06/2015 tarih ve …sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, evlilik gerekçesinin ikamet izni verilmesi için yeterli bir gerekçe olarak kabul edildiği, ancak bunun amacı dışında kullanılmaması için de gerekli tedbirlerin alındığı, davacıya yönelik yapılan incelemede ise davacının aile ikamet izni şartlarını taşımadığının tespit edildiği, bunun üzerine kanun hükümleri uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı vekili tarafından, 5 yılı aşkın süredir evlilik birlikteliği içerisinde yaşayan müvekkilinin aile ikamet izni şartlarını taşıdığı, ayrıca hiçbir surette kamu güvenliği ve sağlığını tehdit edici bir tahdidinin olmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … . İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2078 E.  ,  2021/4589 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2078
Karar No : 2021/4589

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Rusya uyruklu davacının, izinsiz çalıştığından bahisle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin 13/07/2015 tarihli işlem ile ikamet izninin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden, davacının izinsiz çalıştığı hususunun somut olarak tespit edildiği görüldüğünden, sınır dışı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda sınırdışı işlemine bağlı olarak ikamet izninin iptali yolunda tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık olmadığı gerekçeleriyle, sınır dışı etme işlemi yönünden kesin olarak davanın reddi, ikamet izninin iptaline ilişkin işlem yönünden ise temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, sınır dışı etme işlemi yönünden kesin olarak karar verilmesinin hukuk mantığı ile bağdaşmadığı, müvekkilinin ev hanımı olduğu ve çalışmadığı, dava dışı … Yapı Emlak Turizm Pazarlama Ltd.Şti isimli şirket ile hiçbir bağının olmadığı, somut delil olmadan idari işlem tesis edilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, izinsiz olarak çalıştığı tespit edilen davacı hakkında 6458 sayılı Kanun uyarınca sınır dışı etme kararı alındığı, sınır dışı etme kararının bir sonucu olarak da davacı hakkında tanzim edilen ikamet izninin iptal edildiği belirtilerek dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının, davacının ikamet izninin iptaline ilişkin işlem yönünden davanın reddi yolundaki kısmının onanması, sınırdışı işlemleri hakkında verilen kararlara karşı kesin hüküm nedeniyle temyiz yolu kapalı olduğundan, sınırdışı işlemine ilişkin olarak davanın reddi yolundaki kısmı yönünden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu kararın sınırdışı etme işlemine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi:
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Sınır dışı etme kararı” başlıklı 53. maddesi, 3. fıkrasında, yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurulabileceği, mahkemeye başvuran kişinin, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildireceği, mahkemeye yapılan başvuruların on beş gün içinde sonuçlandırılacağı, Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu kararın kesin olduğu hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Antalya Valiliği’nin … tarihli işlemi ile … sayılı Kanun’un 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca sınır dışı edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, idare mahkemesince, davacının sınır dışı edilmesine ilişkin kısım yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca kesin olması nedeniyle kararın bu kısmının temyizen incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın ikamet izninin iptali işlemine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, Rusya uyruklu olan ve 12/12/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacıya bu evliliği dolayısıyla aile ikamet izni verildiği, daha sonra yapılan tespit sonucunda, izinsiz çalıştığından bahisle Antalya Valiliği’nin 13/07/2015 tarihli işlemiyle 6458 sayılı Kanun’un 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca davacının sınır dışı edilmesine karar verildiği, bu işlemin ardından aynı Kanun’un 36. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendi uyarınca davacının ikamet izninin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendinde, hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması halinin aile ikamet izninin iptali sebepleri arasında sayıldığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; hakkında tesis edilen sınır dışı etme işlemi uyarınca davacının aile ikamet izninin iptal edildiği, sınır dışı etme işleminin iptali istemiyle açılan davada ise temyize konu karar ile kesin olarak davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla Mahkeme kararının bu kısmının temyizen incelenme olanağı bulunmadığından anılan kısmın kesinleştiği dikkate alındığında; kesinleşen sınır dışı etme işlemine dayanılarak ikamet izninin iptali yolunda tesis edilen işlemde 6458 sayılı Kanun 36/1-(c) bendine aykırlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin;
1. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının davacının sınırdışı edilmesi işlemi açısından davanın reddine yönelik kısmına ilişkin olarak oy birliğiyle REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, davacının ikamet izninin iptali işlemi açısından davanın reddine ilişkin kısmının ise oy çokluğuyla yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca onamaya ilişkin kısım yönünden tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyiz isteminin reddine ilişkin kısım yönünden ise kesin olarak, 06/10/2021 tarihinde karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, Rusya uyruklu olan ve 12/12/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacıya bu evliliği dolayısıyla aile ikamet izni verildiği, daha sonra yapılan tespit sonucunda, izinsiz çalıştığından bahisle Antalya Valiliği’nin 13/07/2015 tarihli işlemiyle 6458 sayılı Kanun’un 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca davacının sınır dışı edilmesine karar verildiği, bu işlem üzerine aynı Kanun’un 36. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendi uyarınca davacının aile ikamet izninin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
İşlem tarihindeki haliyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Aile ikamet izni” başlıklı 34. maddesinde, ” (1) Türk vatandaşlarının, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamında olanların veya ikamet izinlerinden birine sahip olan yabancılar ile mültecilerin ve ikincil koruma statüsü sahiplerinin;
a) Yabancı eşine, …
her defasında iki yılı aşmayacak şekilde aile ikamet izni verilebilir. Ancak, aile ikamet izninin süresi hiçbir şekilde destekleyicinin ikamet izni süresini aşamaz…” hükmü; “Aile ikamet izninin şartları” başlıklı 35. maddesinde,” (1) Aile ikamet izni taleplerinde, destekleyicide aşağıdaki şartlar aranır:
a) Toplam geliri asgari ücretten az olmamak üzere, ailedeki fert başına asgari ücretin üçte birinden az olmayan aylık geliri bulunmak
b) Ailenin nüfusuna göre, genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olmak ve tüm aile fertlerini kapsayan sağlık sigortası yaptırmış olmak
c) Başvuru tarihi itibarıyla, beş yıl içinde aile düzenine karşı suçlardan herhangi birinden hüküm giymemiş olduğunu adli sicil kaydıyla belgelemek
ç) Türkiye’de en az bir yıldır ikamet izniyle kalıyor olmak
d) Adres kayıt sisteminde kaydı bulunmak
(2) Bilimsel araştırma amaçlı ikamet izni ya da çalışma izni bulunanlar, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamında olanlar veya Türk vatandaşlarıyla evli olan yabancılar hakkında, birinci fıkranın (ç) bendi uygulanmaz.
(3) Türkiye’de, destekleyicinin yanında kalmak üzere aile ikamet izni talebinde bulunacak yabancılarda aşağıdaki şartlar aranır:
a) 34 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 34 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerle birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya koymak
c) Evliliği aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapmamış olmak
ç) Eşlerden her biri için on sekiz yaşını doldurmuş olmak
d) 7 nci madde kapsamına girmemek …” hükmü; “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesinde ise, “(1) Aşağıdaki hâllerde aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:
a) 35 inci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında aranan şartların karşılanmaması veya ortadan kalkması
b) Aile ikamet izni alma şartları ortadan kalktıktan sonra kısa dönem ikamet izni verilmemesi
c) Hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması
ç) Aile ikamet izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi
d) Son bir yıl içinde toplamda yüz seksen günden fazla süreyle yurt dışında kalınması” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta; izinsiz çalıştığından bahisle davacının sınır dışı edilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın yargısal denetiminin mahkeme aşamasında kaldığı ve temyiz yolunun kapalı olduğu anlaşılmakla beraber; izinsiz çalışma fiili sınır dışı etme işleminin sebep unsurunu oluşturduğundan, bu hususun aynı zamanda ikamet izninin iptali işlemi bakımından da sebep unsuru olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, 6458 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinde aile ikamet izninin şartları, reddi, iptali gibi hususlara yönelik özel düzenlemeler getirildiği dikkate alındığında; Türk vatandaşı ile evliliği dolayısıyla bu evliliğe bağlı olarak tarafına aile ikamet izni verilen davacıya yönelik olarak anılan düzenlemeler kapsamında aile ikamet izninin iptali sonucunu doğuracak bir tespitin bulunmadığı görülmektedir.
Hakkında tesis edilen işlemler ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise davacının hem bir iş sözleşmesinin hem de bir SGK kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının aile ikamet izninin iptaline ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin kısmen kabulüyle Mahkeme kararının davacının aile ikamet izninin iptali istemine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, Daire kararına bu kısım yönünden katılmıyoruz.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/522 E.  ,  2021/4454 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/522
Karar No : 2021/4454

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Ukrayna vatandaşı olan davacının aile ikamet izni başvurusunun reddedilmesine ve ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında verilen bir sınırdışı kararı olmadığı, diğer taraftan davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğe yönelik tahkikat sonucunda, davacı ve eşinin birlikte yaşamadıkları, evliliklerinin aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapıldığının tespit edildiği belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ukrayna vatandaşı olan davacı 13/08/2009 tarihinde Türk vatandaşı C.K. isimli kişi ile evlenmiş ve bu evliliği dolayısıyla kendisine belirli süreler dahilinde aile ikamet izni verilmiştir. Son olarak davacı tarafından kendisine verilen aile ikamet izninin devamı talebiyle 03/07/2014 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunulmuştur. Bu başvuru üzerine söz konusu evliliğe ilişkin tahkikat yapılmış ve tahkikat sonucu davacının evliliğinin aynı çatı altında olmayan formalite bir evlilik olduğu kanaatine varıldığından, aile ikamet izni başvurusu reddedilerek davacının en kısa sürede ülkeden çıkış yapması gerektiğine yönelik 20/02/2015 tarihinde tebliğ edilen işlem tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ”Aile İkamet izninin şartları” başlıklı 35. maddesi, 3. fıkrasında, ” Türkiye’de, destekleyicinin yanında kalmak üzere aile ikamet izni talebinde bulunacak yabancılarda aşağıdaki şartlar aranır:
a) 34 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 34 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerle birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya koymak
c) Evliliği aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapmamış olmak
ç) Eşlerden her biri için on sekiz yaşını doldurmuş olmak
d) 7 nci madde kapsamına girmemek ” hükmü; “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesinde,” (1) Aşağıdaki hâllerde aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:
a) 35 inci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında aranan şartların karşılanmaması veya ortadan kalkması

ç) Aile ikamet izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi…” hükmü; “Anlaşmalı evlilik yoluyla talep edilen aile ikamet izni” başlıklı 37. maddesinde,” (1) Aile ikamet izni verilmeden veya uzatılmadan önce makul şüphe varsa, evliliğin sırf ikamet izni alabilme amacıyla yapılıp yapılmadığı valiliklerce araştırılır. Araştırma sonucunda, evliliğin bu amaçla yapıldığı tespit edilirse aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir.
(2) Aile ikamet izni verildikten sonra da evliliğin anlaşmalı olup olmadığı konusunda valiliklerce denetim yapılabilir.
(3) Anlaşmalı evlilik yoluyla alınan ve sonradan iptal edilen ikamet izinleri, bu Kanunda öngörülen ikamet izin sürelerinin toplanmasında hesaba katılmaz.” hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6458 sayılı Kanun’un 35., 36. ve 37. maddelerinin yukarıda yer verilen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yabancıların sırf aile ikamet izni almak amacıyla anlaşmalı evlilik yapıp yapmadığı hususunun valiliklerce araştırılacağı, bu araştırma sonucunda anlaşmalı evlilik yaptığı tespit edilen yabancılara aile ikamet izni verilmeyeceği ve verilmişse de iptal edileceği düzenlemelerine yer verildiği görüldüğünden, idarece evliliğin anlaşmalı bir evlilik olduğu hususunun tespit edilmesi üzerine bu sebeple işlem tesis edilmesinde hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, evliliğin anlaşmalı bir evlilik olduğu hususundaki tespitin somut bilgi ve belgelere dayalı olması gerektiği de açıktır.
Uyuşmazlıkta; dosya içerisinde yer alan davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğe yönelik tahkikat sonucu hazırlanan 26/12/2014 tarihli tutanak uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakla birlikte; tutanak tarihi itibariyle 5 yılı aşkın süredir Türk vatandaşı ile evli olduğu ve söz konusu evliliği uyarınca evlilik tarihinden dava konusu işlem tarihine kadar tarafına aile ikamet izni verildiği anlaşılan davacının evliliğine yönelik tahkikatta; davacının oturduğu apartmandaki apartman yöneticisinin, kapıcının, mahalle muhtarının ifadeleri alınıp tutanak altına alınarak davacının evliliğinin ikamet izni alabilme amacıyla yapılıp yapılmadığının açık ve net biçimde ortaya konulması gerekmekte iken, söz konusu kişilerin ifadelerine başvurulmadan yeterli bir araştırma yapılmaksızın dava konusu işlemin tesis edildiği görülmektedir.
Bu haliyle, 6458 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 37. maddesi kapsamında sırf ikamet izni alarak Türkiye’de kalma amacıyla anlaşmalı evlilik yaptığı yönünde somut bir tespit bulunmayan davacının aile ikamet izni başvurusunun reddine ve ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE;
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/670 E.  ,  2021/2316 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/670
Karar No : 2021/2316

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gürcistan uyruklu olan davacı tarafından, Türk vatandaşı ile evliliği dolayısıyla tarafına verilen aile ikamet izninin süresinin uzatılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 12/02/2015 tarihli Antalya Valiliği işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının evliliğinin formalite olduğuna yönelik tespitler içerdiği belirtilen dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; kolluk görevlileri tarafından davacının ikamet ettiği site ve bina görevlisi ile görüşme tutanakları dışında herhangi bir bilgi belgenin bulunmadığı, davacı veya eşi ile evlilikleri ile ilgili herhangi bir mülakatın yapılmadığı, aile birliğini sağlamaya yönelik konutlarında inceleme yapılmadığı görüldüğünden, eksik incelemeye dayalı tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının eşi ile birlikte ikamet ettiğini iddia ettiği adreste yapılan tahkikatlar neticesinde, davacı ve eşinin aile birlikteliklerinin olmadığı ve anlaşmalı evlilik yaptıklarının tespit edildiği, ayrıca davacı ve eşinin 01/11/2013 tarihinde evlilik mülakatına tabi tutuldukları, söz konusu mülakatın idarelerince değerlendirilmesinin ardından evliliğinin formalite olduğunun anlaşıldığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bu nedenle Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafında savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Gürcistan vatandaşı olan davacı 11/09/2012 tarihinde Türk vatandaşı … isimli kişi ile evlenmiş, bu evliliği dolayısıyla davacıya Türk vatandaşı eşi yanında 10/10/2012-10/10/2013 tarihleri arasında geçerli ikamet izni verilmiştir.
Daha sonra davacı tarafından anılan ikamet izin süresinin uzatılması istemiyle 06/09/2013 tarihinde başvuruda bulunulmuş, bu başvurunun reddi üzerine söz konusu ret işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. Açılan dava sebebiyle davacıya 06/03/2014-03/06/2014 tarihleri arasında ikamet izni verilmiştir.
Son olarak davacı tarafından aile ikamet izninin uzatılması istemiyle 10/06/2014 tarihinde başvuruda bulunulmuş, bu başvuru üzerine evliliğe ilişkin tahkikat yapılmış ve bu tahkikat sonucu davacının evliliğinin anlaşmalı bir evlilik olduğundan bahisle başvurusu reddedilerek, 10 gün içinde ülkeden çıkış yapması gerektiği aksi takdirde hakkında sınır dışı etme kararı alınacağı hususu davacıya tebliğ edilmiş ve bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ”Aile İkamet izninin şartları” başlıklı 35. maddesi, 3. fıkrasında ” Türkiye’de, destekleyicinin yanında kalmak üzere aile ikamet izni talebinde bulunacak yabancılarda aşağıdaki şartlar aranır:
a) 34 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 34 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerle birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya koymak
c) Evliliği aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapmamış olmak
ç) Eşlerden her biri için on sekiz yaşını doldurmuş olmak
d) 7 nci madde kapsamına girmemek ” hükmü; “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesinde,” (1) Aşağıdaki hâllerde aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:
a) 35 inci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında aranan şartların karşılanmaması veya ortadan kalkması

ç) Aile ikamet izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi…” hükmü; “Anlaşmalı evlilik yoluyla talep edilen aile ikamet izni” başlıklı 37. maddesinde,” (1) Aile ikamet izni verilmeden veya uzatılmadan önce makul şüphe varsa, evliliğin sırf ikamet izni alabilme amacıyla yapılıp yapılmadığı valiliklerce araştırılır. Araştırma sonucunda, evliliğin bu amaçla yapıldığı tespit edilirse aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir.
(2) Aile ikamet izni verildikten sonra da evliliğin anlaşmalı olup olmadığı konusunda valiliklerce denetim yapılabilir.
(3) Anlaşmalı evlilik yoluyla alınan ve sonradan iptal edilen ikamet izinleri, bu Kanunda öngörülen ikamet izin sürelerinin toplanmasında hesaba katılmaz.” hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6458 sayılı Kanun’un 35., 36. ve 37. maddelerinin yukarıda yer verilen hükümleri birlikte değerlendiriliğinde; sırf aile ikamet izni almak amacıyla anlaşmalı evlilik yaptığı anlaşılan yabancılara aile ikamet izni verilmeyeceği ve verilmişse de iptal edileceği düzenlemesine yer verildiği, dolayısıyla idarece anlaşmalı evlilik yaptığı tespit edilen yabancılar hakkında bu sebeple işlem tesis edilmesine hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının Türk vatandaşı eşi ile yapmış olduğu evliliğe yönelik tahkikat sonucu düzenlenen 26/06/2014 tarihli tutanakta; davacının yaklaşık 2 aydır tahkikata konu adreste ikamet ettiği, söz konusu adreste davacının tanındığı ancak Türk vatandaşı eşin tanınmadığı, adreste bulunmadığı, ikamet etmediği, davacı ve eşinin ikamet adresi ve çevresinde evli olarak bilinmediklerinin site güvenlik görevlisi tarafından beyan edildiği; 16/07/2014 tarihli tutanakta; davacının söz konusu adreste yalnız yaşadığı, Türk vatandaşı eşin adres çevresinde tanınmadığı, yapmış olduğu evliliklerinde aile birlikteliğinin bulunmadığı ve adres çevresinde evli olarak bilinmedikleri; 28/01/2015 tarihli tutanakta; davacının tahkikata konu adreste 2014 yılı içerisinde 10 ay tek başına ikamet ettiği, Türk vatandaşı eşin ise bir iki defa söz konusu adrese geldiği, davacı ve eşinin aile birlikteliklerinin devam etmediği hususlarının tespit edildiği görülmektedir.
Bu haliyle, yukarıda yer verilen tespitler uyarınca Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içinde yaşamadığı anlaşılan davacının aile ikamet izni almak amacıyla anlaşmalı evlilik yaptığı sonucuna varıldığından, 6458 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 37. maddesi hükmüne uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığından dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Diğer taraftan davacı tarafından Türk vatandaşı ile evliliği dolayısıyla tarafına 10/10/2012-10/10/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere verilen aile ikamet izni süresinin uzatılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Antalya Valiliği’nin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin UYAP üzerinden yapılan sorgulamada; … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara karşı davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Dairemizin 07/10/2019 tarih ve E:2014/4152, K:2019/6323 sayılı kararıyla anılan Mahkeme kararının bozulduğu, sonrasında … İdare Mahkemesince bozma kararına uymak suretiyle … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı taraflarca temyiz başvurusunda bulunulmaması sonucunda da kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2383 E.  ,  2021/2314 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2383
Karar No : 2021/2314

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Özbekistan uyruklu davacının aile ikamet izni verilmesi istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddine ve 10 gün içinde ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin İstanbul Valiliği’nin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının Türk vatandaşı ile evliliğine yönelik tahkikat sonucu tanzim edilen 28/09/2015 tarihli tutanağa istinaden söz konusu evliliğin formalite evlilik olduğu gerekçesiyle aile ikamet izin talebinin reddedildiği görülmekle birlikte; söz konusu tutanağın davacının evliliğinin formalite evlilik olduğunu kanıtlayacak nitelikte olmadığı, davacı ve eşinin nüfus kayıtları, muhtarlık kayıtları, ikametgah bilgileri üzerinde araştırma yapılmadığı, yalnızca davacı ve eşi ile yapılan mülakat ve aynı apartmanda oturan komşularının beyanlarına göre bu kanaate varıldığı, ayrıca tutanakta mülakat yapılan davacı ve eşi ile beyanda bulunan komşularının isim ve imzalarının bulunmadığı, dolayısıyla yalnızca bu tutanağa dayanılarak davacının evliliğinin formalite evlilik olduğu sonucuna varılması ve bunun neticesinde davacının aile ikamet izin talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının Türk vatandaşı ile evliliğine yönelik yapılan tahkikat sonucunda, söz konusu evliliğin aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapıldığı ve muvazaalı olduğunun tespit edildiği belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bu nedenle Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Özbekistan vatandaşı olan davacı 02/08/2012 tarihinde Türk vatandaşı … isimli kişi ile evlenmiş, bu evliliği dolayısıyla davacıya Türk vatandaşı eşi yanında 07/12/2012 – 06/12/2013 tarihleri arasında ve 06/12/2013 – 05/12/2014 tarihleri arasında geçerli ikamet izni verilmiştir.
Sonrasında davacı tarafından aile ikamet izninin uzatılması istemiyle başvuruda bulunulmuş, bu başvuru üzerine evliliğe ilişkin tahkikat yapılmış ve bu tahkikat sonucu davacının evliliğinin formalite bir evlilik olduğu, ikamet izni almak amacıyla yapıldığı ve evlilik birliği bulunmadığı gerekçeleriyle başvuru reddedilerek, davacı hakkında 10 gün içinde ülkeden çıkış yapması gerektiği aksi takdirde hakkında sınır dışı etme kararı alınacağına ilişkin İstanbul Valiliği’nin … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun ”Aile İkamet izninin şartları” başlıklı 35. maddesi, 3. fıkrasında” Türkiye’de, destekleyicinin yanında kalmak üzere aile ikamet izni talebinde bulunacak yabancılarda aşağıdaki şartlar aranır:
a) 34 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri ibraz etmek
b) 34 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerle birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya koymak
c) Evliliği aile ikamet izni alabilmek amacıyla yapmamış olmak
ç) Eşlerden her biri için on sekiz yaşını doldurmuş olmak
d) 7 nci madde kapsamına girmemek ” hükmü; “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesinde,” (1) Aşağıdaki hâllerde aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir, süresi bitenler uzatılmaz:
a) 35 inci maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında aranan şartların karşılanmaması veya ortadan kalkması

ç) Aile ikamet izninin, veriliş amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi…” hükmü; “Anlaşmalı evlilik yoluyla talep edilen aile ikamet izni” başlıklı 37. maddesinde, “(1) Aile ikamet izni verilmeden veya uzatılmadan önce makul şüphe varsa, evliliğin sırf ikamet izni alabilme amacıyla yapılıp yapılmadığı valiliklerce araştırılır. Araştırma sonucunda, evliliğin bu amaçla yapıldığı tespit edilirse aile ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir.
(2) Aile ikamet izni verildikten sonra da evliliğin anlaşmalı olup olmadığı konusunda valiliklerce denetim yapılabilir.
(3) Anlaşmalı evlilik yoluyla alınan ve sonradan iptal edilen ikamet izinleri, bu Kanunda öngörülen ikamet izin sürelerinin toplanmasında hesaba katılmaz.” hükümleri yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6458 sayılı Kanun’un 35., 36. ve 37. maddelerinin yukarıda yer verilen hükümleri birlikte değerlendiriliğinde; sırf aile ikamet izni almak amacıyla anlaşmalı evlilik yaptığı anlaşılan yabancılara aile ikamet izni verilmeyeceği ve verilmişse de iptal edileceği düzenlemesine yer verildiği, dolayısıyla idarece anlaşmalı evlilik yaptığı tespit edilen yabancılar hakkında bu sebeple işlem tesis edilmesine hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacının Türk vatandaşı eşi ile yapmış olduğu evliliğe yönelik tahkikat sonucu düzenlenen 28/09/2015 tarihli tutanakta; davacının ikamet adresi olarak beyan etmiş olduğu adrese muhtelif tarih ve saatlerde gidildiği, ancak kapıyı açan kimsenin olmadığı, bunun üzerine aynı apartmanın 4 ve 5 numaralı dairelerinde oturan komşular ile görüşüldüğü, bu kişiler tarafından fotoğrafları gösterilen şahıslardan davacıyı tanıdıkları, komşuluk münasebetlerinin olduğu, ancak Türk vatandaşı eşi ise daha önce hiç görmedikleri, nerede olduğunu bilmedikleri, söz konusu adreste davacı ile birlikte yabancı uyruklu olduğunu şifai olarak beyan eden kadınların yaşadığı, davacıyı bekar olarak bildikleri ve gördüklerinin beyan edildiği, ayrıca davacı ve Türk vatandaşı eş ile ayrı ayrı yapılan mülakatlarda benzer sorulara tutarsız ve çelişkili cevaplar verdikleri, örneğin, davacının Türk vatandaşı eşinin ailesini tanıdığını beyan etmesine rağmen Türk vatandaşı eş tarafından davacının ailesini tanımadığının beyan edildiği, yine evlilikleri ile ilgili aile birliğini gösterir nitelikte hiçbir iz ve emarenin olmadığı hususlarının tespit edildiği görülmektedir.
Bu haliyle, yukarıda yer verilen tespitler uyarınca Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içinde yaşamadığı anlaşılan davacının aile ikamet izni almak amacıyla anlaşmalı evlilik yaptığı sonucuna varıldığından, 6458 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen 37. maddesi hükmüne uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığından dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yorum Ekle

Ulus Hukuk Logo
Ulus Hukuk Logo

Ulus Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, 2020 yılında Kurucu Avukat Ekin Ulus tarafından, hukukun çeşitli alanlarında en yüksek standartlarda hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

İletişim

0541 408 10 24
bilgi@ulus.av.tr
Remzi Oğuz Arık Mah. Bülten Sk. No: 7/14 Çankaya/Ankara

Sosyal Medya