Kar payı alacağı davası, şirket ortağının hak ettiği kâr payının ödenmemesi durumunda, bu alacağını talep etmek amacıyla açtığı hukuki bir dava türüdür. Ortak, kâr payına hak kazandığı halde şirket tarafından ödeme yapılmadığında, alacağını elde etmek için mahkemeye başvurabilir. Bu dava, özellikle anonim ve limited şirket ortaklarının ekonomik menfaatlerini koruma amacı taşır.
Kar payı nedir ve nasıl kazanılır?
Kar payı, şirketin dönem sonunda elde ettiği net kârdan ortaklara, sahip oldukları pay oranında dağıtılan gelir payıdır. Ortaklar, şirketin ticari faaliyetlerinden elde edilen karın belirli bir yüzdesini, şirket sözleşmesine ve genel kurul kararına bağlı olarak alma hakkına sahiptir. Ancak bu hakkın doğabilmesi için şu şartların sağlanması gerekir:
-
Şirketin dönem sonunda kâr elde etmiş olması
-
Genel kurulun kâr dağıtımı kararı almış olması
-
Kararın ilgili dönem için geçerli ve pay sahibi yönünden uygulanabilir olması
Kar payı, sadece taahhüt edilmiş değil, fiilen tahakkuk etmiş ve genel kurulca dağıtımı kararlaştırılmış bir meblağdır.
Kar payı alacağı davası hangi şartlarda açılır?
Kar payı alacağı davası açılabilmesi için şirket ortağının dağıtılmasına karar verilen kar payını alamamış olması gerekir. Bu dava, ancak aşağıdaki şartlar oluşmuşsa açılabilir:
-
Şirketin genel kurulu kâr dağıtım kararı almış olmalı
-
Kâr payı tutarı belirlenmiş ve ödenmeye hazır hale gelmiş olmalı
-
Ortak, bu karara dayanarak ödeme talebinde bulunmuş ancak karşılık alamamış olmalı
Eğer şirket, kâr dağıtımı kararı almadıysa, ortak doğrudan kar payı alacağı için değil, kararın alınmasına ilişkin dava açmak durumundadır. Bu gibi hallerde şirketin kâr ettiği sabit olduğu halde dağıtım yapılmıyorsa, kötü niyetli uygulamalar gündeme gelebilir.
Kar payı alacağı davası hangi mahkemede açılır?
Kar payı alacağı davası, alacak miktarına göre asliye hukuk mahkemesinde veya sulh hukuk mahkemesinde açılır. Ancak dava şirketin ticari faaliyetinden kaynaklandığı için, genellikle asliye ticaret mahkemesi görevli olur. Şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu tür davalarda yetki ve görev konusu özellikle anonim ve limited şirketler bakımından önem taşır.
Asliye ticaret mahkemesinde kar payı alacağı davası açılması, çoğu zaman profesyonel bir hukuki destek gerektirir çünkü şirket defterleri, mali tablolar ve genel kurul kararları delil olarak dosyaya sunulur.
Kar payı alacağı ne zaman zamanaşımına uğrar?
Kar payı alacağı, Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereği 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, kar payının ödenmesi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar. Genel kurulun kâr dağıtım kararı aldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açılmazsa, alacak zamanaşımına uğrar ve artık talep edilemez hale gelir.
Zamanaşımı itirazı, davalı şirket tarafından ileri sürülürse mahkeme bu durumu resen dikkate alır. Bu nedenle hak kaybına uğramamak için, kar payının ödenmediği durumlarda zamanında harekete geçmek gerekir.
Kar payı alacağı davasında hangi belgeler gerekir?
Kar payı alacağı davası açılırken mahkemeye sunulacak başlıca belgeler şunlardır:
-
Şirketin genel kurul kararları (kar dağıtımına ilişkin)
-
Şirket ana sözleşmesi
-
Ortaklık payını gösteren belgeler (pay defteri örneği vb.)
-
İlgili mali tablolar ve bilanço dökümleri
-
Şirketten ödeme talep edildiğine dair ihtarname (varsa)
Bu belgeler dava dilekçesine eklenerek sunulmalı, mahkeme sürecinde alacak hakkının ispatı için kullanılır. Gerekirse şirket kayıtlarının incelenmesi amacıyla bilirkişi atanması da talep edilebilir.
Kar payı alacağı davasında şirketin savunmaları ne olabilir?
Şirket, kar payı alacağı davasında genellikle şu savunmaları yapar:
-
Genel kurulun kar dağıtım kararı almadığı
-
Ortaklığın sona erdiği veya geçerli olmadığı
-
Talep edilen miktarın gerçeğe aykırı olduğu
-
Zamanaşımı süresinin dolduğu
Bu savunmalar karşısında, davacının haklı olduğunu ispat edebilmesi için delillerini eksiksiz sunması gerekir. Özellikle genel kurul kararının varlığı, davacının en güçlü dayanağıdır.
Ortak kar payı alacağı için doğrudan icra takibi yapabilir mi?
Hayır, doğrudan icra takibi yapılabilmesi için, alacağın belirli ve kesin olması gerekir. Kar payı alacağı için öncelikle mahkemeden karar alınması ve ardından bu kararın icra edilebilir hale gelmesi gerekir. Genel kurul kararı varsa ve kar payı tutarı nettir, yine de çoğu zaman ihtiyati haciz veya icra yerine dava açılması tercih edilir.
Bu süreçte şirketin kârının tespiti ve dağıtım kararı, icra sürecinin yürütülüp yürütülemeyeceği bakımından belirleyicidir.